3. BÖLÜM

12.7K 349 8
                                    


Begüm den

Okulun önünde öylece dururken içeri girmeyi sonunda akıl edebilmiştim.
Okul güzel bir yere benziyordu.
Müdür odasını buldum. Okul da olmalıydı. Okul yeni dağılmıştı çünki.
Kapıyı vurdum yavaşça

"Girin "

Içeri girdim.

"Merhaba ben Begüm.  Okulunuza yeni atanan matematik öğretmeni. "

"Aa hoşgeldiniz Begüm hanim. Bende ferit. Sizi bekliyoduk bi kact gündür zaten. Çocuklar çok geri kaldılar. 2 aydır matematik öğretmeni yok okulumuzda"

"Yarın gelip derslere başlarım. "

"Çok teşekkür ederiz. Şu belgeleri imzalamaniz için bi kaç soru sorabilir miyim"

"Buyrun tabi"

"Yaşınız "

"22"

"Peki. "

Bir kaç sorudan sonra işte o malum soru

"Medeni durumunuz"

"Bekarım"

"Teşekkürler . Size şimdilik 10 sınıf veriyoruz. Yeni bi öğretmen daha gelince inşallah diğer sınıflara da o girecek."

"Tamam. Iyi gunler "

"Iyi gunler. "

Ne kadar sıkıcı bi gündü. Bari biraz alışveriş yapıyım da keyfim yerine gelsin. Çarşı ya gittim. Çok güzel elbiseler satan bi yere girdim.

"Merhaba hoşgeldiniz"

"Hoşbuldum teşekürler"

"Ne bakmıştınız "

"Vitrinde gördüğüm siyah elbiseyi ve bide pantolon alıcaltım"

"bedeniniz neydi"

" smal"

"Buyrun bu pantolon elbiseyi de hemen getiriyorum siz pantolonu denerken"

Kabine doğru ilerledim . Pantolonu denedim . Hoşuma gitmişti.  Ama üzerinde bi gömlek alsam daha güzel olurdu.

Kabinin kapısı vuruldu birden

"Buyrun"

"Elbiseyi kapıdan uzatıyım mı"

"A evet tabi"

"Elbiseyi aldım "

" bu elbise cok güzel olmuştu. "

Üzerimi değişip kabinden çıktım.

"Şu gömleği de alabilir miyim"

"Tabi buyrun . Deneyin "

"Yok olur o bana denememe gerek yok"

Hepsinin parasini ödeyip çıktım.
Hava bayağı kararmıştı.
Bizim şoförü arasam iyi olacak ama numarası yok. Offf neyse yakın yürüyerek gidicem artık. 
Ben yürümeye başlayınca arkadan bi araba korna çalmaya başladı. Takmamaya çalıştım ama hala ısrarla çalmaya başlayınca arka mı döndüm.
Araba yanımda durdu.

"Begüm hanım.  Beni Yiğit bey  gönderdi."

"Aa sen o günkü şoförsün. Üzerime çamur sıçratan"

"Evet . Tekrar kusura bakmayın"

" yo önemli değil oldu ve bitti sonuçta. Ben gelmeyeceğim sen git"

"Ama Begüm hanım Yiğit beyin kesin emri var . Sizi eve bırakmam gerek"

"İsmini öğrenebilir miyim "

"Baran"

"Baran ben gelmeyeceğim . Yiğit beyine gelmedi dersin. Ben kendim gidebilirim. "

"Begüm hanım beni  zor durumda bırakmayın lütfen "

"Gelmeyeceğim dedim ya zorlama"

Önüme dönüp yürümeye devam ettim. Ama hala arkamdan araba gelmeye devam ediyodu.
Arkamı döndüm ve

"Beni takip etmeyi kes"

"Olmaz Yiğit beyin kesin emri var"

"Offf ya off "

Mecburen arabaya bindim.  Beni şimdi den kısıtlamaya başlamıştı bile. Eve geldiğim de  kapıya sert bir şekilde vurdum.

"Begüm kızım hoşgeldin"

"Hoşbuldum hatice teyze"

Odama çıktım eşyaları mı bırakıp Üzerimi değiştim. Babam aşağıdaydı.

Yanına gittim ve

"Baba neden benden kuma olacağımı sakladın."

"Kızım eğer onlara bir erkek torun verirsen çok fazla değer görürsün o konakta . Onlar buranın en büyük aşireti ve bi çok şirketleri var"

"Ben mutluluk istiyorum. Mal mülk para değil . Evlenmeyeceğim baba "
 
Annem hemen lafa atlayıp
"Begüm saçmalama bir saat sonra seni istemeye gelecekler. Hem sen artık istemesen bile mecbursun kızım herkes biliyo . Kaçarsan ölürsün"

"Evlenmeyeceğim o kadar. Gidiyorum ben "

"Nereye kızım"

"Yurtdışına baba"

"Begüm altan alıyorum diye yüz bulma . Çık üzerini değiştir.  Bir yere gitmiyosun. Bitti artık mecbursun evleneceksin. "

Babam öyle bi bağırmıştı ki korkmustum. Babamı hiç bu kadar sinirli görmemiştim.
Cevap vermeden odama çıktım. Bu resmen zorla mutsuz bir evlilik olacaktı.  Delilikti resmen. Üzerimi tekrar değiştirdim.  Çünkü evdeyim diye eşofman falan gitmiştim. Pantolon ve bir gömlek giyip ayağıma da spor ayakkabılar giydim. Hemen gitmeliydim burdan . Mutsuz bir evlilik kuramazdim. Çantami ve bütün parami da aldiktan sonra
Aşağı indim. Hatice teyze geldi yanına hemen
"Kızım geldiler artık çok geç. Yorma kimseyi gitme ."

"Bırak hatice teyze ben gidiyorum. "

Babamgil bahçe oturuyorlardı. Babam bana baktı.

"Nereye Begüm"

"Istanbul a gidiyorum baba."

" Ne işin var gecenin bu vakti geç otur. Yarın gidersin eşyalarını almaya"

"Eşyalarımi almaya gitmiyorum. Dönmeyecegim bir daha.  Ben kendimi ezdirtmem"

O sırada sanırım Yiğit in babası olan Ahmet ağa

"Eger bize bir erkek torun verirsen kimse seni ezmez zaten "

"Ya kız verirsem. Naparsiniz benim demi üzerime kuma getirirsiniz. Kendinize başka birini bulun ben evlenmem"  yiğit ters ters baktı.

Babam
"Hatice Begüm 'ü odasına çıkar. Kapıyı kitle aklı başına gelene kadar çıkmasın. "

"Baba kaç yaşına geldim . Ne odaya kitlenmesi ya"

"Sen şimdi de hele gelinim . Evlenecen mi yoksa eve mi hapsolasın"

" madem her türlü evlenicem ozaman.............."

KUMA (BİTTİ, DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin