2. ''Tutsak Düşler''

15.3K 1K 355
                                    

2. BÖLÜM
            "Tutsak Düşler"

Çığlıklar, uğultular ve bilmediğim dilde sesler duyuyordum, fakat o kadar çok yorgun hissediyordum ki gözlerimi açamıyordum. Dakikalar mı geçti ya da saatler mi? Hiçbir fikrim yoktu. Tek bildiğim üşüdüğümü iliklerimi kadar hissediyordum.

Göz kapaklarımı açtığım da bir süre kendime gelmeye çalıştım. Bir sandalye de oturmuş ellerim ve ayaklarım bağlıydım. Etrafımı incelediğimde hiç penceresi ve kapısı olmayan kutu gibi odadaydım. Ayaklarım çok fazla üşüdüğünden gözlerimin odak noktası çıplak ayaklarımın altında ki beyazlık olmuştu.

O soğuk beyazlığın kar olduğunu anlamam uzun sürmemişti. Gözlerim ile etrafı iyice taradığımda boş ve soğuk olan duvarın birkaç santimi beyaz kar ile kaplanmıştı.Önüme düşün saçlarımı geriye doğru atmaya çalışırken gördüğüm kan dorucu görüntü ile çığlık atmaya, ağlamaya ve sandalyemde debelenmeye çoktan başlamıştım.

Şuan tam karşımda bir ceylan yavrusu bembeyaz karın içinde kanlar içinde yatıyordu. Karın boşluğunun üst kısmında oldukça derin bir yara izi vardı. Bir kulağı kesilmiş yan tarafa atılmıştı. Gözlerine baktığımda işte o saniye de zaman durmuştu. Çünkü; dünya da görüp görebileceğim en güzel gözler bana bakarak acı içinde çırpınıyordu.

''Kimse yok mu?"

Cevap gelmeyince ağlamam şiddetlendi. ''Lütfen yardım edin!''

O masum gözleri gördüğüm zamandan itibaren çığlıklarım boş odada bana geri dönüyordu. Attığım çığlıklardan dolayı ceylanın ürktüğü fark ettim. Nerede olduğumu ya da kimin ellerinde olduğumu bilmiyordum. Titreyen bedenim zaman geçtikte daha fazla titremeye başladı. Odaya öylece donuk bir şekilde durdum.

Derin bir nefes alıp verdikten sonra mantıklı düşünmeye karar verdim ama mantıklı düşünemiyordum. Bir rüyanın  içinde olmadığımı bilecek kadar bilincim yerindeydi. Korkularım daha ağır bastığından zihnim donup kalmıştı.

Üşüyen bedenimi iliklerime kadar hissediyordum. Birbirine çarpan dişlerimin sesi ve soluklarım dışında Ceylan'ın acı sesi duyuluyordu. Dakikalar sonra boşlukta savrulan zihnimi umursamadan.Bileklerimi sıkan ipten kurtulup ceylana yardım etmeliydim. Gözlerim ile onu yokladığımda hala ürkek bakışlarla bana baktığını fark ettim. Kendimi suçlu hissettiğimden gözlerimi hemen üzerinden çekip iplere odakladım.

Küçüklüğümden bu yana teknede de olduğumdan düğümleri çözmek de oldukça usta haline gelmiştim. Bir  gün bana yararı dokunacağı ve ona teşekkür edeceğim aklımın ucundan bile geçmezdi. Başımı tekrar geriye doğru sallayıp saçlarımı savurduğum da ellerimi çekiştirerek ipliğin sıkılığını kontrol ettim.

Yavaş yavaş ipi aşağı indirmeye çalıştım, fakat sıkı bağlandığından bileklerimi acıtıyordu. Karşımda acı içinde kıvranan ceylanın sesleri geldiğinde daha çok hırslanarak ipleri çözmeye çalışıyordum. Artık gücümün tükendiğini ipi açmak için ileri geri hareket ettirdiğim kollarımın yavaşlaması ile anlamıştım. Zaman ile yarıştığımı bildiğimden durmamaya yemin ettim. Gücümün son damlasına kadar o ipi çözmeye devam ettim. İp gevşediğinde burada kaldığım zamandan itibaren ilk kez dudaklarımda bir gülümseme oluştu.

Gözlerim ceylanı bulduğunda gözlerinin bende olduğunu fark ettim. İpleri onun ürkek bakışları altında çözmeye devam ediyordum. Sonunda ipler çözüldüğünde derin bir nefes aldım. Zaman kaybetmeden titreyen ellerim ile ayak bileklerime bağlı olan ipleri çözdüm. Ayağa kalktığım zaman kendimi yerde bulmam bir oldu. Sandalyeden destek alarak düştüğüm yerden ayağa kalmaya çalıştım. Uzun zamandır burada olmalıydım. Bacaklarım oldukça hareketsiz kalmıştı. Sandalyeden destek alıp dik durmaya çalıştım. Bir süre öyle durduktan sonra yürümeye devam ettim.

RUHU RUHUMA DOLANAN ADAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin