Güzelim, güzel sıfatına en çok gidenim. Sana yazmak bir mum yakıp ona bakmak gibi. Kısık ateşinle dev bir ilimle yükseliyor aklımda yüzün. Yeşil ve keder yüklü bir gemi olup su alıyor, öpsem de huzura kapatsam dediğim helal gözlerin.
Naciyem, aynı yastığa baş koymamıza
günler kaldı sadece. Gözlerimi kapatınca, sadece o yeşil ve pervasızca yüreğimi kucaklayan gözlerini görüyorum,yaralarıma değiyor o gizli karasıyla, değiyor canımdan herbir parçaya. Kendimi böyle böyle iyi ediyorum. Tutup kendine çekiyor yorgun yalnızlığımı saçların.
Yasemin kokusuyla sevaba sokuyor aklımı. Bir tebessümüne değip gönlümden 'ah' diye geçiyor hasret. Bağrına basıyor yorgun başımı içinde kendimi uyuttuğum helal yüreğin.
Naciyem, aynı mumun ışığında geceye gülümseyecek yakında.yüreklerimiz. Hiçbir yeri olmayacak evimizde zehre bulanmış dokunaklı kederin.
Erdem BEYAZIT
Neden şikayet ederiz bilmem. Sevdiğimize böyle seslenemediysek suç bizimdir. Bu denli anlatabilsem güzelliğini ah anlatabilsem. Ne haddine gelmemek. Her mücevher en iyi zarrafın ellerini ister. Ben gözlerini hakkıyla anlatamadıysam suç benimdir
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İÇÌMDEKİ DENİZ
PoesíaYeni bir hesap, yeni bir kitap Kalem ve kağıt arasında bir sır olarak kalacak aska olan bu kahırlar. Seni anlatacak bir kac cumle bulabilirsem dolacak bu satırlar.