ÖZEL BÖLÜM 1♤ (PART 1)

5.2K 456 87
                                    


ÇATLAK KUZENLER'İN ÇOCUKLARININ DOĞMADIĞI ÖNCEKİ HALLERİ.😊 

°°°

"Malsın sen?" Söylenmelerine devam ediyordu. "Bakayım vallahi mal." Cemre'ye ters bir bakış attım. Kalbini yaktım.

Kollarımı kavuşturarak, tek kaşımı kaldırıpta baktım. Lanet olsun çok coolum. "Ya sen siktir olupta gitsene! Evli barklı kadınsın!" Atarlanmamla Cemre yüzünü buruşturdu.

"Sen siktir ben giderim." Bana laf koymasıyla sustum. Gelişine çaktı. Kolumu ıstırmaya çalışan Batu'ya baktım. Çocuk kolumu kemiriyordu. O benim en sevdiğim kolumdu ama ya.

Asrın Batu'yu üstümden alarak, çocuğu koltuğa fırlattı. Şaka yapmıyorum cidden fırlattı. Batu'nun çığlık atarak ağlamaları bana sikecekmiş gibi bakan Mirza'ya eşlik ediyordu. Tipe bak aynı anası kılıklı.

Evet evde kalmıştım hemde fena halde. Asrın, Cemre, Talia, Burçak ve Tutku herkes evlenmişti. Elimi kemirmeye başladım. Mahalledeki Çiçek teyze bile 3. Evliliğini yapmıştı. Kadın hamileyim diye ortalıklarda geziyordu. Tövbe tövbe.

Ve meleklerim aşkını itiraf ettikten sonra balayına çıkmıştılar. Kafayı cidden sıyırıyordum. Zar zor bulduğum restarontta çalışıyordum.

Bukra'ya gelirsek... O gitmişti. Arkasını dönüp gitmişti. Kıçı çok güzeldi şerefsizin evladının.

Şaka yaptım. Bir yere gittiği yoktu ama kıçı konusunda şaka değildi. Daha sabah görüşmüş Cemre'ye göre iğrenç bana göre romantik cümleler söylemişti. Bana "Ağzında ki ketçapı yediğimin." Dedikten sonra gitmişti. Bu sıralar tuhaf davranıyordu sanki şey gibi hamile kadınlar gibi. Aklıma gelen düşüncelerle sırıttım. Bukra ve hamile? O zaman ben ne oluyordum? Beni mi aldatıyordu şerefsiz? Kaşlarım kendilinden çatıldı.

Kafama gelen darbeyle sarsılarak, yüzüme tip tip bakan Cemre'ye gözlerimi diktim. "Bukra beni aldatıyor." Gözlerimi dolu dolu yaparak Asrın'a baktım.

"Ne saçmalıyor bu?" Asrın'ın sorusuyla, Cemre omuz silkti. "Allah bilir hangi boku yine yanlış anladı."

"Ben aldatılcak kızmıyım. O kim köpek?" Kendi kendime atarlanmalarımla kapı sesiyle Asrın ayağa kalktı. Deniz zengin olduğu için Asrın'ların evinden çıkmıyordum. Buzdolapları iki kapaklıydı yani büyüktü. İçeriye Araf, Deniz ve Bukra'nın girmesiyle gözlerimi kısarak Bukra'ya baktım. Sırıtıyordu! Yine bensiz yemek mi yemişti?

Yanaklarımı sıktırdıktan sonra, küçük busecikler koydu. Yanıma oturduktan sonra bana döndü. O arada Asrın masayı hazırlıyordu. Acıkmıştım.

Önümde oğlunu öpen Araf'a baktım. "Enişte senin oğlunun saçını başını yolarım." Araf 'ne diyor bu deli.' Dermiş gibi baktıktan sonra. "Niye?" Diye akıllıca bir soru sordu.

"Beni sikecekmiş gibi bakıyor."

Bukra yanımda gülerken, Deniz ve Araf'ta ona eşlik ediyordu. Komik mi?

Asrın bana sinsice baktıktan sonra. "Haydi yemeğe." Diye bağırdı. Koşarak sandalyeye oturdum. Tabağama koyulacak yemeğe bekledim. Önüme koyulan çiğ köfte ve hamburgerle Bukra'ya baktım. Bana göz kırptı. Seni salatalık turşusu seni.

Çiğ köfteyle ve hamburgeri birlikte yemeye başladım. Boğazıma takılan bir şeyle öksürmeye başladım.

Araf "Yok artık." Derken. Bukra hem öküz gibi sırtıma vuruyor hemde. "Böyle olacağını tahmin etmemiştim." Diye mırıldanıyordu. Ölüyordum!

...

"Özür dilerim." Sulanmış gözlerimi Bukra'ya diktim. Öksürmekten gözlerim sulanmıştı. Ve son dakika Cemre'nin yüzüne yüzüğü ağzımdan fırlatmıştım. Evet yüzükmüş. Gerçi onu yutsaydım. Midemde yaşardı ve böylelikle daha güvenli olabilirdi.

"Önemli değil." Bukra'ya sarıldım. "Yüzük kaç para?"

Asrın'ın. "Aç gözlü." Cümlesini duymazlıktan geldim. En azından yüzüğüm vardı ve evde kalmayacaktım. Güzel gelişmeydi. Öksürmem bittiği gibi masaya ilerledim.

"Cevap vermeden yemek mi yiyeceksin?" Bukra'nın şaşkın dolu sesiyle ona baktım. Aynı bir ananası andırıyordu.

"Bir soru alamadım ki?" Dik bakışlarımı ona yönelttim.

Gülümseyerek eğildi ve parmağımdaki yüzüğü çıkarttı. "Şu kısacık dünyada; birlikte saçmalamaya, birlikte gülmeye, birlikte ağlamaya en önemliside sadece bana ait olan bie çiğ köfte olur musun?"

Ne yapmam gerekiyordu. "Ha?" Ben ise çoktan tepkimi vermiştim. Ha? Ne Açe. Of Açe.

Bana merakla bakan Bukra'yla gülümsedim. "Olurum lan olurum." Dolma gibi parmaklarıma geri yüzüğü taktıktan sonra sarıldı. Karnımın sesli bir şekilde gürüldemesiyle. Ortadaki romantizim yerine kahkahalar bıraktı.

°°°






Çatlak Kuzenler: Üniversite!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin