~Chanyeol~
Hadi ama bu kızlar kendini ne zannediyor. Bir de misafirimiz diyorlar.Hafta sonu hızla geçerken artık bu kızları yola getirme vaktinin geldiğini anladım.
Okula doğru yürürken arkadan kızların sesi gelmişti.
"Bizde bu ufaklıklar nerede kaldı diyorduk" dedim sırıtarak. Araların en sakin ve sessiz olan suzy'di bu da beni deli ediyor. Nasıl bu kadar sakin olabilir anlamıyorum.
"Ahh bizde bu mallar ne zaman sataşacak diye bekliyorduk" dedi jiyeon bu kız neden durmadan kavga çıkarmaya yer arıyor ki?
"Size sonra sorucam" diyip önüme döndüm ve yürümeye başladım.
♥♥♥♥♥
Okul bitince nihayet planımı yapacaktım. Herkes sınıftan çıkınca kızlar ve biz kalmıştık. Jiyeon; "Ben lavaboya gidiyorum" diyince arkasından diğer kızlarda "bizde geliyoruz" dedi sınıfta kızlardan sadece suzy kalınca çocuklara kaş göz işareti yaptım onlarda sınıftan çıkınca suzy'nın yanına gittim."Iki dakika benimle gelirmisin?" diye sordum omuz silkip;
"Nereye? " diye sordu
"Sana bir şey söylemem lazım ama burada olmaz"
"Tamam" diyip peşime takıldı.
Onu aşağı kata indirdim. Depo olarak kullanılan yere gelince elimle geçmesi için yol verdim. Içeri geçince kapıyı kapatıp kilitledim. Onlara bize dikkat etmelerini söylemiştim ama onlar dinlememiş ve bizle uğraşmaya devam etmişlerdi. Suzy kapıyı yumruklamaya başladı.
"Aç kapıyı! Lanet olsun" bir gün boyunca burada kalda gör gününü. Suzy'den gizlice aldığım telefonu elime aldım. Salak şifre koymamiştı. Mesajlara girip krystal'a mesaj attım. Mesaj'da "kızlar işim çıktı o yüzden okuldan çıktım. Gece geç gelebilirim" yazıp yolladım sonrada telefonu tamamen kapatıp cebime attım. Suzy ise hâlâ kapıyı yumrukluyordu.
~Suzy~
Lanet olsun beni kandırdı! Ona güvenmekte hata ettim. Burası karanlık ve dardi ben burada kalamam ki nefesim kesilmeye başlar. Ben dar alanlarda kalamam. Tekrar kapıyı yumruklamaya başladım ama hiç ses gelmiyordu. Telefonumu aradım ama cebimde yoktu."Chanyeol lütfen aç kapıyı. Ben burada kalamam. Nefes alamam. Lütfen aç"
Kaç saatir kapıyı tekmeliyorum bilmiyorum ama artık dayanacak gücüm kalmadı yavaşça yere çöktüm. Dizlerimi karnıma çekip başımı dizlerime koydum ve ağlamaya başladım. Fazla bile dayanmıştım. Nefesim kesiliyordu.
Soğuk bedenimi esir almış gibiydi. Her yerim titriyordu. Üşümekten mi? yoksa korkudan mı? Bilmiyorum ama buradan hemen kurtulmak istiyorum. Ağlamam dahada şiddetli hâle gelmişti. Yavaşça ayağa kalktım karanlıkta hiç bir şey görünüyordu belki cam vardır diye etrafı aradım küçük camdan gelen ay ışıltısını görünce oraya yaklaştım.
Yüksekteydi cam. Bulduğum sandalye'nin üzerine çıkıp camı açtım. Pencere küçüktü ama buradan geçebilirim sanırım. Önce dışarı baktım yüksek değildi. Ilk önce ayaklarımı çıkardım kendimi ittim. Ayaklarım yere deyince gövdemi'de çıkardım. Sonunda kurtulmuştum. Derin bir nefes alıp koşmaya başladım.
Ana caddeye çıkınca normal bir şekilde yürümeye başladım. Hiç kimse gözükmüyordu. Ara bir sokağa girdim burası eve giden en kestirme yoldu.
Yanıma yaklaşan siyah arabayi görünce hızlıca yürümeye başladım. Arabanın kapısı açılmasıyla içeri çekilmem bir oldu. Gerisi ise karanlık
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Erkek Lisesi
FanfictionOkullarında yangın çıkan ve başka bir okula gönderilen 4 yakın arkadaş bakalım erkek lisesinde neler yaşayacak. [01.02.2017]