Bölüm 2

2.6K 89 37
                                    

İğrenç bir ses tüm odayı esiri altına almıştı.Daha fazla dayanamayıp bu iğrenç sesi kaynağı olan alarmı kapattım.Her zaman ki gibi ilk önce boş boş beyaz tavanı seyrettim.Birden babam içeriye girince bakışlarımı ona çevirdim."Günaydın meleğim." Dedi ardından gülümseyerek yatağıma oturdu.Bende oturma pozisyonu alarak cevap verdim."Günaydın babacığım."dedim.Ardından arkasını dönerek gitti.Bir süre sonra durdu ve"Hadi kalk kızım sana kahvaltı hazırladım,bakalım beğenecek misin?" Diye gülümsemesi eşliğinde sordu.Babam yapardıda ben beğenmez miydim.Yalnız babam kahvaltı der demez midem guruldamaya başlamıştı."Sen yaparsında ben beğenmez miyim babam?Aşağı geç ben işlerimi halledip geliyorum." Dedim ve babamda kapıyı kapatıp çıktı.İlk önce üstümü giyindim sonra lavaboya geçtim.Bu saçmalığı neden yaptım bilmiyorum ama ilk lavaboya gitmem gerekirdi.İşlerim bittikten sonra aşağı indim.Babam kahvaltısını yapmaya başlamıştı bile.Sevinçle yanına oturdum ve tabağıma bir şeyler aldım.Gerçekten çok güzel duruyordu.Keşke babam hep bu saatlerde işte olmasada bana kahvaltı hazırlasa,benimle vakit gerse diye iç geçirdim.O sıra babamda bir hareketlilik oluştu.Sanırım iş vaktiydi."Miray'ım doyduysan seni okuluna bırakayım." Dedi.Bende hemen cevapladım ve "Olur baba ellerine sağlık çok güzel olmuş."dedim.Çıkmadan önce yapmam gereken bir iş vardı elimle '1 dk' işareti yaptım babamda kafasını yukarı aşağı  salladı.Anlamıştı dişlerimi fırçalayacağımı.Hemen banyoya gidip işlerimi hallettim ve beni arabada bekleyen babamın yanında yerimi aldım.Babam sürmeye başlamıştı bile.Bende o sırada emniyet kemerimi taktım.Zaten büyük bir korkum vardı.Hatta bir fobie bile dönüşmüştü bu korku.Halamlarla bir tatile giderken kaza yapmıştık.Sırf emniyet kemeri takılmaması yüzünden eniştem hayatını kaybetmişti.O anlar gözümün önüne geldikçe hala tüylerim diken diken oluyor.Görüş açıma okul girdiğinde babam arabayı durdu.Teşekkür edip yanağından öptüm.Yalnız bugün bir eksiklik vardı.Ayça yoktu.Gitmişti.Yalnızdım.Şu an kaç senedir okuduğum okul bana çok yabancı bir yermiş gibi gelmişti.Bir süre okulun bahçesinde öyle kalakalmıştım.Daha fazla dikkat çekmek istemediğimden toparlandım ve hızlı adımlarla sınıfa çıktım.Sınıf çok sessizdi.Hayır,aslında sessiz değildi.Ben soyutlanmıştım herkesten.Ayça'nın yokluğu resmen sınıfta bağırıyordu.Çok belli oluyordu gittiği.Bende Ayça ile oturduğum sıraya gittim ve çantamı koydum.Sanırım artık yalnız oturacaktım.Çok geçmeden keltoş Hamdi geldi.Severim bu hocayı.Keltoş dedirtir kendine ve kendiside rahatsız olmaz.Kendisiyle barışık bir adam.Severim ben keltoşumu.Kısa bir konuşmanın ardından derse geçti.Ders matematikti.Ne çok severim bu dersi.Fakat Ayça olmayınca derstende zevk alamıyordum.Bazen birbirimize yapamadığımız soruları anlatırdık.Çok eğlenceli geçerdi matematik dersleri.Fakat şu an resmen saat takılmıştı.Yelkovan bir türlü hareket etmiyordu.Zaman geçmek bilmiyordu.Kurtarıcım olan zil çaldı.Bende rahat bir nefes aldım.Hayatımda girdiğim en berbat dersti.

Birkaç teneffüs sonra acıktığımı fark ettim.Hızla merdivenlerden indim çünkü ders zilinin çalmasına sadece birkaç dakika kalmıştı.Son merdivenlerdi ineyim derken birisine çarpmam bir oldu.Ah,hadi ama şu an kimseyle uğraşamam.Adamın çatık kaşları korkmama neden olsada hiç istifimi bozmadım ve özür dileyip gittim.Tabii beni bir ses durdurdu."Buraya gel.Hemen!"sesi sonlara doğru yükselmiş ve şiddetlenmişti.Bu otoriter sesi ne dikkate almak istemesem bile sesindeki tını beni korkutmuş,hatta şu an yavaş yavaş arkamı dönmeye başlamıştım bile.Adamın kaşları çatılmış bana bakıyordu.Çok olsa 21-22 yaşlarında birisine beziyordu.Her şeyi simsiyahtı.Yalnız gömleği beyazdı.Bu sayede tüm dikkati gömlekte toplamayı başarmıştı."Efendim?" Diye seslenmemle birlikte adam elini 'gel' anlamında bana uzatmıştı.Bende daha fazla sinirlendirmek istemediğimden adamın yanına gittim.Adamın gözleri bir süre gözlerimde kaldı.Sonra gözlerini yerdeki kağıtlara yöneltti.Tabii bende yerdeki kağıtlara bakıyordum."Hemen topla şunları ve defol git!"diye bağırmasıyla yerimden sıçradım.Ne gerek vardı bu kadar kaba olmasına?Odun herif.Bende olumlu anlamda başımı salladım.Az önce bana emir mi vermişti?Evet,o bana emir vermişti ve ben salak gibi onun emirine uyuyordum.Toplamaya başladığım kağıtları tekrar yere savurdum ve sesimi biraz yükselterek konuşmaya başladım."Pardon ama siz kimsinizde bana emir veriyorsunuz?Biraz kibar olmayı deneyebilirdiniz.Ayrıca neden bunu yapıyorum.Kendi kağıtlarınızı kendiniz toplayın!Sizin yüzünüzden derse de geç kaldım zaten." Diye sözlerimi sonlandırdım.Adamın çenesi seyirmeye başlamışrı bile.Oh canıma deysin sen kimsinde bana emir veriyorsun?!Çok geçmeden psikopat bir gülüş eşliğinde bana cevap vermişti."Bana bak şunları topla!Ha eğer toplamazsan ben toplatmasını bilirim!"diye kükredi.Sesi tüm kantini esir almıştı hatta yankılanıyordu.Bende Miray Sağlam'sam bu adama başımı eyemezdim.Hem suçlu hem güçlü!

Mafyanın EsiriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin