Ezber bozan

3.8K 128 56
                                    

100k olmuşuz herkese çok teşekkürler :D

Ertesi gün erkenden uyanmıştım, Altan Ağa yatağında mışıl mışıl uyuyordu.
Birazdan benim sesim sebebiyle uyanacağını bildiğim yataktan olabildiğince geç çıktım.

Yatağımı toplamadan önce lavaboya girdim ve elimi yüzümü yıkadım. Ardından kirli olan kıyafetlerimi sepete koydum ve odaya girdim.
Altan Ağa tam da tahmin ettiğim gibi yapmıştı. Uyanmış ve yatağından çıkmıştı.

İkimizde konuşma gereği duymadık ve ben yatağımı toplamaya başladım.

Birkaç dakika sonra biri odanın kapısını tıklattı. Altan Ağa girmesini söyleyince Hamide Teyze içeri girdi.

"Ramiz Ağa sizi odasına çağırıyor."

"Ne için söyledi mi?" dedi Altan Ağa Hamide Teyze'nin vereceği cevap çok önemliymiş gibi dikkatle dinliyordu.

"Hayır."

Hamide Teyze çıktıktan sonra Altan Ağa bana döndü ve hemen geleceğini söyleyip odadan çıktı.

İlk olarak düşündüğüm şey Ramiz Ağa'nın neden Altan Ağa'yı yanına çağırdığıydı. Bir diğeri ise bana hemen geleceğini söylemesiydi. Öncekine kıyasla çok farklı davranıyordu. Bu alışmaya çalıştığım güzel bir farklılıktı.

Altan Ağa geri döndüğünde ona ne olduğunu sordum.

"Şirkete gidiyorum." dedi ve ceketini eline aldı.

"Ama...neyse ne zaman döneceksin?"

Bu evde yalnız kalmak istemiyordum ama eninde sonunda bunun olacağını biliyordum.

"Ufak bir işim var, sende hazırlan ben işlerimi hallederken bir şeylerle oyalanırsın."

Anladığım kadarıyla Ramiz Ağa'yla birlikte gideceklerdi. Belki de bu benim için büyük bir fırsattı. Evde kalıp Ramiz Ağa'nın odasına girebilirdim. Böylece aklımı karıştıran olaylara açıklık getirmek için adım atmış olurdum. Ramiz Ağa kirli işleriyle ilgili hiçbir şeyi bu evde saklamazdı. En azından ben öyle düşünüyordum. Altan Ağa'dan bir şey saklayacaksa bile bu odasında olmazdı. Yine de her ihtimali değerlendirmeliydim.

"Ben evde kalsam."

Onunla gelmem konusunda ısrar etmesini gerektirecek bir durum yoktu. Bu yüzden kabul edeceğini düşünüyordum zaten beni götürmek istemesinin sebebi yine bendim. O da biliyordu yalnız kalmak istemediğimi ama şimdi öyle olması daha iyiydi.

"Emin misin?"

"Bir şey olmayacağını söylemiştin."

"Olmayacak. Sen kahvaltını odana istet ben çıkıyorum." dedikten sonra gitti.

Bu saatte herkes masaya oturmuş kahvaltısını yapıyor olmalıydı. Ramiz Ağa da evde olmadığına göre önümde hiçbir engel yoktu.
Birkaç dakika bekledikten sonra odadan çıktım. Biriyle karşılaşma ihtimaline karşı gergin görünmemeye çalışıyordum. Ramiz Ağa'nın odasına çıkan koridora girdim ve etrafa göz gezdirdim.

Görünürde kimse yoktu adımlarımı hızlandırdım ve odanın önünde durdum. Son kez arkamı kontrol ettikten sonra kapıyı açtım.
Kilitli olmaması bir sıfır geride olduğumu gösteriyordu. Odada aramaya değer bir şey olmadığı hissim kuvvetlenmişti.

İçeriye girdim, aceleyle ve etrafı dağıtmamaya özen göstererek incelemeye başladım.

Odada gereğinden uzun kaldığımı farkettiğimde bir şey bulamayacağımı anladım. Odadan çıkmak için kapıyı açtım ve Ramiz Ağa'nın adamıyla karşılaştım. Beklemediğim bir şeydi bu yüzden surat ifadem değişmişti.
"Burada ne arıyorsunuz?" dedi kaşları şüpheyle çatılmıştı.

KİMSESİZ #Wattys2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin