-yürüyorum ya daha ne itiyorsun
-daha hızlı yürü
-daha ne kadar yürüteceksin ahh çekme kolumu kolum acıyor
-o Zaman sen de hızlı yürü
-iki karış topukluyla ne kadar hızlı yürümemi bekliyorsun?
dedim ayağımı işaret ederek beni sıkıca tutup havaya kaldırdı ve kucağına aldı
-ya ne yapıyorsun
-ne yapıyora benziyorum
-ya çabuk indir beni
-bi ayaklarım ağrıdı diyorsun bi indir beni diyorsun karar ver kızım
-biz ne zaman geleceğiz?
-sen ne zaman istersen
-dalga mı geçiyorsun sence şu an espri kaldırabilecek durumda mıyım? Çok istiyorsan sana yapabilirim ama
-zaten seni zor kaldırıyorum bir de espri yaparsan kaldıramam çökerim bak valla yere
-sen onu bunu bırak da ne zaman geleceğiz diyorum
-işte geldik
-nerede
-sağına bakarsan görürsün
-BU NE YA burada mı geçircem ben tüm yaz tatilimi havuzlu villa demiştin çöplük evi değil hem havuz desen dibi yosun tutmuş ev desen tahtaları çıkmış çardak desen tavanı çökmüş çok mu aradınız bu evi buna mı layığım ben
-abilerin görevi kız kardeşlerini korumaktır kusura bakma tüm tatil boyunca buradasın ha bu arada sen bir de evin içini gör bakalım gördükten sonra da aynı fikirde olacak mısın?
Tabi hiç biriniz olayın ne olduğunu anlamadı özetlemek gerekir ise geçen yaz siteye yeni taşınan bir çocuk ile tanıştım ben üniversite birinci sınıftayım o da üniversiteyi kazandığı için ailesi ile buraya taşınmak zorunda kalmışlar. Yani ben çocukla aynı okulda hatta aynı sınıftayım tesadüfün böylesi sonra çocuk ile samimileşmeye başladık artık onunla sık sık görüşüyorduk aynı sitede olduğumuz için okul çıkışı eve birlikte yürüyorduk her akşam sitenin parkına çıkıyorduk okul
çıkışı bazen bir yerlere gidiyorduk falan en sonunda çocukla sevgili olduk ve bundan gayet memnundum. Benim ailemizde onun ailesinin de bundan haberi vardı daha sonra bu çocuk sebebiyle okulum aksamaya başladı derslerim, sınavlarım, ödevlerim. Her sınavdan yüz alan ben notlarımı ellilere düşürmüştüm tüm aile şokdaydı son zamanlarda ailem beni özel derse başlattı ama bu da yetmedi yaz tatili yaklaşırken ailemin aldığı karar tüm hayatımı ve hayallerimi mahvetti. Derslerimin aksaması nedeniyle yaz tatilini geçirmem üzere beni dağ manzaralı bir eve yerleştirmeye karar verdiler evde ev olsa bari buranın benim için faydalı olduğunu düşünüyorlarmış. Bu evde sadece ben yokum ponpon kız gıcık kız kardeşim olur kendisi henüz 12 yaşında ve başımda nöbet tutması için Özge teyzem var abimin zoruyla eve girdim abimin de bahsettiği gibi içi pek de fena değildi ama çok iyi olduğu da söylenemezdi sadece içindeki renkler zevkime uymuyordu. Abim beni yavaşça yere indirdi o sırada gıcık ötesi kardeşim söze girdi
-ahh Külkedisi gelmiş
-bundan hoşlanmadığımı biliyorsun İlge
-ne oldu Külkedisi zavallı prensinden mi ayrıldın ay ne üzücü
-bak ponpon kız şu an seninle uğraşamam
-prens prens diye tutturdun beni de tatilimden ettin abla
-ah uyuyan güzelcim sen tatilde olsan ne olacak sen tüm gün uyuyorsun zaten geçen yaz bir kere bile yataktan kalktığını görmedim
-sen prens peşinde koştuğun için görmemişsin canım
-kızlar yeter
Ve abim söze girer
-daha tartışmayı düşünüyor musunuz çok işim var çünkü sizin kavganızı dinleyemem
Abim cebinden bir kredi kartı çıkartır ve girişteki sehpanın üzerine koyar bu kartı babam yolladı evde internet yok fakat sadece şu koltuğun üzerindeki tabletin interneti var kartın limiti yüz bin lira babam bu parayı evi zevkine göre döşemen için verdi buradaki mobilyaları beğenmediysen tabletten keyfine göre şeyler beğenip alabilirsin kredi kartın yetmez ise üstünü babam tamamlar sizin için bir sürelik yetecek erzağı getirdim ben haftada bir sizi ziyarete geleceğim. Gelirken de ihtiyaçlarınızı getireceğim bazı haftalar gelemeyebilirim çünkü işim çok yoğunluk geçiyor ama size Zaman ayırmaya çalışacağım neyse ben gidiyorum görüşürüz.
