TANRININ SEÇTİKLERİ

15 0 0
                                    

          Onlar yarattığım en ilginç insanlardı. Açıkçası ben bile ne gibi sürprizlerle dolu olacaklarından emin değildim. Bu yüzden benim için izlemesi de en keyifli olanlar arasındadıylar. Birazdan hepsini yargılamaya gideceğim ama önce size kısaca hikayelerini anlatmak istiyorum.

          Her şey anımsadığım kadarıyla sıradan lise sıralarında başladı. Kendimi övmeden geçemeyeceğim hepsinin karşılaşmasını çok önceden, çok zeki bir şekilde ince ince planlamıştım. Kızı biraz yabani yaratmıştım. Belki de bu yüzdendir ona Deniz isminin verilmesini istedim. Anti-sosyal bir kişiliği vardı ve hemen hemen hiç kimseyle anlaşamıyordu. Bu yüzden onu içlerinden biriyle ortaokul yaşlarında karşılaştırdım ki kız daha sonra çekinip kaçmasın. Ardından kendisini en yalnız hissettiği bir günde o çocuğu bir kez daha karşısına çıkardım. Böylece kız her zaman ona yardım edecek birinin varlığına inandı. Tabi kızın bu kişiyi kardeşi olarak da görmesi gerekiyordu. Bunu da yıllar önce çocuğu yaratırken ayarlamıştım. Ailesinin ona kişiliği gibi farklı bir isimle seslenmesine izin verdim: Tahir Erbay Mavi, beynini yaratırken gerçekten kendimden bir şeyler kattığım bir insan. Düşünce yapısını oluştururken o kadar zorlandım ki saatlerce başımın ağrıdığını hatırlıyorum. Her yönden kusursuz olmadığı kesin tabi ama farklılığı bana yetmişti. Ve bu farklılık kızın ona asla romantik bir gözle bakmamasını sağlamıştı, tam da planladığım gibi. Diğerlerine gelince, iki tanesini yarattıktan sonra karşılaşmalarını iple çektim: Mert Karavural ve Mert Şen. Evet, ikisine de aynı ismi verdim. Bunu kaderin bir cilvesi olarak göstermek istemiştim. Ya da belki o zamanlar aynı ismi taşıyan herkesin benzer özellikleri taşıması tarzında saçma bir fikre de kapılmış olabilirim. Bu ikisini, Deniz ve Tahir ile aynı sınıfa yerleştirdim. O ana kadar her şeyin mükemmel olduğunu düşünüyordum. Bu dörtlü birlikte benim yarattığım dünyayı kökünden değiştirecekti. Ta ki bir şeyi fark edene kadar: Mert Şen'in kişiliği. Bu çocuk planlarım için uygundu ama mükemmel değildi. Çünkü Mert Karavural'ı yaratıcılık ve parlak fikirler konusunda baya zeki yaratmıştım. Tahir ile tartışmalara girebilirdi ama bu yeterli değildi. Ona daha kafa dengi, yapılan planları eyleme dökecek bir yol arkadaşı gerekiyordu. Mert Şen o zamanlar bunu gruba veremezdi. Açıkçası Deniz de kolay gaza gelebilen bir tipti ama zeka açısından Mert'e yaklaşmada sorun yaşamasından korkuyordum. Deniz, yapılan bütün planların önünü ve arkasını kestirebilecek bir kıvrak zekaya sahip değildi. Mert'in üzerine bir şey koyamazdı ve Mert hata yaptığı anda grup yapılan bütün planlarla birlikte çökebilirdi. Bu yüzden beklemeye karar verdim. Duymuşsunuzdur, baya sabırlıyımdır. Aylarca eksik olan son üyeyi düşünüp durdum. Derken yine aynı lisenin koridorlarında dolaşan bir tip dikkatimi çekti: Baran Durmaz. Bu çocuğu yaratırken içine meleklerimden birini yerleştirmiştim ama dengesinin bozulmasını istemiyordum. Bu yüzden insani kişiliğini biraz daha fazla baskın yapmıştım. Kısaca kişiliği bu iş için kusursuzdu. Hem yardımsever hem de soğukkanlıydı ve ayrıca oldukça da zekiydi. En önemli özelliği ise kitap okumasıydı. Bu, Mert'in eksik kaldığı bir konuydu. Birbirlerini tamamlayacak olmaları şüphe götürmezdi. Artık grubum tamamdı. Böylece birkaç ay daha bekledikten sonra ikinci sınıfta Baran ve Mert'i aynı sınıfa yerleştirdim. Ve planımın geri kalanı çorap söküğü gibi geldi. Çok geçmeden Baran ve Mert yakın dostlar olmuşlardı. Hatta evi onlarla aynı yol üzerinde olan Bilge isimli sarışın bir kızı da onlarla samimileştirmiştim. Çünkü Deniz'in babası katı bir adamdı ve ileride Deniz'in gizlice kaçıp buluşmalara gelmesi için bir kız ismi vermesi gerekecekti. Bu yüzden de Bilge kısa süreliğine gruba dahil olmalıydı. Bilge saf bir kızdı. Dürüst olmak gerekirse onu en başta zekasından alıp dış güzelliğine verdiğim sıradan kızlar gibi yaratıyordum ama daha sonra fikrimi değiştirip kişiliğindeki sığlığı aldım ve nasıl biri olacağının merakı içinde üzerinde daha fazla uğraşmadan dünyaya gönderdim. Her şey tam da umduğum gibi Baran ve Mert'in Crown hikayesi ile başladı. Mert bunu aynı yazarlık derslerine gittiği Bilge ve Deniz'e anlattı. Böylece grubun tohumları atılmış oldu. Araya işlerin aslında ne kadar ciddi olduğu anlaşılsın diye Tahsin diye birini ekledim. Çocuğun fazla bir özelliği yoktu ve Grup içinde de çok etkili sayılmazdı. Zaten Grup'a da fazla tutunamadı. Bilge'nin gruptaki son zamanları Tahir'in ilk zamanlarıyla kesişti ve Baran, Deniz, Mert, Tahir dörtlüsü Crown adı altında Grup'u oluşturdu. Mert Şen ise kişiliğindeki bazı özellikleri değiştirecek önemli bir takım olayları yaşadıktan sonra Grup'a dahil olacaktı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 01, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

TANRININ SEÇTİKLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin