Evet Mi? Hayır Mı?

34 5 1
                                    

Kafeye geldiğimde önce Narin'i sonra bizim kızları görebilmiştim.Kızlarla 14 yıl önce yollarımız kesişmiş,14 yıl sonra kader bizi aynı hastanede buluşturmuştu.Aynı Fatih gibi.Narin'in el sallamasıyla kızların olduğu masaya doğru giderken aniden gözlerim karardı.Sanırım,Narin ve Efsun beni tutmazsa orada bayılırdım.
"Melek,iyi misin?" dedi Narin.
"İyi değilim.Oturmam gerek."
Yaşadığım olaylar bir film şeridi gibi gözümün önünden geçerken daha bir bu kadar acı yaşayacağımı bilmek beni korkutuyordu.Neyse ki beni düşüncelerimden kurtaran Efsun olmuştu.
"Kızım,ne oldu? Hiç iyi görünmüyorsun."
"Başhekimle konuşacaktın? Kötü bir şey mi söyledi?" dedi Aylin.
"Anlatacağım, ama önce bir su içsem iyi olur."
"Bir su alabilir miyiz?" diye bağırdı Berrin.
Su gelince anlatmaya başladım.Anlattıkça ağladım.
"Demek,Seldayla evlenmiş pezevenk" deyince gülümsememe engel olamadım.
Narin,hemen tüm anaçlığıyla
"Peki ne yapmayı düşünüyorsun?"
"İşin garibi ne yapacağımı bilmiyorum.O yüzden sizinle konuşayım dedim zaten."
"Melek,biz ne dersek diyelim,bu senin hayatın,biliyorsun değil mi?" dedi Narin.Haklıydı.Vereceğim cevap evet de olsa hayır da olsa bu hayatımı büyük ölçüde etkileyecekti.Gerçi Fatih ve Selda'nın hayatıma yeniden girmesi bile hayatımda büyük bir etkiydi.
"Biliyorum."
"Üzülme,onlara odaklanmamaya çalış.Bak,ayağına çok iyi bir iş teklifi geldi.Böyle düşün" dedi Alara.
"Aman ne iş" demişti Efsun.Gerçekten içimdeki ses olmuştu.
Narin uyarıcı bakışlarını Efsun'a dikmişti.
"Melek,pasta yiyelim mi?"
"Ben diyetteyim,yiyemem" deyince başta Efsun, tüm kızlar gülmeye başladık.Gerçekten aşk acısının oluşturduğu yarayı yıllardır süren arkadaşlıklarımızla kapatmak iyi gelmişti.Pastamızı yedik.Ve birden aklıma Açelya geldi.Aynı yaşta olmamıza rağmen aşkın güzelliklerini en iyi tadan Efsun olmuştu ve üniversitenin sonunda evlenmişti.Bazen onun kadar şanslı olmak istiyordum.
"Açelya nasıl? Bugün dışarı çıkacaktınız? Hep benim yüzümden."
"İyi,Melek teyzesi.Aslında çıkacaktık.Ama arkadaşıyla dışarı çıktılar."
"Tek mi gönderdin küçücük kızı?"dedi Aylin.
"Tabi ki hayır.Annesi de yanlarında."
"Her neyse,Melek,kusura bakma canım,bizim işe geri dönmemiz gerek.Kızlar hadi kalkalım" dedi Narin.
"Tamam canım,konuşuruz sonra."
"Bak, iyi misin? Gözüm arkada kalacak."
"İyiyim, merak etme.Hem Efsun yanımda.Biraz laflarız sonra eve gider dinlenirim."
"Tamam görüşürüz."
Kızlarla teker teker vedalaştıktan sonra Efsunla konuşmaya başladık.
"Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum Efsun.Kafam karmakarışık.Önümde sis bulutu var sanki.Düşünemiyorum.Göremiyorum."Canım,bak,hayatta mutlu olmak istiyorsan buranı,kalbinin sesini dinleyeceksin."
"Başkasına ait olan kalbimi mi?"
"Ne önemi var ki?"
"Bir önemi yok,sadece ölüyordum" dedim gözyaşlarımın arasında zorla gülmeye çalışarak.
Efsun gelip yanıma oturdu.Elini elimin üstüne koydu.
"Onu hala seviyor musun?" Delicesine seviyordum.Sadece başımı sallamakla yetindim.
"O zaman kabul et."
"Ne?"
"Kabul et, kabul et ve eski Melek olmadığını,aşkının peşinden ne olursa olsun sonuna kadar koşan bir Melek olduğunu görsünler."
"Efsun, o evli!"
"Belki de sevmiyordur."
"Efsun durum eskisi gibi değil.Ben belkilere güvenemem.Yıllar önce beni o kız için o kadar üzdü ki.Şimdi belki sevmiyor mu diyeceğim."
"Tamam.O zaman burada mutsuzluğa gömülmeye devam et!"
"Ayır diyorsun yani."
"Kalbinin sesini izle,aşkının peşinden git diyorum."
"Ya bu bana altından kalkamayacağım sonuçlar getirirse."
"Hiçbir şey yapmamaktan iyidir.Neyse ben kalkayım.Açelyayı alacağım.Ama iyi düşün canım benim.Dediklerimi de unutma."
Efsun gittikten sonra kafede biraz daha oturdum.Ya onu gerçekten seviyorsa? O zaman onları ayırmış olmaz mıyım? Peki sevmiyorsa? Yıllar sonra sevgisi azalmış olabilir miydi? Eğer benim onu sevdiğim gibi seviyorsa azalmamıştır.Efsun'un dedikleri kulaklarımda çınlıyordu.Çantamı aldım,hesabı ödedikten sonra ayaklarım beni hastaneye götürüyordu.Sanırım kararımı vermiştim.
İçeriye girer girmez başhekimin odasının önünde durdum.Derin bir nefes aldım.
"Allahım yardım et lütfen"diye fısıldadım.Kapıyı tıklattım."Gel!" sesiyle içeri girdim.
"Hocam,gelebilir miyim?"
"Tabi ki gel Melek.Otur şöyle.Teklifi düşündün mü?"
"Evet,düşündüm hocam.Sanırım ben..."
"Evet?"
"Been...Kabul ediyorum.BT holding ile çalışacağım" dememle başhekim gülümsedi.
"En iyisini yaptın kızım.Ben hemen Fatih Beye haber vereyim" demesiyle durdurdum.
"Fatih Beyle ben konuşurum hocam."
"Peki kızım."
"Çıkabilir miyim?"
"Tabi ki."
Denemeden hiçbir şey bilemezdim değil mi? Kaderin onu yıllar sonra karşıma çıkarmasının bir anlamı olmalıydı.Bilemiyordum.Belki de bunu zaman gösterecekti.Bilemiyorum.Tek bildiğim onu sevdiğim ve Selda karşısında bundan sonra güçlü durmam gerektiğiydi.Dışarı çıktım.Başımı dikleştirdim ve Fatihi aradım.
"Melek?"
"Fatih Bey,teklifinizi kabul ediyorum."
"Peki,Melek Hanım,anlaşma şartlarını imzalamanız için şirkete gelmeniz gerekecek."
"Tamam, yarın orada olurum."
"Meleek!"
"Efendim."
"Aramıza hoşgeldin!" gülümsemiştim.Umarım bundan sonrası iyi geçerdi.Umarım...
Yeniden herkese merhaba umarım bu bölümü beğenirsiniz.Eğer bir eksiklik olursa yorumda belirtirseniz sevinirim.Dikkate alacağımdan emin olabilirsiniz.Oylarınızı bekliyorum.İyi Okumalar...


Yıllar Sonra Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin