Salıncak ,Gerçeklik ve Niall'ın Donmuş Beyni

83 13 7
                                    

Lütfen müzikle beraber okuyun bitince başa sarın. İyi okumalar !

Narnia hayallerimizin yaşadığı yerdir.Kızın Narnia'sı yıldızlarıydı. Peki Aslan ,Cadı ve Dolap onun neyiydi ? 

Kız , Niall'a doğru yavaşça döndü. Niall hareketsiz kaldı .Onu ürkütmek istemiyordu. Niall ,kızın ormandaki ceylan gibi olduğunu düşündü. Ürkek ve fazla heyecanlı . Küçük koyu renk gözleriyle onu mavi gözlerine bakmaya başladı. Göz temasını korumaya çalıştı. Acımasızca esen rüzgarlar bunu biraz zorlasa da yaşlarla dolan gözlerini baş parmağıyla kuruluyordu.

Niall onun bakışlarından biraz da rahatsız olmuştu. İçini görüyormuş gibiydi. Ruhunu inceliyormuş gibi.  Niall ,kızın bakışlarının yumuşadığını ve değiştiğini fark etti. Şimdi gözleri hala Niall'a sabitti ama onu inceliyormuş gibi değildi. Boş bakıyormuş gibiydi. Niall aklına gelen düşünceyle nedeni soğuktan olmayan bir titreme geçirdi. Kız sanki farklı bir dünyaya bakıyormuş gibiydi. Hayır ,diye düşündü çakma kötü çocuğumuz .O farklı bir gerçekliğe bakıyormuş gibi. 

Niall göz temasını bozdu. Kendini oyunu kaybetmiş biri gibi hissetse de kızı dikkatle incelemeye başladı. Kısa beyaz bir elbisesi vardı. Acımasız ve soğuk rüzgarlara karşı koyuyordu. Simsayah saçları ve küçük koyu renk gözleri uyum içindeydi. Şirin küçük bir burnu vardı. Teni bembeyazdı. Bileklerindeki bandaj içini şüpheyle doldurmuştu Kendini mi kesiyordu diye düşündü. Gülümsemesini gördüğünde bu değişti .Kırmızı ve mor karışı rengindeki dudakları gülümsüyordu. Sahte ya da sürekli gördüğü kamera-var-gülümsemesi değildi. Annesinin gülümsemesi gibiydi. Sıcacıktı. Bir an rahatladı. Kızı tanımasa da onu rahatlatacak kadar içten. En son ayaklarını fark etti. Kırmızı ,mor ,pembe ve beyaz karışımındaki ayaklarını. Bir an içi acıdı. Kız adına çok üzüldü. 

Kızın Niall'ı incelemesi gözlerine baktığı an bitmişti. Mavi gözleri ona güneşli ve bulutsuz sabahları hatırlatmıştı. Yazı hatırlatmıştı. Kızın gözlere takıntısı vardı. Yıldızlar kadar olmasa da takıntılıydı. Kız durup düşündü. Takıntı ,deliliğin belirtisi değil miydi ? Kız gülümsedi. Gülümsemesi, daha yeni gördüğü çocuğun gözleri için değildi. Gözler onun için ruhun barındığı yerdi ve kız onun ruhunu görmüştü. Biraz saf ama temiz pişmanlıkla dolu ruhunu . Kız ona en içten gülümsemesini verdi ve sol elinde duran çakmağı görünce ona güvenini de verdi.

Niall tekrar kızın gözlerine bakmaya başladı. Kızın gözleri onu farklı gerçekliklere sürüklüyordu. Kız gülümsemesini genişletti. Gözlerinin içi de gülümsüyormuş gibiydi. Can alıcı sorusunu sordu. Zaafını aynı zamanda en sevdiği şeyi. Küçük ışıltılı dostlarını sordu ona . "Yıldızlar çok güzel değil mi ? " 

Niall şaşkınlıktan donakaldı. Belki de soğuktan .Yine de ,her iki türde de ne yapacağını bilemiyordu. Boğazını temizledi. Düzgün bir cevap bulmaya çalıştı. Beynini sonuna kadar zorladı. Ona göre bu soğukta düşünülmezdi bile ."Bu kız nasıl dayanıyordu peki ? Bir şey hissetmiyor muydu ?" gibi düşünceler beyninin içinde oradan oraya koşarken kafasını kaldırıp gökyüzüne baktı. Yavaşça bir adım attı. Kız hala terasın kenarındaydı. Sadece orada oturmuş ve ayaklarını boşluğa salmıştı. Tıpkı bir salıncaktaki çocuk gibi. Kızın yanına bir kaç adımda geldi. "Yıldızlar sadece yanan kocaman gaz küreleridir." dedi yavaşça .Ne tepki vereceğini merak ediyordu.

