İlerliyordu genç kız sevdiği adamın mezarına ,daha bi hafta önce her bakışında ömrüne ömür katan ,kirpik uçlarına kadar aşık olduğu ,gamzelerinde hayat bulduğu adam şimdi simsiyah gözüken ,kokusu genç kızın midesini bulandıran ,suçlu bulduğu toprağın altında yatıyor.Ya da öldüğü trafik kazasındaki arabayı suçluyordur,kendini suçluyordur.
Bir cesedin ten rengini aratmayacak kadar ,daha çok açık olan ten rengi ,ağlamaktan mavi ,parlak gözler yerini gri gözlere ve sevdiği adamın ismini sayıklamaktan kurumuş dudakları. Sanki daha kötü olabilecekmiş gibi kendiyle savaşında kendini mağlup çıkartıp sevdiğinin yanında olmak istiyordu.
Yavaşça dizlerini üstüne çöküp başını sevdiği adamın mezar taşına dayadı mavi gözlerini sevdiğini mezarında gezdirdi bir hafta boyunca yaptığı şeyi yine yapıp sevdiği adama konuştu "bitanem bak ben geldim ,anlamışsındır zaten kokumdan ya da çıkardığım gürültüden ,hatırlıyor musun bi kere Saklambaç Oynuyorduk çaktırmadan arkandan gizlice sana sarılacaktım sen hemen arkanı dönmüştün kandıramasin beni ben kokunu 300 metre öteden bile alabiliyorum demiştin .ağzından bi hıçkırıp kaçıp devam eti, şimdi o kadar kokuna ihtiyacım var ki bir bilsen o kadar sarılmana ihtiyaçım varki." yine hıçkıra hıçkıra toprağını avuçladı sevdiğine hıçkırıkları arasında "kalk bitanem seni çok özledim" diye fısıldadı sevdiğine tekrar eti bu cümleyi .sanki kalkma umudu varmış gibi her an bi yerden gelip bak ben ölmedim yanındayım diyip ,sevdiği gelecek gibi.İlerliyordu genç adam sevdiğini mezarına doğru ,daha bi hafta önce her saç teline aşık olduğu ,bir gülüşüne canını vereceği ,gözlerinden hep sevgiyi tatığı kızı kanserden kaybetmişti ,sevdiğini,umutlarını,hayalerini kaybetmişti beraberinde .Boş bakan solan ten rengine hiç yakışmayan simsiyah gözlerini gezdirdi sevdiğinin toprağında ,mezarın başında oturarak kokusunu almaya çalışıyordu sevdiğinin ama burnuna gelen sadece ıslak toprak kokusu oldu.Genç adam konuşmayı pek sevmezdi içinden geçirdi bazı şeyleri sevdiğini gülüşünü ,ölmeden önce ona söyledigi sözleri unutamıyordu ,zaten nasil unutsun ki "beni asla unutma seni cok seviyorum "demişti .genç oğlan içinden haykırdı "nasıl unuturum seni ,hayalerimizi ," demişti .Genç adamın artık takati kalmamıştı. üzüntüsünü,acısını,sevincini hep içinde yaşardı .Adam dayanamayarak tam kalkıp gidiyordu ki dönüp baktı sevdiği kızın mezarına "seni çok özledim bitanem "diyip ilerledi mezarlığın çıkışına doğru .
Her iki yaralıda birbirinden habersiz aynı mezarlığın kapısından çıkıp ilerlediler.Her ikisinin acısıda fazlaydı ,yarasıda.En son mezarlığa bıraktıkları şey birer göz yaşı olmuştu ,gitmişlerdi bir daha dönememek üzere ,veda etmişlerdi sevdiklerine her ikiside.
Evet inşllah girişi beğenmişsinizdir ,lütfen vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin ,yoruma açığım..:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sessiz uçurum
Teen Fictiongenç kız sevdiğinim mezarında boncuk boncuk yaşlarını dökmeye devam eder yine kendisinin duyucağı şekilde toprağa seslenir "kalk bitanem seni cok özledim " . Hemen yan kısmındaki delikanlı toprağa seslenir "kalk bitanem seni cok özedim". aynı kad...