1. Bölüm

37.9K 1.4K 419
                                    

(Kitap olarak basıldığı için ilk bölümden sonrası kaldırılmıştır. Kitap hakkında fikir sahibi olmak adına bu bölümü okuyabilirsiniz. )

Selamlar. Yeni bir hikaye, yeni bir macera ve yeni karakterlerle tatlı ve eğlenceli bir yolculuğa başlıyoruz. 

Aşk ve Diğer İhtimaller, Yalancı Aşklar Sokağı hikayesinden tanıdığımız Sinan'ın hikayesi. Ve hikayesini bizzat kendi ağzından dinleyeceğiz. Umarım seversiniz. ♥

1. Bölüm ~

Hayat sonsuz kapıları olan uzun bir koridora benzer. Her kapı başka geleceklere açılır. Önümüzde onlarca ihtimal olsa da tek bir seçim şansımız vardır. Seçtiğimiz ihtimalinse doğuracağı sonuçları yüzde yüz görmek imkânsızdır. Ne kadar plan yapsak da, ne kadar çok istesek ve savaşsak da hayalimize giden yolda doğru kapıyı seçtiğimizi kapıyı açana kadar göremeyiz. Ve genelde doğru kapıyı ilk seferde bulmak mümkün değildir. Onlarca ihtimal varken o kapıyı açmamızın, yanlış olanı seçmemizin sebebini bilmiyorum. Bu kader mi yoksa hayatın düzeni mi böyle cevaplayamıyorum ancak onca seçeneğin, binlerce ihtimalin içinden doğru olanı bulmanın ne kadar nadir olduğunu, insanların yanlış kapılarla başa çıkmasının zorluğunu da biliyorum. Bu yüzden buradayım. Saat gece yarısına gelirken üstümde doktor önlüğümle bir sinir hastalıkları hastanesinin koridorlarında yürüyor, kapısı aralık odalardan başımı içeriye uzatıp tanıdığım hastalara selam veriyorum. Onlarla konuşmak hoşuma gidiyor. İnsanların sorunlarıyla ilgilenmek, karakterlerini çözmek ve onlara yardımcı olabilmek hoşuma gidiyor. Onlarla birlikte ihtimalleri sıralamayı, doğru kapıya ulaşmalarına yardımcı olmayı seviyorum.

Ve bunun pek sık olmadığını söylemek zorundayım. En azından bu hastanede değil.

Az önce bir hastanın atlattığı ağır sinir krizinin etkilerini ağrıyan omuzlarımda hissederken elimdeki soğumuş kahve bardağından bir yudum alıyorum. Zehir gibi bir tat ağzıma yayılınca tükürmemek için kendimi zorlayarak karton bardağı buruşturup, yanından geçtiğim çöp kovasına fırlatıyorum. Nöbetimin bitmiş olmasının verdiği rahatlık ağrıyan kaslarımı hatırlatıyor. Eve gidecek gücü kendimde bulamayınca biraz nefes alabilmek adına çatıya çıkmaya karar veriyorum. Önlüğümü çıkarıp bir hemşireden stajyer odasına götürmesini rica ettiğimde genç hemşire kızaran yanaklarıyla önlüğü elimden alıyor. Normalde beni eğlendirecek bu harekete yorgunluktan tepki veremiyorum bile. Asansöre binip çatıya çıktığımda derin bir nefes alıyorum. Siyah gökyüzünde neredeyse hiç yıldız yok bu yüzden şehrin ışıklarını izlemek için çatının ucuna doğru yürüyorum. Ellerimi kenarlıklara koyup duvara yaslandığım sırada yalnız olmadığım hissiyle başım sağ tarafa dönüyor. Karanlık çatıya gözlerimi kısarak bakıyorum ama kimseyi göremiyorum. Tedirgin olarak diğer yöne baktığımda bana uzak olan uçtaki bir karaltı gözüme ilişiyor. Dikkatle bakarken karaltı bir siluete dönüşüyor ve dehşetle birinin korkuluğu olmayan kenarlıklara oturmuş, bacaklarını karanlık geceye doğru sallamış, orada sessizce oturduğunu fark ediyorum.

İhtimaller zihnimde sıralanıyor ve kısa bir tereddüdün ardından onun odasından kaçmış bir hasta olduğuna karar veriyorum. Çok küçük bir adım atıp onu korkutmamaya çalışarak sakince sesleniyorum.

"Hey, selam."

Hiçbir tepki vermiyor. Fark edilmeyecek kadar ufak adımlarla yavaşça ona yaklaşıyorum. "Hava almaya mı çıktın? Hastane bazen çok boğucu olabiliyor değil mi? Siluet hiç kıpırdamıyor ama ona yaklaştıkça ve gözlerim karanlığa alıştıkça onu seçebilmem kolaylaşıyor.

Uzun dalgalı saçların şeklini seçebildiğimde onun genç bir kız olduğunu fark ediyorum. "Neden sinsice yaklaşıyorsun?" diyor sakin bir sesle. Konuşmasını bekliyor olsam da irkiliyorum. Atlayacak olma düşüncesi tüm bedenime adrenalin salıyorken hızla çarpan kalbimi sakinleştirmek çok zor.

Aşk ve Diğer İhtimallerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin