BANA AYAK UYDUR

8. BÖLÜM

Multi: Rüzgar kişisi qxzpwqwsj (Rüzgar Demirsoy)

"Her yerde cadıyım diyorsun yani"

"Aaaa Rüzgar kişisiymiş"

Bu cümleden sonra beni yere indirip çatık kaşlarıyla "kişi mişi ayıp oluyor ama"  dedi yapmacık bir sinirle.

Oflayıp tekrar Adaya doğru yürümeye başladım. Abim sinirle bize doğru yürüyordu. Yine ben suçlu ilan edilecem.

"Eylem ne yaptığını sanıyorsun? " dedi.

Sanki kendini zor tutuyor gibiydi. Valla az dayak yemedim bu adamdan. Eli ağır vallahi. Bir ara bana yumruk atmıştı. Feriştahım kaydı be. Sevgilisini aldattığını ona ispatlamıştım. Sinirini benden çıkarmıştı. Bir hafta mor gözle gitmiştim okula. 'yakıştı sana mor renk'  diyenler vardı, ah ah.

" Heoov sana diyorum. " abimin gözümün önünde salladığı eli gözüme girmeden kendime geldim. 

" Bana küfür ediyor. Kaç kere dedim bana küfür etme diye, anlamıyor. Bende anladığı dilden konuştum. " sanki az önce kızı döven ben değilmişim gibi.

Beni kolumdan tutup başladı sürüklemeye. Çünkü yürümüyordum. Abimde benim yürümediğimi gördüğü zaman, lan beni sürüklüyorsun daha yeni fark ediyor ya, kucağına aldı. Ona gülümseyip kucağında biraz daha yayıldım ve yayıldığım gibi koltuğa fırlatıldım. Hiç aldırmadan kendimi düzeltip bacak bacak üstüne attım.

"Lan var ya senin kadar arsız bir kız görmedim. "  dedi bıkkın bir sesle. Çokta umrumda.

Omuz silkip. Koltuğa yayıldım. Bacağıma gelen tekmeyle bu yayılmam kısa sürmedi bacaklarımı gösterip bir kez daha tekme attı. Sabrım taştı artık. Ayağa kalkıp abimi tekmelemeye başladım. Abim yaptığım şeyin bir anlığına şokunu atlatamadı çünkü kaslı ve yakışıklı.

omuzlarımdan aşağı doğru itip beni koltuğa oturttu.

"Rahat dur be. Biliyordum seni getirdiğimde pişman olacağımı biliyordum. "  dedi. Ve yanıma  oturdu.

Bize bakanlarda önlerine dönmeye başladı. Bir kişi hariç Rüzgar. Kafamı
'sen ne bakıyon' der gibi salladım.

Abimde benim ne yaptığıma bakıyordu.

" Eylem yalvarıyorum, lütfen, birazcık, azcık rahat dur ya. " baktı ben takmıyorum.

" Ne istersen yaparım" dedi kararsız bir sesle.

Söylediği şeyi duyunca hemen ona baktım. Gözlerim sanki biraz piçlikle parlıyordu.

"Ne istersem mi? İyi düşün Cem Salman" dedim.

Abimde oflayıp "Sadece bir tane isteye bilirsin. Eylem sadece bir tane."  dedi. Bir taneyi bastırarak.

Çok iyi biliyordum ne isteyeceğimi.

Garsonu çağırıp

"Ablana bir bira yavrum. " diyip koltuğa yasladım. 

Abim çaktırmadan saçımı çekmeye başladı. Eline bir tane geçirip. Dediğimin şokunu üstünden atamayan garsona döndüm. Ne dikiliyor bu ya? 

" Anlamadım efendim, ne istemiştiniz? " bir iç çekip

" Bira, bira. Anlıyor sen beni? " dedim. Garson hemen başını 'tamam'  anlamında sallayıp hızlıca uzaklaştı. Bende olsam benden hızlıca uzaklaşırım.

Abime dönüp" Ne lan, ne saçımı çekip duruyon? " diyip abime döndüm.

" benimle lanlı manlı konuşma dağıtırım o ağzını. " gözlerimi devirip biramı beklemeye başladım.