ÜÇÜMÜZ-Bölüm Devamı

19 4 0
                                    

LÜTFEN OKUYUN,

Arkadaşlar öncelikle hepinizden özür diliyorum.Finaller sonra üst üste gelen bir takım olaylar sebebiyle yb gecikti.Öncelikle bu bir yb değil.Bu bölüm kısa arkadaşlar.Önceki bölümün sonuydu ama benim de anlamadığım bir sebepten ötürü olmadı.Bende öteki bölümle birleştirecektim ama çok uzun sürecek.Zaten ara çok uzundu.Bu yüzden böyle yapmak istedim.Kusura bakmayın.Yb yi elimden geldiğince hızlı yazacağım.Öpüyorum :*

"Bu söylediğine pişman olursun ama bak?" dedi tehditle karışık soru sorar gibi.Gülümseyerek ona baktım ve "Hiç sanmıyorum." diye yanıtladım.Baybars da bana güzel bir tebessüm lütfetti ve "Önce seni hak etmem gerek sümüklü." diyerek kollarını etrafıma daha sıkı sardı.Kafamı göğsüne gömdüm ve sessizce kalp atışlarını dinledim.Ona sormak istediğim sorular vardı.Ama sustum.Hayatımda bir kez olsun düşünmek istemedim.Neden gideceğini, neden gitmek zorunda olduğunu ya da neden beni yanına almadığını bilmesem de olurdu.Tek istediğim kalbinin atmaya devam etmesi ve burnumu dolduran odunsu kokusunun ciğerlerime huzurla ilerlemeye devam etmesiydi.

Bilmek bir lanetti.İnsanlar herşeyi öğrenmeye çalışırlardı ama bilmemek her zaman en iyisiydi.Acının size yaklaştığını bilseniz bile ne yapacaksınız ki?Engelleyemedikten sonra acı çekeceğini bilmenin ne mantığı var ki?Bilmezsen korkmazsın, korkmazsan mutluluklarına gölge düşmez.Benim mutluluğumun gölge kadar sessiz ve karanlık bir adamda oluşu nasıl bir ironiydi bilmiyorum ama şuan etrafımı saran karanlığı hissetsem de korkmuyordum.Onun kolları arasındayken huzur buluyordum.O karanlığın zannettiğimden daha fazla şey sakladığı kuvvetle muhtemeldi.Ama ne olduğunu zamanla görecektim.Şuan sadece tüm ışığımı kullanıp yanımdaki bu adamın yolunu aydınlatacaktım.Ve o nereye giderse ben de onunla gidecektim.

"Abin birazdan gelir." dedi Baybars sessizce.O an aklımda olan ve belki de en yersiz soruyu sordum."Hiç bana şarkı yazdın mı?".Baybars sanki bunu bekliyormuş ve çok normal bir şeymiş gibi yüzüme bakmak için biraz geri çekildi ve "Benim senden başka ilham kaynağım yok Gazel." diye yanıtladı.Yüzümü asmamaya özen göstererek "Normal insanlar gibi bana sevgi sözcükleriyle hitap edemez misin?Sümüklü dışında." dedim 'sümüklü' yü tırnak içine alıp.Baybars gözlerimin içinde baktı.Ben cevap vermesini bekliyordum ama onun verdiğini tepki buydu.Kaşlarımı çattım ve dik dik gözlerine baktım.Sanki bir saliselik bir süreçti.Gözlerinden akan şeylerin yoğunluğu ciğerime batmıştı o an.O an alabileceğim en büyük hediye,duyabileceğim en güzel aşk sözcüğü de oradaydı.Yakuti gözlerini saklamak istedim.Ölene kadar sadece bu manzarayı görmek istedim.

"Bana hep böyle bak." dedi Baybars aramızdaki büyüyü bozmaktan korkarmış gibi sessizce.Gözlerinin içine bakmaya devam ettim.Acaba kendisinin nasıl baktığını biliyor muydu?Bilseydi böyle konuşmazdı şüphesiz.Yazık benim şövalyeme,kendisini anlamayacak kadar batmıştı o karanlığa.Onun yolunu aydınlatmayacaksam ne işe yarardım ki ben?Onun için ışığımı feda etmezsem nasıl yaşardım?

