11. BÖLÜM
"ON"
Avuçlarımın arasında sıktığım toprak parmaklarımın arasından kayıyordu. Karıncalar kayan topraktan kaçıp uzaklaşıyordu. Güneş hemen tepemde yüzüme vuruyordu. Elimi güneşe siper edip tepelerin olduğu kısma baktım. Yine kimseyi göremiyordum.Sadece geçen sabah yaşlı bir adamın inekleri ve koyunları otlatmak için tepelere çıktığını görmüştüm. Geceleri ise evlerin ışıkları yanıyordu. Sakin bir hayat sürdüklerini odamın camından bile görebiliyordum...
Onların yaşadığı gibi sakin bir hayat yaşamayı dilerdim ama bunun imkansız olduğunu biliyordum. Derin bir nefes alıp kollarımı birbirine doladım. Arkamda beni bekleyen Layla'ya omzumun üzerinden bir bakış attım.
"Mehan aradı mı," dedim çekinerek.
Tam yedi gündür aynı soruyu ona soruyordum, fakat cevap her seferinde aynıydı. Bakışlarını benden çektiğinde yine aynı cevabı vereceğini anlamıştım.
"Sorun değil," dedim mırıldanarak. "O gece ne yaşandıysa benden korkmuş olmalı..."
"Lütfen böyle düşünme," dedi sıcak bir sesle. Ermes geçmişinde yaşanan kötü anıları hatırlatan herkesi senden bir süre uzak tutmak durumunda kalıyor. Böyle yaparak rahatlamanı sağlıyor."
"Mehan bana zarar vermedi ki..."
Layla önüme gelip ellerimi tuttu. "Zarar vermek değil. Eminim sana çok iyi davranmıştır ama onun etrafında yaşadığın olaylar seni etkiliyor. Üstelik sana zarar vermek isteyenler kişiler var. Buraya gelmesi ya da araması seni tehlikeye atabilir."
Gülümsedim. "Yine beni ikna ettin Layla."
Gülümsemesi yüzüne yayıldı. Ona öylece bakarken ne kadar güzel olduğunu fark ettim. Kıvırcık siyah saçlarını toplamıştı. Ela gözlerine siyah göz kalemi çekmişti. Esmer tenine şeftali tonlarında makyaj yapmıştı. Koyu teni cezbediciydi. Siyahi kadınların çoğu genellikle çekici olmuştur ancak Layla oldukça sevimliydi.
Yanıma gelip oturdu. Kollarını geriye atıp güneşin yüzüne çarpmasına izin verdi. Ona bakmaya devam ederken gözlerini yumdu.
"Bana böyle bakmaya devam edersen utanıp içeri kaçacağım."
Kıkırdadım. "Yanlış anlamanı istemem ama gerçekten çok güzelsin."
Gözlerini açıp bana baktı. "Teşekkür ederim Ronya ama asıl güzel olan sensin. Kendine bir baksana ne kadar eşsizsin. İki farklı göz rengine sahipsin. Harika bir vücudun var. Üstelik bu kıvrımlara sahip olmak için her şeyimi verebilirdim."
Utanıp toprakla oynamaya devam ettim. "Gözlerimi sevmiyorum, göğüslerimi sevmiyorum..."
Şaşkınlıkla bana döndü. "Sevmiyor musun? Tanrım bu gözleri ve bu göğüsleri nasıl sevmezsin..."
"Doğruyu söylemek gerekirse bu gözler yüzünden zorbalığa uğradım, alay konusu oldum hatta bazıları benim cadı olduğumu bile düşünüyordu..." eğilip göğüslerime baktım. "Oldukça büyük ve baya dikkat çekiyor. Bu yüzden dar şeyler giymem. Bazı zamanlar ise giymek zorundaydım."
"Ahmaklar!!"
Tepkisine güldüm. Dizlerimi kendime doğru çekip çenemi diz kapaklarıma yasladım. "Babamın bir teknesi vardı..." baba kelimesini söyleyince duraksadım. "Aslında babam bile değilmiş..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUHU RUHUMA DOLANAN ADAM
Teen FictionKadın, uçurumdu. Adam, onu boğacak olan okyanus. Kadının kalbi kırıktı. Adam, kırılacak kalbe bile sahip değildi. Kadın, sessiz çığlıkların içinde büyütülmüştü. Adam, sert rüzgârla birlikte karanlığa savrulmuştu. Kadın, hayatına giren adamın onun s...