İlgi:100.00 lira mı
İlge:İnternet yok mu
(İlgi benim İlge ise kardeşim)
İlgi: 100.000 lira ile evi istediğim şekilde düzenleyebilirim. Ne dersiniz millet başlayalım mı?
İlge: hadi başlayalım
Özge Teyze: durun ben de dolaptaki malzemeler ile size sandviç yapayım acıkmışsınızdır şimdi siz
İlgi: iyi olur Özge teyze
Özge teyze: siz bakmaya başlayın ben katılırım size
Tableti elimize kaptığımız gibi tüm mobilya sitelerini gezmeye başladık Özlem teyze bir yandan sandviçimizi hazırlarken bir yandan da bizimle konuşuyordu
Özge teyze: bence açık renkler kullanalım toz pembe, krem rengi, beyaz gibi
İlge: mantıklı bak şu "L" koltuk indirimdeymiş hem de tam istediğimiz şartlara da uyuyor.
İlgi:süper bak bunu düşünebiliriz.
Uzun bir zaman ardından salon ve yatak odalarının alışverişini bitirdik. Alacağımız şeyler belli idi ama daha sparişi vermemiştik derken aniden telefonum çaldı. Arayan abim idi, bıkkın bir sesle telefonu açtım
İlgi: Ne var ne oldu yine?
İlter: Prenses sana iyi bir haberim var
(Abimin adı İlter)
İlgi: Söylesene çatlatma insanı
İlter: Babam düşünmüş ki evin içindeki eşyalar yenileceğine evi tamamen bir kısmını yıkıp yenileyelim demiş annem de aynen iyi olur belki kışın tatilde oraya gideriz demiş.
İlgi: Sevinsem mi üzülsem mi bilemedim doğrusu
İlter: Babam içini keyfinize uygun döşemenize izin veriyor ama yarın sabah eve işçi ve ustaları gönderecek haberin olsun
İlgi: Tamam biz halledebiliriz içini
İlter: Tamam gerisini sonra hallederiz
Tamam deyip telefonu kapattıktan sonra durumu evdekilere anlattım oldukça sevinmişse benziyorlardı.
Aradan haftalar geçti artık ev ile ilgili her şey tamamlanmıştı artık bu ev beklentimin çok üzerindeydi. Ama hala sıkıntılarım çözüm bulamamıştım prensimden ayrıydım ve bu beni çok üzüyordu ondan haber alamamak, gözünün içine bakamamak, sesini duyamamak, elini tutamamak beni asıl üzen bunlardı
Ben bu hayallere dalarken telefonumun titreşmesiyle o güzelim hayallerimden vazgeçmem bir oldu meraklı bir ifadeyle telefonu açtım gizli bir kişiden mesaj gelmişti
-neyi düşünüyon prenses
Prenses deyişinden onun kim olduğunu hemen anlamıştım yakışıklı prensimdi o benim
-
