Etrafımdaki kalabalığa aldırmadan , elimde viski şişesiyle dar koridordan ilerliyordum. Etrafımda sürekli daireler çizen menajerim bağırarak bir şeyler anlatmaya devam ediyordu. Umursamaz tavrımla adımlarımı hızlandırdım. Binlerce kişinin Eray diye haykırışlarını gözlerimi kapayarak dinledim ve hafifçe gülümsedim. Konserden sorumlu olan şişman bunak hızlıca yanıma yaklaştı. Bağırmaya başlamıştı:
- Sana ayyaş gibi ortada dolanasın diye mi bunca para bayıldım pislik herif. Binlerce kişi seni istiyor. Sunucu ismini anons yapmaktan yoruldu. Hemen sahneye çık !
Kafamı hafifçe salladım. Biraz da olsun ikna olmuşa benziyordu. Menajerim olan Salih bana her konserde olduğu gibi öğütler vermeyi ihmal etmemişti.
- Bak Eray herkes bir sorun yaratmak için çalışacaktır sen umursama. Bir terslik olursa görmezden gel. Sadece kendini kontrol et.
Dinlediklerini kafamla onaylarken yanımdaki sarışın kızın verdiği t-shirt'ü kafama geçirmekle meşguldüm. Sahneye doğru olan yolun, yarısından fazlasını kat etmiştim. Son olarak deri ceketimi üzerime geçirdim. Sunucu yüksek sesle haykırdı:
-Sayısız albüm ve konserin ardından karşınızda EP.
Sahneye giden merdivenleri yavaş yavaş adımladım. Gitarımı omuzuma geçirdikten sonra nefesini tutmuş benim şarkıya başlamamı bekleyen binlerce kişiye baktım. Arkamı döndüm viskimden bir yudum aldım ve şarkıya giriş yaptım. Muhteşem bir sesim vardı en iyi genç müzisyen ödülünü alalı bir kaç gün olmuştu. Gözlerimi kapayıp kendimi şarkıya verdim. Nefes almak neyse şarkı söylemek de bana onu ifade ediyordu. Binlerce kişi ' Seni ayyaş EP! ,' diye hem bağırıp hem de şarkıma coşkulu bir şekilde eşlik ediyorlardı. Tam şarkının nakaratına girdiğim anda ön taraflardan bir ses yükseldi.Kafamı tam o tarafa çevirmiştim ki sahneye doğru bir domates atıldı.Göğsüme isabet etmişti. Kendimi anında sahnenin önüne attım . Adamı dövmeye başlamıştım ki menajerimin ve güvenliğin beni bulması zor olmamıştı. Sinirli bir şekilde sahneyi terk ettim ve odama çıkıp şarap şişesini alıp arabama doğru yola koyuldum. Bir dakika daha burada kalamazdım. Konser başlamadan konseri bitirmiştim. Salih beni engellemeye çalıştı:
-Nereye gdiyorsun? Yabancı bir şehirde nereye gidiyorsun? Sarhoşken kaza yaparsan ölürsün.
Salihe doğru kafamı kaldırıp hafifçe gülümsedim.
-Beni az çok tanıyorsun Salih. Ölmek için içmem. İçmek için ölürüm. diyerek gaza yüklendim. Güneş gözlüğümü takmış son ses müzikle sakin yolda hızla ilerliyordum. Fakat hiç beklemediğim bir şey oldu. Bir anda yolda bir kız belirdi ve ben henüz ne olduğunu anlayamadan çoktan ağaca çarpmıştım.