"Günaydın" diyerek yanağima masum bir öpücük konduran babama sarildim ve 5 dakikani ısrarini ben yapmadan babam " okula geç kalacaksin faha fazla uyuyamazsin" dedi. Bu uyarinin ardindan istesemde uyuyamazdim. Sonunda oflaya puflaya kalktim. Ve o yatağimin hemen karşısinda duran büyuk beyaz ahşap çerceveli aynada kendime bakip gözlerimi ovuşturdum. Sonra aynanin hemen üstundeki siyah saate baktigimda 40 dakikam kaldigini gördum bunun ardindan gardilobumun karşısina geçip kot siyah mini şort beyaz dar büstiyer uzun siyah ince hırka ve düz taban beyaz sporlarimi giydim. Dalga olmasi için sardiğim saçlarimi hizlica açmaya çaliştim. Ve başarmistimda siyah sadece parmaklari açikta kalan eldivenimi motor için taktim ve hizli adimlarimla motoruma koşmaya başladim. Evet siyah canavarim beni biraz olsun aliyordu bu siyah olmayan ama hiç bir renk bulundurmayan dünyamdan. Alip göturuyordu âdeta uzaktaki siyah diyarlara tabe yanindaki metal müzik ona yardım ediyordu. En sonunda geldim okula beni baştan aşagiya süzen gözleri es geçip sınifima çıktım. Çantamiz bügün geçen günlerin aksine daha hafifti. Ve ilk ders hayranı olduğum Barış hocanındı. Sırama doğru ağir ağir adimlarla ilerlerken kendini bir halt sanan kizin teki gelip omzunu koluma geçirdi biraz sarsilamami sağladı. Sonra "sende kimsin be dikkat et biraz önune bak" diyerek uyarida bulundum ve kiz bana "ben Elif canim daha tanımıyorsun ama elbet ileride kim olduğumu anlarsin" dedi. Ve arkasini dönup guzel fizigiyle süzülur şekilde yüruyerek siniftan çikti. Podyumda yürur gibi bir hali vardi. ELIF denen kizin çarpmasiyla biraz aşagiya inmiş olan çantami omzumdan elime aldim ve oturdugum siraya biraktim. Adeta MERAHAN'I -Bay EGO' YU- bekler gibi bir halim vardi. Ay saçmalik resmen iç seslerim arasinda çikan kavgayi Barış hocanin "Günaydın" diyen sesi bitirdi. Tam o sirada Bay EGO geldi. Çantasini bir hışımla siraya atıp yanima oturdu. "Sen şimdi bana ne dersen de ama... neyse boşver" dedi. Bnde umursamadam kafami aşagi yukari hareket ettirerek onayladiğimi bildirdim. Ve odak noktamin hocamiz olduğundan emin olduğumda dersi daha iyi dinledim. Ara gelmesini sabirsizlikla bekliyordum. ASYA ile beraber bir görevimiz vardi. Daha doğrusu benim vardi. Resim yetenegim oldugu duyulmuş edebi yönumun iyi oldugunuda öğrenmişler. Beni karanligimda aydinlatan resim için artik bana ders vermeyi düşünüyorlarmış. Tabiki de artık proffesyonel ellere ihtiyacım vardı. Bunu benim ve geleceğim için iyi bir başlangıç olacağıni düşünüyordum. ASYA da benimle aynı düşüncedeydi. Ara gelmesini bir yandan istiyor bir yandanda istemiyordum. Çünki herkesin arkasindan hayranlikla baktı Barış hocayi biraz daha görmek istiyordum. Belirgin yüz hatlari hafif kumral teni hatta biraz daha fazla kumral teni üstune yapışan siyah dar tişarttende sayılabilecek derecede olan 8 baklavasi onu dahada cool yapiyordu. Kısacasi biz istemesekte gözlerimizi kendisine çekiyordu. Bana bakk diye bağiran o çekici sporcu fiziği karşisinda hiç bir kız gözlerine hakim olamazdi. Ben kendimle iç sesimle mücadele ederken Barış hoca bana seslendi.
"ARYA biraz derse döner misin?"
Dedi.Off nie böyle diyorduki her ne kadar göz alıcjda olsa dersi güzel anlatamiyordu. Ve bizdende hür dikkat dinlememizi bekliyordu.
" hocam ben biraz rahatsızim başim ağriyor o yüzden derse adapte olamiyorum" diyerek basit bir yalanla işi kapatmıştım.
"Noldu yeni kız kafan derse başmadida boš başin mi agridi" MERAHAN in bu sözleri beni fazlasiyla sinir etmeye yetmişti.
" kendinden mi biliyorsun bu baş ağrisinin sebeblerıni BAY EGO" dedim. Bu sirada Bay Ego d3rken üstune fazla vurgu yapmiş ve sinir bozucu bir ifade yüklemiştim.
"Kapa çeneni geveze" dedi.
Nie benle uğraşma gereksinimine sahipti. Bu iticiliği onun o çekici belirgin yüz hatlarinida oldukça formda olan ve hoş göruntu yayan fiziğinide gölgeliyordu. Gıcik huysuz işte nolcak. Neyse aman onla uğraşamiycak kadar yorgundum. Tam bu sirada ara olduğunu bildiren sesler okulda yankilanırken Asya benden dış görunus olarak oldukça daha heyecanli gibi gözukuyordu. Bende heyecanlidim tabe ama...
***
Sonunda. Okul bitişi. Evet artik rahat bir nefes alabilirdim. Bu gün her zamanki kafeme gidip kalemle bütünlesen ruh halimi kağida yansitmayi planliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAHA BOYANMIŞ "KİRAZ"
أدب المراهقينAnlamıyorlardı.Gerçi benimde anlatmak gibi bir derdim yoktu. Sadece siyaha hapsolmuş ve siyahın içinde siyah olan bir kızdım. (ARYA DİNÇER) Bu zamana kadar ne bir anne sevgisi görmüş ne de umursanmıştım.Ve hergün ağzindan hakareti eksik olmayan bir...