Sümbül kokusu işliyor gökyüzüne, ayaklarım yere basarken ki sesi hoşuma gidiyor bir süre. İnsanlara göz gezdiriyorum. Gökyüzüne, kuşlara. Küçük bir kız çocuğu görüyorum, balon istiyor ama adam fiyatını söyleyince yüzü asılıyor kızın. Sonra gidiyor yavaş adımlarla. Ben de arkasından baloncuya ulaşıp bir balon alıyorum ve koşarak kıza yetişiyorum. Ve balonu ona veriyorum. Öyle güzel gülüyor ki bu küçük kız çocuğu.
Daha önce hiç böyle mutlu olmamıştı eminim. Minnettar bakışlarla bakıyor bana. Sonra gözünden bir yaş geliyor. Kocamanca sarılıyor. Onunla vedalaşıyorum. Babamı ve annemi özlediğim geliyor aklıma bazen, ama sonra geri unutuyorum. Garip bir hayat da garip şeyler yaşıyor insan. Güneş yolunu bilmeksizin ilerliyor oradan oraya. Ağaçlar bir şeyler anlatmaya çalışıyor ama anlayamıyorum. Umarsızca yürüyorum sokaklarda.
Eve gelip ayna da boş boş o bitkin suretimi izliyorum. Dolapta ki kutuyu alıp o paslanmış, eski anılara göz gezdiriyorum. Eskiler kokuyor burnumda. Öylece duruyorum.Ve böyle bir gün daha sona eriyor yine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
aussi bon que
Poetry"Ve sadece evler yıkılmazmış, insanlar da bir gün ansızın yıkılırmış, sen öğrettin."