Baybars alnıma derin bir öpücük kondurdu ve "Abin nerede kaldı?" diye sordu.Hala az önceki sarhoşluktan çıkmamışken "Gitmek mi istiyorsun?" diye sordum.Baybars yüzünü stabil tutarak "Gitmeliyim ama önce yalnız olmadığından emin olmam gerek."dedi.Birazcık bozulmuştum ve moralim de bozulmuştu.Bu nasıl bir gereklilikti ki her seferinde benden bir adım öndeydi?" Sen gelene kadar yalnızdım." dedim sesimi olabildiğince kontrol ederek.Baybars yine de yakalamıştı.Kafamı yeniden göğsüne bastırıp sessizce saçlarımı okşadı.Sakinleşmemi bekliyordu belki ama hayır sakinleşmek için gösterdiğim her çabada yeniden ve daha çok sinirleniyordum.Nasıl bu sessiz ve sakindi?"En azından bana neden gitmek zorunda olduğunu söyleyemez misin?" dedim.Bilmenin lanetine razıyım.Yater artık.Bu karanlık benim gözlerim için çok fazla.O yanımdayken sorun olmaz ama eğer mecburen elimi bırakacağı zamanlar olacaksa bunun sebebini bilmeliyim.

"Her şey senin iyiliğin için." dedi sakince.Sanki ben onunla konuşmuyordum.Sanki beni dinlemiyordu."Ben böyle hayal etmemiştim!" diye mırıldandım kendimi tutamayıp.Benim hayalimdeki kavuşma bu değildi.Hayallerimde kendimi yalnız ve korkmuş hissetmiyordum,karanlık tüylerimi ürpertmiyordu.

"Sana hayal kırıklığı yaratmak istemediğim için karşına çıkmıyordum zaten."dedi.Sesi hala sakindi ama zorlanarak aldığı bir iki nefesten öyle olmadığını anlamıştım.Bu kalbimin üstünde ağır bir yük oluşturdu ve acımasızca onu ezdi.Yine de kısık sesle sitem ediyordu bir yanım.Bir kez daha onu duymazlıktan geldim.Sevdiğim adama sıkıca sarıldım.Gitme demem bir işe yarar mıydı ki?

Kafamı kaldırıp gergin çenesine rağmen gülümsemeye çalışan suratına baktım."Özür dilerim." diye fısıldadım.Onun yanımda, en azından hayatımda, olmasıyla yetinmem gerekecekti sanırım.Kafasını yastığa bastırdıktan sonra "Özür dilerim." diye fısıldadı.Elimle bozulan saçlarını düzeltirken "Beni çok merakta bırakma olur mu?" diye sordum gözlerine bakamayarak.Hafifçe tebessüm etti ve "Aramak için benim aramamı bekleme olur mu?" diye sordu."Ve bir daha yalnızken kafanı kötü düşüncelerle doldurma." diye de ekledi.Alnıma bir öpücük kondurduktan sonra "Şimdi gitmem gerek Geleceğim.Seni arayacağım." deyip ayaklandı.Pencereye doğru ilerlediğini gördüğümde "Kapıdan çık." diye seslendim.Bana bakıp tebessümünü gönderdi ve bir anda aşağıya atladı.Ağzımdan kaçan çığlığı durduramadım.Yorganı tekmeleyerek aşağı ittim ve soğuk havanın tüylerimi diken diken etmesini yok sayarak pencerenin önüne geldim.Baybars beni penceremin altında elleri cebinde ve ayakta bekliyordu.Ellerimi pervaza koyup kafasını aşağıya sarkıttım.Bir elini cebinden çıkarıp "Pencereyi kapat, dışarısı soğuk." deyip kapşonunu kafasına geçirdi.

Pencereyi kapatmak üzereyken az önce söylediği bir şey üzerine duraksadım.Pencereyi yarısına kadar kapattığım yerden tekrar açtım ve bu sefer kollarını göğsünde bağlayan Baybars'a bakakaldım.Bana küçümseyen bir bakış atıp "Az kalsın vazgeçip gidecektim." diye sitem etti.Kollarımı birbirine doladım ve "Seni seviyorum." dedim.Yaslandığı ağaçtan gülerek kalktı ve "Hasta olacaksın.Gir içeriye." deyip arka kapıya ilerledi.

BEYAZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin