Genç delikanlı kaldığı pansiyonda çıkarak köprüye doğru ağır ağı yürümeye başladı.
Sıcak bir temmuz günü akşam olmak üzereydi .Oturduğu pansiyonun borcunu ödeyemediği için mutsuzdu .Her zaman kapıdaki kadınla karşılaşmak ona hesap vermek korkusunu yaşıyordu .Zira oturduğu oda ,pansiyonun üst katında ,ev sahibinkiyse alt katta bulunuyordu .Her iniş çıkışta mutlaka onun kapısından geçecek ve sitemli bakışlarla muhattap olacaktı.
Fakir bir delikanlı idi .yoksulluk içine küçük bir pansiyon odasında , sıkıntı içinde hayatını sürdürüyordu.
Petersbura şehri,bugün sıcak bunaltıcı bir havayı tenefüs ediliyordu.Ç evrede bulunan pislikler korku keşfine başlamış ,ayrıca meyhanelerden sızan tiksindirici korkularla hava iyice ağırlaşmıştı.
Huzursuz ve tedirgin bir bir ruh hali içinde yürümesini sürdürdü...Karşıladığı pis manzara ve kötü kokudan sinirleri bozulmuştu.Çevresinden tiksinti duruyordu.
İsteksiz adımlarına yürümesine devam etti.
Açıklıktan dermansızdı.İki gündür ağızına bir lokma girmemişti .Üstündeki elbiseler kirli olduğu kadar,yırtıksa.Başında taşıdığı şapkasıda üzerindeki lerden farksızdı.Sahroşların bile dikkatini çekecek kadar perjüme idi.Hatta bir sarhoş geçerken "Alman şapkalı kirli adam " diye bağırarak gülmüştü. Aslında gülünecek bir genç değildi. Esmer yüzü, üzüm tanesi gibi kara gözleri ve dikkat çekici vücuduile yakışıklıydı. Ama fakirliğin verdiği zorluğu taşıyordu üstünde...
Delikanlının aklından geçtiği ve gitmek istediği yer pek ızak sayılmazdı. Ama içinde kıvılcımlanan bazı tasarlıve fikirleri ona bu mesafeyi uzatılmış gibiydi . Sınırlı ve heyecanlı bir vaziyette aklından geçenleri düşünerek gideceği yere doğru yaklaştı.
Dar gelirli memurların , çilirginlerin ,terzilerin oturduğu Bir binanın önünde durdu bi binada küçük daireler mevcuttu .
