Düşman Hattı (Kaisoo texting)

21

Kyungsoo: Kai umarım rahatsız etmiyorumdur. Nasılsın?

Kai: Aman tanrım Kyungsoo. Sanırım uzun süre senden ayrı kaldığım için halisünasyon görüyorum.

Kyungsoo: Gerçeğim ben aptal.

Kai: Delirdin mi sen neden bana mesaj atıyorsun ? Bu hikayede mesaj atıp , karşısındakini rahatsız eden kişi benim.

Kyungsoo: Uh özür dilerim seni rahatsız mı ettim.

Kai: Evet beni rahatsız ettin. Şu anda çok önemli bir iş yapıyordum.

Kyungsoo: Sen mi önemli bir iş yapıyordun. Pek inanmadım nedense.

Kai: Sana nasıl tekrar mesaj atacağım diye düşünürken aklıma hiçbir lanet fikir gelmediği için sümüklerimle ıslanan peçeteleri basket atmaya çalışıyordum . Bence bu önemli bir iş .

Kyungsoo: Cidden oturmuş senden medet umuyorum. Tanrım sen aklımı koru.

Kai: Yah ne demek bu şimdi. Hem sen niye bana mesaj attın. Ben sana düşüneceğim demedim mi?

Kyungsoo: Mesaj attın diye bana trip mi atıyorsun. Sen demedin mi mesaj atmaya bahane aradım diyen. Ben attım işine gelmiş olması lazımdı.

Kai: Tabi ki işime geldi. Tanrım tam bir haftadır aptallığım yüzünden seninle konuşmuyorum. Ölüm gibi bir şeydi.

Kyungsoo: Peki karar verdin mi ? Unutacak mısın beni.

Kai: Salak mısın. Seni unutmak kim ben kim. Asla unutamam ben seni.

Kyungsoo: Sevindim.

Kai: Nasıl sevindin? Senin benim için üzülmen ve biz olamayız Kai diye vaaz vermen gerekmez miydi.

Kyungsoo: Hayır öyle bir şey yapmam gerekmez. Çünkü beni unutmak istememene sevindim.

Kai: Tanrım Kyungsoo. İyi misin sen. Ateşli bir hastalık falan mı geçirdin.

Kyungsoo: Ne saçmalıyorsun Kai. Sadece sana bir şans vermek istedim. Sana da yaranılmıyor.

Kai: .....

Kyungsoo: ?

Kai: Ajsjshs.

Kyungsoo: Şaka yapmadım. Oldukça ciddiyim.

Kai: Şaka mı yapmadın. Oldukça mı ciddisin.

Kyungsoo: Kai tanrım iyi misin. Sanırım aniden söylememem gerekirdi.

Kai: Sen ciddisin. Tanrım ciddisin. Aman tanrım duydun mu Kyungie ciddi ve beni tanımak istiyor. Kyaaaaaaa.

Kyungsoo: Seninle buluşmak istiyorum.

Kai: Bu ne cesarettir yarabbi. Seni tanımak istiyorum. Yiğidim. Beni mutlaka ara.

Kyungsoo: Ne diyorsun sen?

Kai: Pardon fazla heyecandan saçmalamışım. Ayrıca bir dur şurda ne buluşmak istemesi. Hevesimi kursağımda bıraktın.

Kyungsoo: Anlayamıyorum seni. Ne söylemeye çalışıyorsun. Gidip tercüman bulacağım.

Kai: Diyorum ki bıraksaydın da biraz mutlu olsaydım. Benimle buluşup beni döveceksin değil mi. Seni kızdıracak ne yaptım ki ?

Kyungsoo: Vaz mı geçsem acaba. Çünkü şu an tam bir aptal olduğunu hissettim.

Kai: Sensin aptal.

Kyungsoo: Bak Kai. Sana diyorum ki şimdiye kadar bir çok kızla bir şeyler yaşadım ve şimdi de bir erkekle denemek istiyorum. Sadece bir şeyi merak ediyorum. Bu konuda çok ciddiyim. Seninle denemek istiyorum. Bu yüzden de benimle buluşmalısın. Çirkin olsan bile benimle buluş. Çünkü seni geri çevirmeyeceğim.

Kai: Ne deneyeceksin. Deneme tahtası değilim ben Kyungsoo. Sırf bir erkekle nasıl olduğunu merak ediyorsun diye beni kullanma. Dışarıda seninle olmak isteyecek sürüyle erkek var.

Kyungsoo: Hayır hayır öyle değil. Bir erkekle nasıl olduğunu merak etmiyorum. Sadece bana birini unutturabilir misin onu merak ediyorum. Eğer o kişiyi bana unutturabilirsen ölene kadar sana sadık kalırım Kai. Ölene kadar seni severim.

Kai: Ben bilmiyorum. Sevdiğin biri mi vardı. Hakkında her şeyi biliyorum ama bunu bilmiyordum.

Kyungsoo: Sevdiğim değil, sadece kafamı kurcalayan biri. Şimdi bana onu unutturabilir misin Kai?

Kai: Bilmiyorum bu çok zor. Unutturamazsam ne olur peki.

Kyungsoo: Orasını bende hiç düşünmedim. Sadece bende onu unutturmanı istiyorum o kadar. Böylelikle belki sana da bağlanırım .

Kai: Ama hemen buluşmasak olmaz mı? Benim buluşmak için kendimi hazır hissetmem lazım.

Kyungsoo: Yani bu kabul ettiğin anlamına mı geliyor?

Kai: Şey sanırım öyle oluyor. Çünkü en azından denemiş olurum öyle değil mi? Belki o kişi yerine bana aşık olursun.

Kyungsoo: Elbette Kai. Çok teşekkür ederim. Seni üzmemek için elimden geleni yapacağım. Sen ne zaman hazır hissedersen o zaman buluşabiliriz.

Kai: Peki öyleyse. Şimdi seninle konuşurken istediğim gibi rahat olabilir miyim?

Kyungsoo: Tabi ki rahat ol.

Kai: Bu sanırım güzel bir şey. Seni seviyorum Kyungie.

Kyungsoo: Umuyorum ki bende seni seveceğim Kai.