Bu bir rüya mı? Rüyaysa bile ben uyanmak istemiyorum. Biz Arasla ikimiz baş başa yemek yemeğe gideceğiz. Biz ikimiz. Sadece ikimiz. Şu an heyecandan bayılabilirim sanırım.Bir dakika şimdi bu bizim ilk buluşmamız olacak değil mi?Evet! Hışımla oturduğum pufdan kalktım ve dolaba doğru yöneldim.
Dolaptan dizimin biraz üstünde üstü straplez kalp şeklinde sade kırmızı bir elbise giydim. Üstüne ise kot kenarlarında yırtık detayları olan bir yelek giydim. Ayakkabı olarak ise sade siyah hafif topuklu bir ayakkabı giydim. Saçımı da düzleştirdikten sonra hafif bir kırmızı ruj sürdüm ve hazırım.
Aynaya geçip kendime baktım ve kendimi gerçekten oldukça güzel hissediyordum. Bir süre aynaya baktım ve bugünün hayalini kurmaya başladım.Umarım her şey güzel giderdi. Birde ben utanıp yemek yiyemez isem kötü olabilirdi. Öyle bir huyum var doğrusu. Acaba Aras ne giyecek? Heyecanlı mı? Kafamda deli sorular. Ben hayatımda hiç bu kadar heyecanlandığımı hatırlamıyorum. Derin bir nefes çektim. O sırada telefon çaldı. Heyecandan nefesimi düzenleyemiyordum. Telefonda benimki yazısını görünce daha da heyecanlanarak telefonu elime alıp açtım.
"A-a-a-a" bir türlü alo diyemedim ve yine bir rezillik.
"Arya iyi misin?"
"A-alo şey Aras iyiyim ya sen?"
"..."
"Oradamısın Aras?"
"..."
"Alo!"
Cevap vermez tabi resmen konuşamadım. Yine rezil oldum çocuğa ya. Yavaşça kapı açıldı."Anne şu an moralman sıfırım. Arasım telefonu kapattı. Haklı tabi çocuk haklı ben kim yemeğe gitmek kim ya. Heyecandan konuşamıyorum bile onunla.Beni almayada gelmeyecek işte offf"
"Arya ben buradayım." hışımla kafamı çevirdim ve Aras odamın kapısına yaslanmış bana bakıyordu.Bunun bir rüya olduğunu düşündüm ve arkamı dönüp kolumu çimdikledim. Biraz fazla çimdiklemiş olmalıyım ki bir anda çığlığı bastım. Gözlerimi kapattım ve yeniden bunun bir rüya olmasını istedim. Gözlerimi açtım ve bu bir rüya değildi. Sakince arkama dönüp şaşkın bir şekilde bana bakan Arasa gülümsedim. Aras sanki öcü gürmüş gibi bakıyordu,haklı. Yavaş adımlarla yanına gittim
''Gidelim mi Aras?'' deyip gülümsemeye çalıştım. Aras hala olayın şokundaydı. Yüzüme bakıyordu utanıp kafamı yere eğdim.
''Arya sen iyi misin?'' Sonunda beklenen soru.
''İyiyim sen nasılsın? Gidelim mi?'' cevap vermesini beklemeden Arasın kolunu tuttum ve aşağıya indik.
Annem mutfakta yemek yapıyordu bizi inerken görünce yanımıza geldi.
''Arya Aras seni çok merak etti. Tabii bende. Telefonda heyecandan konuşamamışsın sanırım.'' dedi annem. Of anne sen ne diyorsun ya anneme kaş göz işareti yaparak susturmaya çalıştım.
''Kızım niye kaşını gözünü hareket ettiriyorsun sen tik mi başladı?'' Aras gülmeye başladı.Bense utançtan kıpkırmızı olmuştum.
''Ya anne biz gidiyoruz. Hadi görüşürüz.'' Arasın tekrar kolundan tutup sürüklemeye başladım. Aras hala sırıtıyordu. Dışarkı çıkar çıkmaz derin bir nefes aldım. Bu kadar heyecan bana yetmişti. Biraz daha evde kalsak kalp krizinden ölebilirdim. Kafamı havaya kaldırdım ve gözlerimi kapatıp derin nefes almaya devam ettim.
Aniden omzuma biri dokundu. Arkamı döndüm ve dönmemle beraber Aras'ın ayağına bastım dengemi kaybettim. Yere doğru düşerken Aras belimi kavradı ve yere düşmemi engelledi. Kafamı kaldırdım ve Arasla göz göze geldim. Aras hala belimi tutuyordu ve bana bakıyordu. Onunla ilk defa bu kadar uzun bakışıyorduk.Mavi gözleri beni bitiriyordu. Kalp atışım yeniden hızlandı. Arası görünce hızlı atıyordu zaten ama şu an kalp krizine sebep olabilecek hızda olduğuna emindim.
Bir kaç saniye sonra öksürdüm. Aras beni yavaşça kaldırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
*Benimki*
أدب المراهقينGökyüzü gibiydi o ulaşmam imkansız dururdu,ama benim imkansızımdı. Benim ise bu imkansızdan vazgeçmeye niyetim yoktu. O gittikçe imkansızlaşıyor ben ise gün geçtikçe daha çok seviyordum. Bizim hikayemiz başkaydı. Ona ulaşmak için nefret ettiğim şeyi...