HYBRID

44 39 3
                                    

Merhaba ben AURORA..1562 yılında Polonya'nın Bohoniki kasabasında dünyaya geldim.Yaşım şaşırtıcı gelebilir.Çünkü herkes tarafından "canavar" olarak nitelendirilmiş vampirim.20 yaşındaki kızın görünümüne sahibim.Şuan ABD Chicago'da yaşıyorum.Buradaki insanların vampirlerden haberi yok.Zaten pek arkadaşım olduğu söylenemez.Bütün ailemi 1582 yılındaki kurtadam saldırısında kaybettim.Size anlatıyım;

"Yıl 1582 o yıllar daha insandım.Bohoniki kasabasında kurtadamlar yaşardı.Oradaki insanlar dışarıya çıkmaya korkardı.Kasabanın hemen giriş ve çıkışlarında en güçlü kurt adamların evi vardı.Kimse kasabadan çıkmaması için bekçi gibi dikilirlerdi.Annem ve babam insanlardı.Normal bir hayat yaşıyorduk.Küçük bir kasabada yaşıyorduk.Bu kasabada vampirlerde vardı.Ilk vampir Andrew ve Donovan, Richardson soyundan geliyorlardı.Olabildiğince kurt adamlardan uzak duruyorlardı.Çünkü kurt adam ısırığı vampirler için ölümcüldür.Andrew ve Donovan köken vampirlerdir.O yüzden bu ısırık onları öldürmez.Isırık yarası büyür ve halüsilasyon görmeye başlar.Birkaç gün sonra eski hallerine dönerler.Kasabada cadılarda vardır.Ama büyü yapmaları yasaklanmıştır.Yapanların sonu ölümdür.Aylardan ekim, Andrew'e aşık olmuştum.Bu aşk karşılıklıydı.Annem ve babam duyduklarında çılgına döndüler.Benim ondan uzak durmamı istediler.Ben dinlemeyip arada kaçıp buluşuyorduk.Beni vampir yapmasını istedim.Sonsuza kadar birlikte yaşamak için;

-Andrew lütfen

+Olmaz, yapamam kendini kontrol edemezsin.Hem yakalarlar seni.Ben bile günümü kaçmak ile geçiriyorum.

-Öğretirsin bana, pişman olmam.Bak sonsuza kadar birlikte oluruz.İstemez misin?

+Isterim tabi de emin misin?

-Evet lütfen

+Tamam, yarın taş ocağın orada buluşalım.Sana güneş ışığı yüzüğünü veririm.

-Tamam, seni seviyorum

+Bende seni seviyorum Aurora.

Sabırsızlanıyordum.Bunu aileme söylememem gerekirdi.Ertesi gün hemen koyuldum yola.Gizli gizli taş ocağına gittim.Andrew oradaydı.Sımsıkı sarıldık ve "hazırım" dedim.Kanını benimle paylaştı.Onun kanı damarlarımda dolaşıyordu.1 saat geçti, 2 saat, 3 saat.Kendimi çok aç hissediyordum.Andrew,

-Iyi misin?

+Çok açım

-Tamam az bekle senin için bir şeyler getirdim.

Elimde kan torbası vardı.Kendimi iyi hissetmiyordum.Ondan daha vermesini istedim.Bu kadar yeterli olduğunu söyledi.

-Andrew eve gitmeliyim.

+Saçmalama, ailen insan sen ise vampirsin

-Onlara zarar vermem

+Bu kadar emin olma.Benimle gel birkaç şey göstericem sana.

Elimden tutarak ormana gittik.Kendimi nasıl savunacağımı ve nasıl etkileyeceğimi öğretti.Geceyi Andrew ile geçirdik.Ertesi gün oldu.Bugün dolunay vardı.1372 yılında Luke adlı cadı kurtadamları lanetlemiş.Buna ay laneti deniliyordu.Sadece dolunay olduğunda kurt adama dönüşüyorlar.Bugün o günlerden.Kimse evinden çıkmamalıydı.Lockwood soyundan gelen Daniel, her dolunayda en az 5 kişi katlediyordu.Onun oğlu Jackson'dan nefret ediyorum.Elinde olsa ailemi yok edicek.Bir kuralları vardı.Kim onların kurallarında haykırı bir şey yaparsa kasabanın ortasında işkence edip, öldürüyordu.Eve koyuldum.Eve gittiğimde kimse yoktu.Sanırım beni aramaya çıkmışlardı.Andrew evden çıkmamamı söyledi.Oturdum evde bekledim.Gürültüler geldi, kapıya yöneldim.Jonathan Patrick ve annem çıktı.Annem sarıldı.Sorun şu ki Jonathan, vampir avcısıydı.Korkudan titriyordum.Annem nerede olduğumu sordu.Yavaş yavaş uzaklaştım, kapıya yöneldim.Elinde vampir pusulası vardı.Pusula yavaş yavaş dönmeye başladı ve beni gösterdi.Hemen kaçmaya başladım.Koştum koştum.Jonathan ıslık öttürdü.Iki yanında kurt adamlar belirdi.Kolumdan tuttular ve mine iğnesi sapladılar gerisi karanlık...

HYBRID.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin