Hayal kurmak bir mucizedir insanoğluna bahşedilen. Ne büyük şanstır ki bana da bahşedilmişti. Hiçbir güç hayal kurmayı ne engelleyebilir ne de kısıtlayabilir. Her şey hayalle başlar. Bazen de sadece hayallerde kalır. Benim için hayat sadece izlemekle devam edemezdi. Kararlıydım. Ben bu sefer giderken mutlu gidecektim. Yalnızlık bana artık zor geliyordu. Denizin şarkıları, rüzgarın ensemi okşaması çok güzeldi ama mutlu değildim ta ki Cihan ile Mehpare'yi tanıyana kadar. Haftalardır onları izliyordum. Geceleri onları düşünmekten uyuyamaz olmuştum. Bu genç aşıklarla tanışmam gerekiyordu. Onları izliyordum bana yaklaşıyordu her defasında. Benim olduğum tepeye geliyor, bana yakın banka oturuyorlardı, gülüşlerini daha net duyuyordum. Mutlulardı. Her adımda bana daha çok yaklaşıyorlardı. Heyecandan titriyordum. Bana daha da çok yaklaştılar. Gözlerinden o anda beni aradıklarını fark ettim. İlk beni Mehpare'nin o narin elleri kavramıştı. Mutluluktan havaya uçmuştum ayaklarım yerden kesilince. Uçurum biraz ucu benim onları hep izlediğim yerdi bundan Cihan Mehpare'ye yardım etti. Artık tek bir görevim kalmıştı. O görevi de en iyi şekilde yapmalıydım. Mehpare'nin dudaklarından bir meltem esintisi bana doğru esmeye başlamıştı. Tam o anda da masmavi deniz gözlerini bana dikmiş, dilek tutuyordu. Biraz sendeledim ama çabuk vazgeçmedim. Daha çok dilek hakları vardı. Cihan Mehpare'ye küçük bir gülüş attı. Belki de benim yüzümdendi ama hemen vazgeçemezdim. Her şey hayalimdeki gibi olmalıydı. Bu sefer Cihan çok sert üfledi. Çok zor dayandım. Bir ara vazgeçiyordum. Biraz da şansım yaver gitti. Birkaç dilek hakları daha olmalıydı. Cihan ile Mehpare bir kez daha üflemeye karar verdiler. Bu sefer ikisinin de akıllarındaki dilek tekti: 'Sonsuza dek!' Bu sefer gönlüm el vermedi. Rüzgarın esintisine bıraktım kendimi. Bir parçam Mehpare'nin saçlarına, bir parçam meltemde raks ederek adanın sokaklarına, bir parçam Bahri amcanın kırmızı teknesine, bir parçam Hanife teyzenin mezarına, son parçam da Hakan abinin kahvehanesin dağıldı. Mutluluk galiba buydu benim için.
Bazen insanlar beni çokça görür. Bazen üstüme basar, geçerler. Bazıları ismimi dahi bilmez. İnsanlar bana 'Karahindiba' diyorlar ama biraz kaba bence. 'Aşk çiçeği' deseler keşke... Aşık insanları ararım, dört gözle beklerim onları ama aslında ben hep yalnızımdır. Son defa hoşça kal dedim Cihan ile Mehpare'ye duymayacaklarını bile bile. Bu hoşça kal yeni aşklar için merhabaydı. En mutlu olduğunuz anda beni görmeniz dileğiyle...
SON
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SONSUZA DEK
Historia CortaKüçük bir çocuğun masum gözlerinde saklıdır aşk ve kollarının arkasında buluşuncaya dek açılması kadardır sonsuzluk. Biz sevmeyi çok küçük yaşta öğrendik. Kimimiz unuttu sadece...