"Ne işin var lan senin burada?!" Abimin bağırması kulaklarımı doldururken kafamı yerden kaldırdım. Abim koşarak bize doğru geliyordu.
"Oğlum beni yanlış anladını.." Abim babamın lafını yumruğu ile bölmüştü. Babama yumruk atmıştı. İstemsizce ağzımdan bir çığlık koparken babam yumruğun şiddetiyle yere düştü. Hala olayın şokundayken babama bakıyordum. Yüzünü buruşturarak yerden kalktı. Bir eliyle sağ kolunu tutarak abime baktı. Bende Bakışlarımı babamdan ayırarak abime çevirdim.
"Bana bir daha asla 'oğlum' deme. Ailemden uzak dur! Ne annem, ne de İris'in etrafında seni görürsem bu yumruğun bin katını tadarsın!" Diyerek beni kolumdan yakaladığı gibi yürümeye başladı. Söyledikleri hala beynimde çınlanırken babama kısa bir bakış attım. Abim'e bakıyordu bize doğru iki adım atmıştı ki gelmekten vazgeçerek olduğu yerde durdu.
Abim beni arabanın arka koltuklarına doğru savurarak binmemi işaret etti. Kapıyı açıp arka koltuğa sessizce oturdum Ece de ön koltuğa hızlıca yerleşti. Ece'nin binmesiyle abim arabayı çalıştırıp gaza bastı. Abim'in Şu an ki siniri o kadar fazlaydı ki yüzünden bile çok rahat okunuyordu.
"Ayaz, biraz sakin ol.." Diyerek Ece abimin koluna dokundu. Abim, Ece'ye kısa bir an bakıp derin nefes aldı.
Gözlerimden yaşlar akmaya devam ederken elimin tersiyle gözlerimi sildim. Babam bütün okulun önünde bana tokat atmıştı. Korkuyordum. Okuldakilerin bakışları umrumda bile değildi korktuğum şey şu an abim ile eve gidiyor olmamdı. Abimin ne tepki vereceğini bilmiyordum, annemin beni nasıl karşılayacağını bilmiyordum.
Abim arabayı park edip hızlıca arabadan indi. Ece koltukta arkasına dönüp bana baktı "Gelmemi ister misin? Burdan eve geçebilirim."
"Gel." Dedim güçsüz sesimle. Ece de ailemizden biri sayılırdı yabancı değildi. Ayrıca yanında olması bana daha iyi gelebilir ve güç verebilirdi.
Birlikte arabadan inerek yürümeye başladık. Evin açık kapısından içeri girip arkamdan kapıyı kapattım. Ece üzerinde ki kalın hırkasını askıya asarken çantamı yere bıraktım.
"Hoşgeldiniz çocuklar.." Diyerek yanımıza gelen annem beni görünce duraksadı. Ece "Hoş bulduk."
Annem önünde ki mutfak önlüğüne ellerini silip saçlarını düzeltti. "Ben bir Ayaz'a bakayım." Diyerek yanımızdan ayrıldı Ece. Annem mutfağa girerken bende arkasından ilerledim. Mutfaktan güzel kokular burnumu doldururken annemin kendini ev işlerine verdiği her yerden belli oluyordu.
"Kek yaptım..Sevdiğin gibi havuçlu yer misin?" Gülümseyerek kafamı salladım. Annem bir dilim kek kesip tabağa koydu. Çekmeceden çatal alarak yanıma yerleşti. "Dün için özür dilerim Kızım. Baban'ın yaptığı şey yüzünden seni karşıma almamam gerekirdi. Sen benim hep kızımdın öyle de kalacaksın. Filiz'e gitmeyip bana gerçekleri söyleyerek sen zaten bizden olduğunu belli ettin." Diyerek elini elimin üzerine koydu.
Zar zor gülümseyerek anneme döndüm. Böyle bir tepki beklemediğim için fazlasıyla şaşırmıştım. Annem bana kızgın değildi ve benim için havuçlu kek yapmıştı, dün de olayların etkisiyle bana öyle davranmıştı demek ki.
Bir kaç gündür hiç birşey yolunda gitmiyorken şu an annemin yanında olmak ve annemin bana kızgın olmadığını bilmek iyi hissettirmişti. Çatalımı havuçlu kekime batırarak ağzıma götürdüm."Çok güzel olmuş..Her zaman ki gibi." Dedim gülümseyerek. Annem kafasını ağır ağır sallarken abim gürültüyle mutfağa girdi.
"Ayaz sakin olur musun biraz! Ayaz.." Abim'in mutfağa girmesiyle Ece susmuştu. Ece abimin tutmuş olduğu kolunu ağır ağır çekerek bakışlarını üzerimde gezdirdi. 'sorun yok' anlamında gözlerimi kapatıp açtım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızıl Cadı
Ficção Adolescente"Bir gün ne?" "Evlnrz." "Düzgün söyle şunu!" "Evlenrz." "Ural!" "Evleniriz." Memnuniyetle gülümsedim. "Tamam devam ediyorum. Sen damatlık yerine batman kostümü giyiyorsun. İlk beraber geçirdiğimiz günde ki gibi..ben de..." Sözümü böl...