SINIR

-70

                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     İnsanı ayakta tutan tek duygu vardır bence oda nefret her insanın ortak zayıf noktasıda sevgi dir ben mi ben sadece bir intikam için buralardayım ben bir gecede herşeyimi kaybedirken diğer gece işime yaramayacak kadar para kazandım işte bu sadece insanlara anlatabileceğim tek hikaye Ayberki kaybettiğim gecede kollarımda Ayberkin cansız bedenine sabaha kadar sarıldım sonunda bizi Sinan amca bulmuştu sonra ambulansın kollarımdaki cansız bedeni almalarıyla anladım ki hayat benden birşeyler istiyordu sanki döngü gibi ilk önce benden en güzel yıllarım olan çocuk yıllarımı çaldı sonra bana Ayberk gibi bir insanı verdi ben ona bağlanmışken onsuz yapamayacaken onu benden aldı sonra bana para bahşetti ve geriye çekilip beni izlemeye başladı ama tek bir sıkıntımız var benden alabileceği tek şey artık bu beden sıkıntı şu ki ona bu zevki vermem bu intikam olayından sonra zevkle bu bedeni sonsuz derinliklere bu ruhudu cehenneme yollayacağım etrafımda benden pay koparmaya çalışanlar benden güçlü olduğunu zanedenler beni kullandıklarını zanedenler çok ama yanıldıkları bir nokta var bu benim oyunum ben nedersem o olur bence oyun açık hayat herkes den bişeyler alıp onları buraya sürükledi ama sıkıntı şu herkesin tek canı tek kurşunu kaldı yani dişe diş kana kan tek hakkın var ve isabet etirmek senin elinde

Şimdi işimize dönelim Aybarsa baktığımda gülüyordu cidden bu adam kendini fazla büyük zannediyor ne zaman bunun başını ezerim bilmem " Demek beyim konuşmayı unutmuş hemen hatırlatalım" Aybars duruşunu bozmadan beklediğinde böyle işkenceyle olmaz en iyisi kendim halledeyim " Çıkın dışarı beni yalnız bırakın " bütün korumalar dışarı çıktığında bende onun gibi konuşmaya başladım ilk önce üstünü yırtım şuan kasları bana gel benim bu güzel şeklimi bo diye bağrıyordu bende elime kelebeği aldığım gibi cin ali çizmeye başladım karın kaslarına işim bittiğinde hayran oldum şaheserime kafamı kaldırıp gözlerine baktım sıfır duygu barındırıyordu onun istediği gibi devam ettim

" Çakabeyi vurmanda bir sebep olması lazım söyle ne için benim sağ kolumu vurdun " bana bakarak histerik bir kahkaha attı " Canım istedi " buna daha fazla devam edemeyeceğim dış kapıya çıkıp " İçeri girin ve şu adamı sikin" deyip Atalayın yanına gittim " Bana bu adamın sevdiği bir şey getir " depodan çıkıp yandaki duvara yaslanıp yere çöktüm ve benim ağzımda fazla gezmeyen puromu çıkartıp dudaklarımın arasına sıkıştırdım çakmakla ucunu yakıp derin bir nefes çektim ne çok düşmanım var bunu düşününce gülmeye başladım sebepsizce böylede dengesiz bir içim var

Telefonumun çalmasıyla arayan kişiye bakmadan açtım " Efendim Aybarsın sağ kolu gibi bir adam bulduk adı Alpago oraya getiyoruz " güzel " Tamam" deyip cebime sıkıştırdım telefonu sonra bir hışımla deponun içine girdim Aybarsın eli yüzü kan içindeydi ben bu duruma tepkisiz kalırken korumalar bana yol açmıştı Aybarsın önündeki sandalyeye oturarak ona baktım yakından cidden baya vücut parçası yer değiştirmişti elimle çenesini kavrayıp bana bakmasını sağladım ve sordum " Sana son kez soruyorum Çakabeyi neden vurdun " bana sırıtarak bakıyordu yine " Canım istedi " yine aynı cevabı vermişti ama oyun sırası bendeydi ona masum bir şekilde bakarak konuşmaya başladım " Hm ozaman bende tuhaf isimli çocuğa sorarım oda bilmiyorsa şansına küssün onu güzel katanamla tanıştırıcam " dediğimde bana anlamayan gözlerle bakıyordu karşımdaki camdan Atalayın yansımasını görünce bakışlarım tekrar Aybars a döndü " Neydi Adı " düşünür gibi yapıp " Neydi adı Atalay " sırıtmaya başladım Atalayın adım sesleri geliyordu hemen arkamda bitince Aybarsın gözleri Atalayı buldu " Alpago efendim" Aybarsa baktığımda hırlıyordu köpek " Ona bişey yaparsan-" elimle onu susturup " O zaman bana nedenini söyle " bana anlamadığım gözlerle bakmaya başladı " Neden bu kadar merak ediyorsun" dedi gözleriyle beni kendine hapsederken " Ben kimseyi bir neden olmadan öldüremem "