Bölüm 3

73 8 3
                                    

Evet. Bugün büyük gün okullarin ilk günü. Biraz heyecanlıyım sanırım. Neyse artık olur o kadarda canım. Ama herşeye ćok yabanciyim. Bunca zaman akil kaybi gecirdim ki hâlada öyle hiç bir arkadaşimi hatirlamiyorum. Sadece yıllarin benden göturduklerini o kadar. O kaza sonrasi istanbulu bırakip ankaraya geçtik yeni hayata yeni insanlara ve yeni bir BAŞLANGICA. Aklimda hep O olsada hayatta olup olmadigini bile bilmediğim biri için yeni bir BAŞLANGICI erteleyemezdim. Ama... çok sevdim galiba... bilmem hissedemiyorum bir şey giden aklim aşki da götürmuş yaninda. O' nu sadece anı defterime yazdiklarimla hatırlıyorum. Yüzunu bile bilmiyorum. Özledim mi onuda bilmiyorum. Sadece bir karmaşa çekiyor beni içine. Ve ben sadece masum bir bakış kullanarak hayatı yumuşattiğimi sanıyorum. Oysa hayat bana bin bir türlü oyunlar oynuyor. Kafami karıştiriyor.
Neyse diyerek büyük beyaz ahşap gardilobumun karşisina geçip ne giyeceğimj seçecektim. Açık giymeyi seven biriydim. O yüzden mini deri siyah etek ve beyaz salaş kısa kazak siyah topuklu bot ve gogus alti deri ceketimi giydim. Güzel görunuyordum. Saçlarma yaptiğim maşayı tarakla doğallaştirdiktan sonra aşagida beni bekleyen ve yeni hayatin bana sundugu o motor sevgisini kapatan siyah motora atlayip okulun yolunu tutmuştum. Artık geçmisimi bilmiyorum ama yeni halimde kavgacı motorcu ve asi biriyim. Kısacası siyahın kıziyim demek daha dogru olur. Hiç aile sevgisi görmedigim içim kendimi siyaha hapsetmişim. Sadece siyaha.
Sonunda gelebildim okula motordan atladiktan sonra kaski motora birakip içe girdim. Bazı gözler beni süzerken bazılarida süzmeyi çoktan bitirmiş bana tip tip bakmaya başlamışlardi. Hiç birine aldirmadan yeni okulumdaki ilk günumde müdurun yanina çikip sınifimi sordum. 2 sene okula gidememistim. Hiç bir şey hatirlamadigimdan onlarin derslerini almiştim. Ve artik burdaydim bir hukuk üniversitesinde. Geçmis hayalimi bilmem ama gelecek hayalım doğrunun ve yanlisin haklarinin karısmadi bir ortam yaratan hakim olmak. Bu hayalin peşinde elbette koşacağim. Çunki seviyorum adalet, son karar veren olabilmeyi, seviyorum gerçekciliği.

