WE DON'T TALK ANYMORE ~KTH-JYN~

16

"Son dakika bilgisi ile tekrar karşınızdayız. Ünlü Kpop yıldızı Bts üyesi V gerçek ismi ile Kim Taehyung ve Red velvet üyesi İrene,dün gece saatlerinde birlikte Bts yurduna girerken görüntülendiler. Görüntülerde V,İrene'e destek çıkarak yurda giriyor. Dispatch bir ilişki daha mı ortaya çıkarıyor? Şirketlerden ise henüz geçerli bir açıklama gelmedi."

"Bence yakışıyorlar."

Eunha Sinb'nin kafasına vurarak susturdu. Sinb'yi cidden anlayamıyorum. Şu sıralar aşırı tuhaf davranıyor. Bir de bu olay var tabii. İrene cadısı bir hafta sonunda hastaneden çıkabilmiş. Görende arabayla çarptım sanıcak. Alt tarafı iki üç tokat attım.

Taehyung ise bir haftadır ne aradı ne de mesaj attı. Çekimlerde göz göze geliyoruz ama o hemen gözlerini kaçırıp,o ortamdan uzaklaşıyor. Bana bu şekilde davranıp İrene'e yakın mı oluyor yani? Pekala... İstediği olsun bakalım...

"Kızlar. Ben biraz hava alacağım. Çok geç kalmam."

"Bts yurduna mı gidiyorsun?"

"Ne alakası var Sinb? Hava almaya çıkacağım sadece. Yürüyüş falan. Bts nereden çıktı şimdi durup dururken?"

"Sadece sordum. Ayrıca banane. Nereye istiyorsan oraya git. Sadece birileri ile yakalanıpta grubun adını kötüye çıkartma."

Kafamı anladım şeklinde sallayıp kapıya doğru ilerledim. Montumu elime alıp giymeye başladım.

"Yerin... İyi olduğuna emin misin? İstersen seninle gelebilirim. Ayrıca Sinb'ye aldırma. Bilirsin biraz agresif şu sıralar."

"İyiyim Sowon unnie... Yalnız kalsam daha iyi aslında."

"Benim konuşmamı ister misin? Belki beni dinler ya da inanır Taehyung? Ha? Ne dersin?"

Size söylemeyi unuttum tabii... Kızlara(Sinb hariç hepsine) Taehyung ile aramda olan her şeyi en başından beri anlattım. Sinb ise dinlemek istemeyip çıkıp gitti...

"Dinlemez unnie. Onu tanıyorum. Boşuna yorma kendini. Biraz yürüyüp Bighit'e geçeceğim. Biraz pratik yapıp kafamı dağıtmak istiyorum. Yemeğe beklemeyin tamam mı?"

"Pekala... Dikkatli ol."

Ayakkabılarımı da giydim ve Bighit'e doğru yürümeye başladım...

~~~~~~

Kendimi yere bıraktım ve soluklanmaya başladım. Aralıksız 6 saattir pratik yapıyorum. Sırılsıklam ter oldum fakat Taehyung hâlâ aklumdan çıkmıyor. O yan tarafda  benim burda olduğumdan habersiz rahat bir şekilde pratiğini yaparken,ben burada acı çekerek pratik yapıyorum.

Su şişeme doğru uzandım ve elime alıp kapağını açtım. Şişeyi kafama daldırdım fakat tek bir damla bile gelmedi.

"Aishhh! Cidden... Ne şanslıyım ama."

Şişeyi bit kenara fırlattım ve ayağa kalkıp,gömleğimi üstüme geçirip,su almak için kapıya doğru ilerlemeye başladım.

Kapı kulpuna elime uzatıp aşağı doğru indirdim. Fakat açılmadı. Tekrar denedim yine açılmadı. Bu sefer zorlayarak açmaya çalıştım fakat yine açılmadı.

"Hadi canım... Şaka mı bu."

Elimi yumruk yapıp kapıya vurmaya başladım. Hem vurup hem bağırıyordum belki biri duyar diye.

"Heyyy!! Kimse yok mu?! İçerde kaldım!! Yardım edin!! "

Belli ki kimse yok. Telefon... Yurtta... Cidden çok şanslıyım...

Kafamı aşağı doğru çevirdim ve kapının altından dumanların geldiğini fark ettim. Gözlerim korkudan dolayı açılmıştı bile.

Telaş yapıp kapıya daha hızlı vurmaya başladım. Dumanlar ise daha hızlı ve daha çok gelmeye başlıyordu.

"Yardım edin lütfen!!! Kimse yok mu!!! Yardım edin!!!"

Dumanlar artık odayı kaplamıştı. Bununla beraber öksürüklerim de başlamıştı. Hem öksürüyor hem de kapıyı kalan gücümle yumrukluyordum. Gözlerimden yaşlar çoktan akıyordu. Tanrım... Öleceğim burada.

Bedenim artık halsizleşmeye başladı. Dizlerimin üzerine çöktüm. Fakat hâlâ kalan gücüm ile kapıya vuruyorum. Dışarıdan gelen kırılma ve düşme seslerine göre yangın büyük.

Daha fazla dayanamadım ve kendimi yere attım. Gözlerim kapanmak üzereydi. Son kez fısıldadım. Son kez yardım istedim ondan. Biliyorum çünkü o beni duyar.

"Yardım et Taehyung..."

Sonrası ise sadece karanlık....

Bölümmm... Yessss.... Arkadaşlar telefonum tamire gidiyor ve ne zaman döneceğini bilmiyorum. O yüzden bir süre bölüm yayınlayamayacağım. Fakat telefonum elime geçer geçmez yardırıcam söz... Döndüğümde yorum ve oylar birikmiş olsun ama... Söz mü....