" Geldiiik! "
" Offf. Çok mu uyudum yine ya. Hilal.. Hilal.. Geldik canım. "
Bay Price bir anne edasıyla
" Hadi çocuklar kahvaltı vakti! "
...Kahvaltı için gittiğimiz bir kafede otururken bay Price bize bulunduğumuz yeri detaylı olarak anlattı. Neden Anna buraya saklanmış olabilir ki? Sonra çıktık kafeden nereye gideceğimizi bilmeksizin, geziniyorduk. Bir lisenin önünden geçerken ağlayan bir genç gördüm. Dikkatimi çekmişti. Başında kıvırcık saçlı bir kız öylece dikilmiş onu izliyordu. Bay Price ile Hilal sohbete dalmıştı. Bende çocuğun yanına gidip konuşmak istedim.
" Merhaba. "
" Yalnız bırak beni! "
" Sakin ol yakışıklı sadece konuşmak istiyorum. Adın ne? "
" Sana ne be adam! "
" Tamam. Ama şunu bilmeni isterim; hiç bir şey çözümsüz değildir. Yeter ki sen içine atma. "
" Kusura bakmayın, sinirlerim bozuk. Adım Bulut. "
" İsmin çok güzelmiş, bende Daniel. Neden ağladığını anlatmak istermisin? "
" Ya gereksiz bir sebep... Sevdiğim kız hiç görmüyor beni. Hep kabimi kırıyor. Ama ben onu çok seviyorum. Bana hiç hissetmediğim duyguları hissettirdi. Hele o kıvırcık saçları, dolgun yanakları... "
Çocuğun tarif ettiği kız başında dikilen kızdı. Sanki çocuk onu görmüyordu. Kafamı kaldırdım kızla göz göze geldik. Kız şaşırdı ve tedirgin bir şekilde oradan uzaklaştı.
" Yakışıklı benden sana bir tavsiye bazı kızlar duygularını belli etmemek için garip davranabilir. Bu seni görmediği veya sevmediği anlamına gelmez. "
" Sence seviyormu beni? "
" Emin ol o da sana karşı boş değildir. "
" İyi geldin. Teşekkürler Daniel abi. "
" Görüşürüz yakışıklı.. "
İçimdeki ses kızın Anna ile bir ilişkisi olduğunu söylüyordu. Gözlerimle köşeye kadar takip etmiştim. Hemen peşine düşüp çok uzaklaşamadan yakaladım kızı. Bay Price ile Hilalin yanına gidip, onlarla tanıştırmak için sabırsızlanıyordum...
" Annayı buldum bay Price! "
Bay Price alaycı bir tavırla
" Biraz küçükmüş ama güzelmiş. "" Dalga geçmeyi bırak. Bu kız bişeyler biliyor. "
Bay Price kızın zihnini okuyunca, kızında bir melez olduğunu, adının Zeliş olduğunu ve burada bir melez sığınağında yaşadığını anlamıştı. Anna da bu koloniye sığınmış olabilirdi. Kızı, bizi oraya götürmesi için ikna ettik. Artık yaklaşmıştım. Evet ona yaklaşmıştım. İçim kıpır kıpır. Kalbim yerinden çıkacak gibiydi..
Kısa bir yolculuktan sonra kale gibi bir yere geldik. Neden burada olduğumuza bir türlü anlam veremedim. Çünkü etrafta sığınacak bir sığınak yoktu. Ama kız öyle tatlıydı ki ne söylerse ikna oluyorduk. Bize gözlerimizi kapatmamızı söyledi. Bizde hiç düşünmeden kapattık. Aradan uzun bir süre geçti ses seda yoktu. Gözümüzü açtığımızda. Kız kaçmıştı...