                             ***
Sonunda sınıfimi ögrenmiş ve ona doğru ilerlemeye başlamiştim. Yavaş adımlarimi cesurca hizlandirmaya başladığimda bir anda sanki herkesin gözu benim üstümdeydi. Ama bu umrumda bile değildi. Umursamaz biri olduğum fikrinde sürekli varsayım yapanlar haklilarmiş. sınifa geçtim. Boş bir sıra göremedim bu yüzden hocanin gelmesini bekledim. Nihayet zil çalmasıyla sınifta olan yüz hatlari ve fizigi bir mankeni andıran hocamız gelmişti. Beni gördugunde bana ufak bir tebessüm atip boş bir yer gösterdi. "Yanindaki arkadaşin genelde geç gelir ancak birazdan burada olacaktir. Tanişirsiniz." Dedi ve bana yine bir tebbesum atarak masasina oturdu. Kendimi tanitmami istemişti bende ayaga kalkıp." Adim ARYA Dinçer. Istanbuldan geliyorum. Ufak bir hafiza kaybi gecirdigimden dolayi 2 sene tekrar yaptim ve bu yüzden okula başlamam geç zaman aldı. Motor aşigiyim. Teakvando box gibi sporlarla uğrasiyorum. Dinlediğiniz için teşekkürler." Deyip yerime oturdum. Tam o sirada kapı tikladi. Gelen sıra arkadaşimmiş. Ne bir erkeklemi oturcaktim hemde hiç tanimadiğim bir erkekle inşallah kibar ve nazik biridir. Diye düsunuyordum ancak çok tatlı yakişıklı birisiydi. Kaslı ve karagözlüm diyeceğim kadar koyu gözleri vardi. Kızim saçmalama ne ara senin karagözlun olcak belki sevgilisi vardir diye kendime bitmek bilmeyen uyari yaptim. Ben bunlari yaparken o çoktan yanıma oturmuştu. Elini bana uzattı ve "ben MERAHAN keskin sen yeni olmalısin galiba" dedi. "E..eevet" dedim. Biraz şaşirmiştim. Galiba kibar birine benziyor dedim ancak beni yanıltmakta üstüne yoktu.
"Peki o zaman yeni beni asla rahatsiz etme konuşmak isteme sohbet sevmem hatta mümkunse benden uzak dur yanımda bir kız görmeyi istemiyorum senle aramizdaki ilişki sadece sıra arkadaşligi" dedi. Çok ciddi ve sertti. Bir o kadar gıcık, pislik, ve resmen ayaklı egoydu. Içimden ona sesli soyledigimde ağzima yakışmayacak kelimeler savuruyordum. "Sen umrumda değilsin yaninda olmayada niyetim yok kendini ne saniyorsun sen" diye çikişmamın ardindan yüzundeki o gıcik gulumseyi kaybedip hocaya odaklandı. Gerçekten zerre kadar umrumda değildi. Olmayacaktida. Banane ondan pislik kendini bir halt sanan zengin piçlere benziyordu. Gıcıklıktada üstüne yoktu. Sonunda zil çaldida yanımdaki bay egodan kurtuldum ögle arasiydi en az bir saat kadar görmeyecektim hiç değilse rahat bir nefes alabilecektim. Ancak tektim sevdiğim şeydi ama koskoca okulda tek olmak hiç bir yeri bilmiyoken hemde. Bunu ilk gün oldugu ićin kimsem yok diye geçistirdim ve bahçeye çıkmaya karar verdim. O sirada oturduğum bankın karşisindaki banktakiler bana tip tip bakmaya başlamışlardi bile. Kim oldujlarini bilmiyordum bilsemde aldırmazdim. Oturduğum yerden kalkip onlara dogru ilerledim 2 kişiydiler ikiside birbirinden tatlıydi aman banane bundan diye iç sesimi susturup onlara "ne var? Hayırdir hayatinizda hiç mi kiz görmediniz?" Diye bağırarak çıkişmamdan sonra birtanesi bana elini uzatip" ben Batu serseri bir diye bilinirim." Dedi. Öburude "bende serseri iki" deyip yüzünu başka tarafa dönderdi. Onlara karşilik" size kim oldugunuzu yada adinizi sormadım gözleriniz benden uzak olsun görüşmemek üzere"dedim ve arkami döküp sınifa doğru yol aldım. Sınıfa çiktiğimda bir kız yanıma geldi ve "sana okulu gezdirmemi ister misin? " diye sordu. Bende kafamı yukari aşagi oynatarak onayladıgimi söyledim ardindanda
"Teşekkürler" dedim. Kız bir anda bana dönup elini uzattı " ben Asya , Asya Gültekin." Dedi. Memnun olduğumu söyledikten sonra bana okulu gezmemde eşlik etti. En son yemek haneye geldik aciktiğimida fark ettim onada yemek yemeği teklif ettigimde onayladigini belirten cevabını aldıktan sonra birlikte bir şeyler yedik. Ara bitmesine az kalmıştı. O sirada Asya bana okul ve okuldakiler hakkında bir şey anlatti kisaca bazen uyardi bazen bilgilendirdi. Ara bitti ve bizde yeni arkadaşım Asyayla sinifa dogru gitmeye başladik. Sonunda siniftaydik. Şükür diyen iç sesimi susturup mükemmel sıra arkadaşimi beklemye başladim. Aslinda bir şey itiraf etmeliyimki çok tatlı çok yakısikli karizmatik ve parfümü çok güzel kokuyo. Kendime iç sesimden gelen itiraflarin yalan olduğunu söylemeye başliyordum. Ancak doğruydu. Sonunda bay öküz gelmeye teşfik etti. Kendini siraya birakir birakmaz yumruk yaptîğı elini masaya vurdu ve sinirden sertleşmiş sesiye bağirmaya başladi "bana o çocugu bulun" diye tüm sinifa bağırmıştı ancak tüm okulda yankılandiğina emindim. Acaba kim buna bulaşmaya cesaret etti gerçekten merak ediyordum o bay Yürekliyi. Sonunda hocamız sınifa gelmeyi başarmıştı. Bu hocamiz sabahkinin aksine çok yakışıklı bir hocaydı. Bilmem artık bu denli tatlığinin sebebini neyse aman banane hocadan falan diye diye iç sesimi yine hapsetmiştim içimdeki boğuk karanlığa. Siyaha. Sonunda hoca derse geçmişti tatli ve bir o kadarda yanık sesiyle dersi anlatmaya başladiğinda bana nini gibi gelmişti ve ben gözlerimi kapatmışim kafami siranin üstüne koyup gözlerimi bu zalim dunyaya bir an olsada kapatip kendi siyah dünyama açtım. Tâki yanımdakı bay GICIK' IN beni dürterek uyandirmasina kadar. Ne var diye çikişmamın ardindan "dertse uyuduğunu hoca görürse seni disipline indirir." Dedi. Bende

"Bundan sanane" dedikten sonra bana yukari kıvırdigi dudagiyla bakmaya başladi. "Önune dön bana benden uzak dur diyen ve benle sohbet etmeye çalisan sensin Bay Ego" dedim. Bunu ardından hiç ikiletmeden ve beklemeden önune döndü. Ah şükür onun o insani yiyip bitiren bakişlari üstümde yoktu. Bu biraz rahatlatiyordu beni. Yoksa o bakişlarda kaybolup ne yapacağimi bilmez hala geliyordum. "Aaaa sonunda" diye bağirarak yanima koşan Asya " okul bitti ve şimdi seninle biraz gezebiliriz." Dedi. Bende uygundur dedim. Birazda Merahan'ı araştirmak istiyordum. Belli etmeden hakkında bilgi sahibi olmak istiyordum. Çünki onu gerçekten merak ediyordum. Hayatini. Yaşadiklarini. Ve yaşamak istediklerini. Ben bunlari düşünürken Asya neler yapcagimiz planliyordu.

SİYAHA BOYANMIŞ "KİRAZ" Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin