2. Bölüm

26.3K 382 156
                                    

  Genç kız yavaşca  yattığı  yerden doğruldu.  Bu kutu kadar yerde ne kadar zamandir kaldigini bilmiyordu. Belki haftalar belki de aylar gecisti..  Melanie gözlerini ovuşturduktan sonra  duvardan destek alarak zorlukla kalkti.  Her yeri tutulmuştu.

"O-orada mısın ?"  dedi ürkekçe ve ardından öksürdü genc kız. Boğazı  kurumuştu. 

Gözleri kücük tezgahtaki tepside gezdi. "Ne olur, çıkar beni buradan!" diye inledi tiz sesiyle.

Nicolas  saatlerdir onu izliyordu. Sonunda yerinden kalkabildi diye düşündü.  Genç kız küçük musluğu  azğını yaklaştırıp oradan su içti.  O kadar susamıştı ki soluksuz kalacak kadar buna devam etti.

Nicolas arkasina yaslandı. Gözlerinin melanie'nin kalcasında dolasmasina izin verdiği sırada  genç kız ıslattığı ellerini boynuna ve yüzüne sürmeye başladı. Pislenmiş tisortü de  ıslanmıştı.  

"Orada misin? "

Nicolasın kaşları catılmıştı.

"Bunu bana neden yapiyorsun?" Duvara yaslandı genç kız. Islanan saçlarını geri itti. "Bana ne yapacaksın?"

"Yalvarırım... bırak gideyim."

Nicolasın yüz hatları gerildi. Onu asla bırakmayacaktı.  Derin bir nefes aldı.  Bunu birkez daha tekrar ederse bir daha ona acımayacağı adına kendine söz vermişti. Genç kız yavaşca yere sindi  ve dolan gözlerini  eliyle sildikten sonra kafasını dizlerinin üzerine  koydu. Bu adam ondan ne istiyordu. Bu kücük yerde yapayalniz savunmasız olmak melanieyi ölesiye korkutuyordu.

Nicolas ona dokunmamak icin kendini fazlasıyla tutmuştu. Bunu neden yaptığını bilmiyordu. İşte,  buradaydı! Ona bu kadar yakınken neden dokunmuyordu ki.

Gözlerini kapatıp saniyeler içinde  düşündü.  Melanie artık  neden burada olduğunu sormamalıydı. Evet, bunu sağlayacaktı Nicolas.

Merdiven altındaki dolaba doğru  yürüdü hızlı adımlarla. Oradan aşağıya inerken  tek düşünebildiği onu izlerken nasıl sertleştiğiydi.  

Genç kız kapının açılmasıyla yerinden kalktı. Yüzünde yine maske vardı adamın.  Sıklaşan nefesiyle birlikte ona yaklaşan kar maskeli adamı korkuyla izledi. Kalın kaşları simsiyah gözlerine ürkütücü bir hava katiyordu. O bir katil miydi bilmiyordu genç kız. Ama o bir sapıktı belli ki. Gözlerini korkuluyla kapattı. Küçükken babasının öğrettiği  bir seydi bu. Görmedeği seylerden  korkmayacağını hatırlattı  kendine.  Gözlerini acmazsa korkmazdı değil mi? Babası ona hiç yalan söylememişti. 

Nicolas  adımlarını durdurup onuz izledi. Gözlerini  o kadar sıkı yummuştu ki genç kız.. buna şaşırdı.  

"Oyun mu istiyorsun?"

Genç kız duydugu sesle irkildi. Dudağını dislerinin arasına alıp ısırdı.  Nicolas işaret parmağını yavaşca genç kızın yanağından çenesine dogru sürttü.  Kısa bir süre aralanan dudakları yerini titremeye bırakmıştı.

"Korkuyorsun." dedi Nicolas.

Genç kızın saçını kavrayıp sertce çekti.  Genc kız acıyla inlemesine rağmen gözlerini bir an olsun bile açmadı.

"Korkmalısın!"

Parmağını genç kızın aralanan ağzına soktu. Diline sürtüp çıkardığı  parmağını  yanağına  ve çenesine değidirdi genc kızın. 

"O halde biraz oynayalım. " kızı yere sindirip duvarda sıkıştırdı. "Hadi ama Mel! Gözlerini açmayacak mısın?"

Kafasını  zorlukca cevirdiginde  Nicolas onu birkez daha kendine döndürdü.  

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 31, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

TUTSAK+18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin