18. Tümen Komutanı Albay Mustafa Nimet Azapköy civarında ilerlerken bir küme gördü. Daha önce burada bir gösteri taarruzu yapılmıştı. Yürüdükçe sağda solda yatanları gördü. Bunların ilerisin de ise erler üst üste yığılmıştı. Biraz daha yaklaşınca Osmanlı askeri olduğunu anlaması zor olmadı. Çünkü Rusların uzun kaputları kalın başlıkları vardı, ama yerdeki neferlerin üzerinde ne bir kaput ne de kalın başlıkları vardı. Ne yazık ki bunlar Osmanlı askerleriydi. Ruslar esir aldıkları iki subay ve otuz dört eri bir vadi içerisinde süngüleyerek şehit etmişler. Yürüyüşlerini zorlaştırmak istememişlerdi.
Bu hareket Rusların yanına kar kalmayacaktı! Geri dönerken erlerine şehitleri bir araya toplayıp taşla üzerlerinin örtülmesini emretti. İçi kan ağlayarak, “Hiç olmazsa kurtlar parçalamasın.” dedi.
31.Tümen Oltu-Kosor caddesinin güneyinde 30.Tümen ise kuzeyinde olmak üzere Penek bölgesine mevzilenen Ruslara saldırma hazırlığı içersindeydi. Saatlerce süren tartışmalardan sonra bölgeye daha yakında olan 30 Tümen’in saldırmasına karar verildi. Yarbay Ali Osman daha sonra kurmayları ile tümenin konakladığı yere geldi. Sabaha kadar çalışan 30 Tümen’in kurmayları eksiksiz bir taarruz planı hazırlamak için ellerinden geleni yapmışlardı. Saldırının Şafak vaktinde gerçekleştirilmesini isteyen Yarbay o gece hiç uyumadı. Süngü hücumuyla sessizce Rus siperlerine girilecekti. Siperlere girildiğinde boğaz boğaza sürüp giden çarpışmalar da kâh ilerleniyor kâh da geri çekiniliyordu. Akşama dek süren çarpışmalarda Türk askeri çok kayıp vermiş ama siperler alınmıştı. Türklerin ısrarlı hücumları sayesinde Ruslar Penek’ten çekilmek zorunda kaldılar.
Sadece hızlı yürümeye çalışan erler hiçbir acı hissetmeden yürüyorlardı. Ancak hissizlik yürüdükçe artıyor, ayağının tümünü sarıyor bileğe gelince yere basamayan er aniden yere düşüyordu. Bir süre karlar üstünde dinlenen erler tekrar yola koyulmak istiyorlar ama yere çok isteseler de basamıyorlar yeniden yere düşüyorlardı. İşte bu sonun başlangıcıydı. Bu şekilde sağda solda bırakılan donukların sayısı artmaktadır. Koca Tümen damla damla eriyen sarkıtlar gibi er er eriyordu.