MARİNETTE
şok olmuştum. üzüleyim mi sevineyim mi gerçekten bilemedim. onu çok özlemiştim. ama bi o kadar da nefret ediyordum. Daha önce yani adrien hayatıma girmeden önce hiç birçok duyguyu birarada yaşamamıştım.
Aslında o da haklıydı. O çok kez göstermek istemiş ama ben istememiştim. Ben o an ki duyduğum özlemle adrien'ın kucağına atladığım için ikimizde yeri boylamıştık. Sonra adrien beni hiçbirşey demeden öpmeye başladı. Bir süre sonra ayrıldığımızda ikimizinde ağzından aynı sözler döküldü.
"Seni çok özledim..."
İkımizde gülümsedik. Ben aval aval ona bakmaya devam ederken o konuşmaya başladı.
"Orası rahat galiba."
Kahretsin ki üstüme dökülen çorbayı unutmuştum.
Anında kızarıp ayağa kalkmaya çalıştım ama marinette tarzı tekrar kucağına düştüm."Bi ayrılamadın benden prenses."
"Beni bi bıraksan kalkacağım!"
Marinette vurdu ve gol oldu. Bu sözümden sonra piç smile atıp kucagından kalktım. Benim yardımımla tekrar yatağa yattı. Bende elimde yeni bir tabak çorbayla geri geldim. Yatağın ucuna oturdum. Çorbayı ona özenle içirmeye başladım. Ben ona çorbayı içirirken o beni seyrediyordu. Ve bu beni rabatsız ediyordu.
"Adrien önüne baksana sen!"
"Eee önümde sen varsın ya güzellik"
Gözlerimin içine öyle bir baktı ki. Dalıp gitmiştim. Tabi sen bu arada elimde çorba dolu olan kaşığı yine unut. Vee sonuç evet tabiki döktüm.
Kaşığıda o arada elimden düşürdüğüm için ses çıkmıştı. İkimizde o an çıkan sesle yerimizden sıçradık. Ben olayın şokuyla yine saçma sapan konuşmaya başladim."Ayy iyimisin? Birşeyin varmı? Ne kadar sakarım sen benim gibi birini hayatında ne yapıcaksın?"
Ben tepsiyi toplamaya çalışırken adrien çenemden tutup beni kendine çekti.
"Sen hayatımda başıma gelmiş en güzel şeysin"
Marinette'le nasıl domatese dönülür vol 1. Zorla cevap vermeye çalıştım yinede.
"S..sende benim.."
"Neyse bu kadar romantizm yeter. Şimdi sen yatıyosun."
"Peki sevgilim ama beraber yatalım"
"ahh ne yapıcam ben senle. Tamam ama bekle"
Işık hızıyla çorba tabağını mutfağa koyup odama geri döndüm. O ise bir kedi gibi kıvrılmış beni bekliyordu.
Yanına yavaşça yattım."İyi geceler canım"
"Sanada meleğim"
Böyle dedim ama işin kötü tarafı hiç uykum yoktu. Adrien uyuduktan sonra bende saçlarınla oynamaya başladım. Uyurken onu izlemek çok keyifliydi. Sonra telefonuma gelen mesaj sesiyle irkildim. Ve yatakta oturur pozisyona gelip telefonumu elime aldım.
Mesaj hiç beklemediğim birindendi. Nathaniel...
Bu satte benimle ne yapıcak ki.Nathaniel
Marinette müsaitsen kapının önüne inebilirmisin? seninle önmeli bişey konuşmam lazım.
Marinette
Tamam bekle geliyorum.
Bu durumda adrien'ı uyandırmaya gerek yoktu. Sonuçta hasta. Yanından usulca kalkıp üstüme hırkamı aldım ve aşağı indim. Kapıyı yavaşça açtım. Nathaniel karşımdaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Little AGRESTE (Askıda)
Fanfiction-bu dünyadan gitsem bile... -şşt.. böyle konuşma asla öyle bişey olmaycak -ama olursa... -bende seninle gelirim...