Kız kıkırdadı .Sonra terasın güvenli tarafına doğru döndü . Ayağa kalkıp terasın sağ tarafına doğru yürüdü. Siyah bir karaltıyı kucağına aldı. Niall bir kaç büyük adımda yanına geldi, daha iyi görebilmek için eğildi. Siyah, küçük bir kediydi. Kız ,tüylerini sevmeye başlamıştı. Kedinin kulağının arkasını okşarken ona cevap veriyordu."Yanan gaz küreleri yıldızlar değildir. Sadece neyden yapıldıklarıdır ." dedi. Kediyi özenle terasa bıraktı. Ve mermer korkuluğa oturdu. Niall ellerini kızın omzuna koydu. Onun intihar edebileceğini düşünüyordu. Kız somurttu. Sonra da duygusuz bir ses ve yüzle "Ellerini çekmeni istiyorum" dedi. Niall bunun yerine kızın kulağına eğildi .Onun buradan atlamaması için yaptığını söylemek istedi ama bunun yerine sevecen ve çikolatalı puding kadar tatlı bir sesle "İçeri gelmek ister misin ?" dedi.

Kız bir anlığına şaşırdı. Tanıdığı kimse bunu söyleyecek kadar nazik değildi. Onlar daha çok "Buradan defol git" ve "Tımarhaneye haber verin." tarzı şeyler söylerdi. Kız gülümsedi ama sonra somurttu. "İçerisi çok gürültülü ve ben davetli değilim. Ayrıca küçük takipçim var ." dedi. Sırtını Niall'a döndü ve ayaklarını boşlukta sallamaya başladı. İleri ve geri. Salıncaktaki gibi. Niall gülümsedi. "Yanında ben varım. Artık davetlisin. " Kızın, o samimi gülümsemesi yavaşça yüzünde belirdi. Niall bu gülümsemeyi görünce mutlu oldu. Etrafında hala içten insanların olabileceği düşüncesi gecenin soğunda içini ısıtıyordu. Kız terasın güvenli tarafına doğru oturdu. Ayakları soğuk taşların üstündeydi. "Peki müzik ? " dedi. Bu sefer Niall gülümsedi .En sonunda beyninin içindeki buzları erimiş. Beyni çalışmaya başlamıştı.Ellerini saçlarının arasından geçirdi. Muzip bir gülümsemeyle "Buraya gelirken gördüğüm  bir saklanma yeri var."  dedi.

Kız düşünyormuşçasına işaret parmağını dudağına koyup başını eğdi. " Ne tür bir saklanma yeri ? " dedi. Niall dişlerini gösterek güldü. " Dolap ." diye fısıldadı .Kızın aklına mistik yerler çağrıştıyordu "Temizlik dolabı ama " diye devam etti. Kızın hayalleri sönüp gidiyordu ama kendinden beklenilmeyen bir hızla ayağa kalkıp "Hadi gidelim" dedi. Sesindeki heyecan hiçbir şeyde yoktu. 

Sonra bir anda duraksadı ve başını hayır anlamında salladı. İçeri girerse görevini yerine getirmezdi. Onun bir görevi vardı. Haberciydi o. Yıldızlara haber ulaştırıyordu. Yıldızlara hala yaşadığına dair haber veriyordu. Kafasını kaldırıp gözlerini Niall'ın yüzüne dikti .Her zamankinin aksine bakışları sertti . "Acaba çakmağını alabilir miyim ?" diye sordu. Niall hafif bir şaşkınlık sonrası itiraz etmeden çakmağını verdi. Kız nazikçe sorsa da bakışları bunu yapman bedensel sağlığın için daha faydalı olur. der  gibiydi. 

Kız ayağa kalkıp terasın ortasına geldi. Çakmağı yaktı .Bir konserde şarkıya eşlik ediyormuş gibi kaldırdı .Kızın yaptığı şey ona göre normaldi. Sadece her doğum gününde yaptığını yapıyordu. Gökyüzü ona göre ruhların var olduğu yerdi. Yıldızlarsa ruhların ışıltısı. Bu yüzden her doğum gününde kendini bir anlamda yıldız yaparak ölmüş ailesine ben-hala-hayattayım mesajı veriyordu. 

Niall sadece onun ne yaptığını izledi. Sorular sonra soracaktı. İntihar edebileceğini düşündüğü her şeyden uzaklaştırdıktan sonra aklındaki onlarca soruyu soracaktı. Kızın dikkatini çekmek için öksürdü. Kız transtan çıkmış gibi bakınca dudaklarını ıslatıp "Artık gidebilir miyiz ?" dedi yumuşak bir ses tonuyla. O sert bakışları atanın kız aynı kız olduğuna inanmıyordu .Kız yumuşak bir sesle "Evet" diye mırıldandı.

Niall o gün çıplak ayaklı ,bilekleri bandajlı, elinde kendi çakmağını tutan ,soğuğa karşı sadece beyaz bir elbiseyle duran ve gözlerini gördüğünüz anda deli diyebileceğiniz kızla temizlik dolabında sıcak bir şeyler içmek için içeri girdi. Ve o anki tek dileği "Biri bu iğrenç müziği değiştirsin. " oldu. 

Eh .Dell'in müzik zevki pek de iyi değilmiş.

Not : Lütfen hatalarımı söyleyin .Ben de kendimi geliştireyim. Ve normalde bunu yayınlamayacaktım ama elimde kalmasın dedim. Başka bir ilham patlaması sonrasını bölümünde görüşmek üzere.

M-A-D (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin