"!Hey, küçük hanım sizi kurtaran bir beyefendiye bunları söylemeniz hiç hoş değil."
"Hemde sizin gibi hoş bir hanımefendiye"
Ah bana iltifat etti.
"Şey... " dedim. Noldu birden bana ya? Konuşamıyorum.
Tek kaşını kaldırıp " Şey ne? " dedi.
Yapma ama böyle çok tatlı oluyorsun.
" Sana ne? Ne istersem yaparım size ne? " dedim parmağımla yanındaki çocukları göstererek.
" Yeni kız dişli çıktı abi. " dedi gülerek yanındakilerden biri.
Bana yaklaşıp eliyle burnumu iki parmağının arasına alarak
" Bu okulda her istediğini yaparsan başın belaya girer küçük hanım. " dedi ve gitti.
Tamam boyum kısa olabilir farkındayım ama neden herkes bunu yüzüme vuruyor? Ve neden herkes bana bakıyor?
Tekrar kantine doğru gidiyordum ki hayır yere düşmedim zil çaldı. Oflayarak sınıfa doğru yürümeye başladım.sınıfa gireceğim sırada kantinde arkadaşlarıyla birlikte olan çocuğu gördüm. Yarabbi bunları biz ölelim mi diye mi yarattın?
Kafasını benim tarafa doğru çevirince ne yapacağımı şaşırdım. Bana bakıp göz kırptı. Evet göz kırptı!!! Ben ne yaptım? İçimdeki cadıya hakim olamayıp ona dil çıkardım. Çatık kaşlarıyla kafasını sağa ve sola doğru salladı. Ve bana doğru yürümeye başladı. Bana yürüyor buu. Sınıfa telaşla girip sırama oturdum. Kerem elindeki telefonla oyun oynuyordu. Bana bakıp gülümsedi. Mal falan ama iyi çocuk aslında.
" kız sana bir şey soracam kızsın ya anlarsın. " cümlenin saçmalığına göz devirip cevap verdim.
" Sor Allah aşkına sor. Yine ne soracan merak ediyorum. " dedim.
"tuvalet giysem pis kokar mı?" yok daha neler neler neler tamam sustum.
"Kerem bi git allasen ya. Hayır yani sen tuvaleti ne yapacan? " dedim.
Bu çocuk normal değil.
"Arkadaşın sana bir soru sordu. Ve hiç nazik değilsin küçük hanım. " yine o ses.
Galiba başıma bela aldım.
" Ya çocuk senin başka işin yok mu? Benimle uğraşma, başına bela alırsın. Benden söylemesi. "dedim kendimden emin bir sesle.
Bana yaklaşıp eğildi, eğildi, ve eğildi.
" Boynum ağrıdı, değmez." dedi alayla.
Söylediği sözle gözlerim açıldı.
" E tabi öküz gibisin. Normaldir bu haller. Alışamadın galiba."
Bu sefer şaşırma sırası ondaydı.
"Bu açık sözlülüğün başına bela olacak. Belki de belan ben olurum. Benim gibi yakışıklı bir bela zor bulursun. " yok artık.
Ukalalığın sınırlarını zorluyor bu salak. Yakışıklı olabilirsin ama bu sana laf yetiştirmeyeceğim anlamına gelmiyor.
Ona orta parmağımı gösterip önüme döndüm. Kerem de ağzı bir karış açık şekilde bizi dinliyordu. Tam bir şey diyordu ki hoca sınıfa girdi.
" Denizcim sınıfına geç istersen. Ders başladı. " istersen gitme yani diyor. Oha hoca ya.
" İyi dersler hocam. " dedi bana bakarak. Bende elimle 'hadi hadi' yaptım. Gözlerini devirip sınıftan çıktı. Ya şimdi bu güzel gözleri oymak çok acı olurdu. Güzel gözleri var. Eylem çocuğun gözleri kahverengi. Bende diyorum bir eksiklik var ama ne? Sana ne ben kahverengi gözleri seviyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BANA AYAK UYDUR
Teen FictionBaş kahramanımız Eylem. 11. sınıf öğrencisi. Onun kendisi gibi anormal arkadaşları ve çevresi. Ve bitmek bilmeyen motor merakı "Sadece bi tur yaa" "Kızım manyak mısın? Bisiklet mi bu bi tur verim? " ©Hakları motorun egzozunda gizlidir.