Kitaplığın A bölümü B bölümü C bölümü derken kitapları da yerleştirmiştim sonunda. Bir başka koliden de aksesuarları çıkarmıştım onları da teker teker güzel duracak bir şekilde yerleştirmeye başlamıştım.
Aksesuarları da yerleştirdikten ve halıyı da serdikten sonra odamın perdesini asmak kalmıştı geriye boyum ermediği için onu babama demem gerekmekteydi. Odamda bittiğine göre geriye bir tek salondu.
Babam salonun televizyon ünitesini bitirmiş olmalıydı bitirdiyse babamla birlikte salonun geriye kalan eşyalarını düzene sokmak kalıyordu. Aşağıya indiğimde babam Televizyon ünitesini çoktan bitirmiş, koltuk takımını yerleştirmiş ve komodinleri bile montajlamış. O zaman benim tek yapmam gereken kolinin içinden fotoğraf albümlerini ve aksesuarları çıkarıp yerleştirmekti.
Bunun için koridorda duran koliyi almaktı hemen koridordan koliyi alıp geldim ve içindeki kırılmayacak bir şekilde yavaşça çıkarıp teker teker yerleştirmeye başladım.
Kapı çalmıştı. Halla halla bu kim olabilirdi ki?
Kapıyı açmak için kapıya doğru geldim ve kapıyı açtım.
''- Merhaba güzel kız, ben yan tarafta oturan komşunuzum. Adım Sultan. Taşınma süresi baya bir acıktırmış olmalı ıspanaklı börek yapmıştım ve yanında sıcak çay iyi gider diyerek size de getirdim.
Yanıma babam geldi.
''- Merhaba, Çok teşekkür ederiz. Aaa Ayakta kaldınız lütfen içeri geçiniz. Elinizdekileri alim buyurun bu taraftan lütfen.
Ve yerleşmiş ve temizlenmiş olan oturma odasına geçtik.
Bende
''- Ne zahmet ettiniz ellerinize sağlık mis gibi de koktu.''
''- Ne zahmeti tatlı kız afiyet olsun.''
Teşekkür ettikten sonra mutfaktan çay bardaklarını hazırlayıp geldim bu sırada Sultan Hanım ile babam benim okulum hakkında konuşuyordu.
Selma Hanım.
''- Buradan 2 sokak aşağıda Özmuş Meslek Lisesi var isterseniz yarın birlikte gidip kızınızın kaydını oraya alabiliriz. Bu arada eşiniz, eşinizi göremedim onunla da tanışmayı isterim.
Babam ise kısık bir ton sesiyle;
''- Eşim sizlere ömür. Okul kaydını ise eğer sizde müsaitseniz birlikte alabiliriz.''
Çay bardaklarını getirip doldurmaya başlamıştım.
Babam;
''- Bu arada kusura bakmayın kendimizi tanıtmayı unuttuk. Benim adım Deniz, kızım ise Rüya. Tayinim çıktığı için buraya taşındık.
Sultan Hanım nedense tedirgin bir şekilde;
''-Memnun oldum tekrardan. Polis olduğunuzu daha önceden emlakçıdan duymuştum fakat emlakçı size daha önceden burada kimin yaşadığını anlatmadı mı?
Babam ise;
''- Hayır. Neden ki? bir sorun mu? var.
Selma hanım;
''- Şey, Nasıl anlatsam bilmiyorum bunu öğrenmeniz sizin için öğrenmeniz iyi olur mu? bilmiyorum ki.
Merhaba.
İşler karışıyor mu? sanki biraz.
''- Yok yok, biraz değil baya bir karışıyor.''
İşte hikayenin en ilginç kısmına geliyoruz. Bu bölümden sonra ''Rüya'' adlı karakter için durum baya zor bir hal alıyor.
Lütfen yorumlarınızı eksik etmeyin.
Teşekkürler. :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saklı Aşk
Teen FictionKarşımdaki slüetin ne olduğunu çözmeye çalışırken buldum kendimi. İnsan? Hayır, hayır. Nasıl bir insan oradan oraya hızla hareket edip, eşyaları dokunmadan hareket ettirebilir? Kesinlikle insan değildi. Peki... Canavar? Hah! Saçmalama Rüya! O bir...