Yol

101 7 4
                                    

Cam kenarı gibisin,

Yolculuğun vazgeçilmezi ama soğuk.

Bir çift kulaklıkla en huzurlu hayalleri kurdurtacak kadar güzel.

Asla gerçek olamayacağını hatırlatırcasına buğulu.

Yolculukları güzel kılan cam kenarısın sen.

Güneş doğarken rahatsız eden,

Geceyle arama girip beni bana yansıtarak hatırlatan.

Bu yolda beraberiz.

Seni rahatsız etmem.

Edemem.

Uğraşma rahatsız olmam.

Yüzümü yaslayayım.

Bu soğuğun kenarına bile muhtacım.

Yoksa, yoksa kül olacağım.

Yüzümü yaslasam yaramaz bir kız çocuğu gibi yorarsın gecelerde,

Sonra gün doğarken gecelerimizi özletirsin.

Herhangi bir çağrışımla değil,

Akıldan çıkmayıp defalarca yinelenmesine rağmen anlamını yitirmeyensin.

Bir ömür özlemeliksin.

Yolları unutalım,

Keza nereye varacağımızı.

Şimdi avuç içlerimi hisset.

Hisset ve kabul et.

Kabul et ki ben serinlerken biraz ısın.

Sıcaklığımı hisset.

ikimize ait, bizi kanıtlarcasına buğu sarsın parmaklarımın etrafını.

Gitgide hızlanıyoruz.

Acelemiz mi var dünya!

Algılamakta zorluk çekiyorum dışarıyı.

Avucumu, soğuğunu boynumla tanıştırmak için çekiyorum.

Parmaklarımın izi hemen yansımamın altında.

Yüzümü bana döndürüyorsun.

Bakıyorum.

Senin için kendime bile katlanıyorum.

Cam kenarısın,

Kilometreleri hiçe sayan.

Uçurumu bile güzelleştiren.

Cam kenarım.

Can kenarım.

En çokta can içim.

Sınır-sızımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin