Melek, kızlar tuvaletinden çıktıktan sonra hızlı adımlarla sınıfına doğru ilerledi. Yine çok sinirliydi. Kimsenin yüzüne bakmadan en arkadaki sırasına yürüdü.Bugün edebiyat dersinden sınav olacaklardı.Tabi ki Melek bu sınava hiç çalışmamıştı.Kafasına taktığı bir sorun değildi sınavdan kaç alacağı.Çünkü çok iyi biliyordu ki eninde sonunda geçecekti bütün derslerden. Sınıfta kalma gibi bir durum söz konusu değildi onun için.Son sınıftaydı Melek. Yakın bir zaman sonra lise hayatı bitecekti.Dört yılın ardından bu okuldaki herkesten kurtulacak ve hiçbirinin yüzünü görmeyecekti.O liseye başladığında bazı şeyleri kontrol altına alması gerektiğini anlamıştı ve parası olduğu için kendini çok şanslı hissediyordu. Çünkü para ona büyük bir güç sağlıyordu.İnsanları kontrol etmekte çok işine yarayan bir araçtı.Zengin olduğu için şükrediyordu bunun için.
Okul hayatını düşünmeyi bırakıp kendi arkasından gelip sınıfa giren Denize önemsiz bir bakış attıktan sonra gözlerini boşluğa dikti Melek.Aklında kendisi hakkında konuşulan dedikodular ile ilgili soru işareti oluşmuştu.Daha önce arkasından söylenen sözleri hiç merak etmemişti.Ama şimdi genel anlamda ne gibi laflar döndüğünü sorgulamaya başlamıştı kendisi için.Neden ve nereden aklına gelmişti acaba bu düşünce?Mesela Deniz ve kendisi için ne diyorlardı merak ediyordu?Bu gibi konuları umursamayan Melek neden şimdi buna takılmıştı?Öğretmenin sınıfa girdiğini fark etmemişti Melek.Ve Denizin onun önünde oturduğunu.Edebiyat öğretmeni herkese notlarını ve çantalarını kaldırmaları gerektiğini söyledi.Sınav hakkında açıklama yapmaya başladı.Melek insanların kıpırdanmaları üzerine rüyadan uyanır gibi sıyrıldı aklını kurcalayan düşüncelerden.
Onun sırası boştu zaten. Bu yüzden sınav kağıdını beklemeye başladı.Denizin önündeki sıraya geçtiğini fark etmişti.İçinde ki ses şüpheye düşse de onunla ilgilenmeyip önüne döndü.Sınav başlamıştı.Sorulara baktı.Biraz zordu ama yapmaya çalıştı.Zaman geçti.Bir derslik sınav suresinin dolmasına az bir süre kalmıştı. Ama Melek zaten son yirmi dakikadır boş boş oturuyor, okuldan sonra yapacağı ''kötülükler''üzerinde plan yapıyordu. Kalemini parmaklarına vurup ritim tutuyordu. Öğretmeni son bir dakikaları kaldığını söylediğinde sıkıntıdan patlamak üzere olan Melek bir anlık dalgınlığın verdiği etkiyle elindeki kalemi yere düşürdü.Almak için eğildi.Tekrar kalktığında sırasının üstünde duran sınav kağıdı değişmişti.Bir anlık şaşkınlık yaşayan Melek hemen sonra kızgın gözlerini Denize çevirdi.Önünde pişkin pişkin oturan surata tüm öfkesi ile baktı.Bıyık altından gülen bir adet Deniz vardı karşısında. Sesini kontrol etmeye çaba göstererek -ki genelde böyle bir şey yapmazdı- elini hızlıca kaldırıp;
-''Öğretmenim!!!!Arkadaşlarımızdan biri eşek şakası yapıyor sanırım bu benim sınav kağıdım değil.''dedi.Edebiyat öğretmeni bunun üzerine Meleğin yanına geldi ve kağıdına baktı.
-''Üzerinde adın yazıyor.''dedi.Melek dişlerini sıkarak sakin kalmaya çalıştı.Bu onun için zor bir şeydi. Neden hala kimse bunu anlayamamıştı acaba?
-''Ama benim değil!''dedi üzerine basa basa.Öğretmen,kağıda bakış attıktan sonra Meleğe en yakın oturan kişiye yani Denize baktı. Biraz düşünceli durduktan sonra konuşmaya başladı.
-''Derse çalışmamanın bahanesi bu mu Melek? Neredeyse yarım saattir boş boş oturuyorsun. Soruları cevaplamamanın sorumlusu arkadaşların değildir. Kendi hatanın bedelini başkalarına ödetmeye kalkma.''dedi otoriter sesle.Duyduklarına inanamayan Melek,bir an ağzı açık kaldı. Sonra sinirle gözlerini kısıp cevap vermeye kalktı.Ama sözü kesildi;
-''Bir tek kelime dahi duymak istemiyorum. İstediğin kadar zengin olabilirsin ama derslerden geçmek istiyorsan geçer not almalısın. Kimse se-?''Melek daha fazla dayanamadı ve ayağa kalkarak öğretmenine sitem etti.Onun sözlerinin devamının nasıl geleceğini çok iyi bir şekilde tahmin edebiliyordu.