'' Evet bugün yeni bir gün olacak. ''
Bunu aynada üç kez tekrarlayıp evden çıktım. Bir haftadır hayatım çekilmez halde, uyuyamıyorum, çok az yiyorum ve dikkatimi toplayamıyorum. Etrafta zombi misali geziyorum ve teneffüslerin kalanını dalarak geçiriyorum. Bu çok sinir bozucu, daha sinir bozucu tarafı bunu 10. Sınıfta yapmak. Ama bugün farklı olacak, veee bu iç konuşmamın ödülü servisi kaçırmak oluyor. Evet kesinlikle yeni bir gün, işin iyi yanı nisan ayının güzel bir günü olması ve okulumun çok uzakta olmaması, sabah yürüyüşü iyi bile olabilir tabi hafif tempoda.
'' Günaydın Jade ! ''
Bu tanıdık enerjik ses üç yaşımdan beri arkadaşım olan Sue'nun sesiydi.
'' Günaydın Sue ! ''
Bunu söylediğim an suratını buruşturdu ve bilmiş bir edayla
'' Yine mi uykunu alamadın ? Durumun hiç iyi değil şekerim. Senin gibi güzel bir kızın bu halde olması beni derin bir hüzne boğuyor. ''
Son sözleri vurgulu ve dramatik bir şekilde söyledi ve aynı anda gülüştük. Daha gülmem bitmeden
'' Çıkışa geliyorsun değil mi ? ''
Ve o anda yakın arkadaşınız sizin istemediğiniz bir şey için zorlaması, zorla kabul ettirme diyalogları, hayır bugün almayayım.
'' Tabii geliyorum ''
Sonradan hastayım der ve kaçarım diye düşündüm. Tabii bu kadar yıllık arkadaşınız yalan söylediğinizi anlayıp sizi bozmasını hesaba katmadım.
Okuldan sonra halk tarafından Kara Orman diye adlandırılan bir yere gidecektik. Ben, Sue, John, Mike ve Aiden ile. Bu çocukları hiç sevmem ama Sue popüler olmak için çekilmesi gereken bir dert diyerek benide yanında çanta misali götürdü, ne sinir bozucu !
Çıkıştan sonra planladığımız gibi ormana gittik. Yanımıza birazda alkol alarak ilk yarım saati iyi geçirdik. Sonrasında ise Sue'nun ailesi arayıp erken geleceklerini söyledi. Sue apar topar kaçtı, bende tam kalkarken Mike
'' Hey ! Nereye gidiyorsun az daha dur. ''
Olabildiğimce yumuşak bir sesle
'' Hayır sağ ol. Acilen gitmem gerekiyor. ''
'' Hey dur diyoruz ! ''
John kolumdan tuttu ve yerime oturttu. İşte korktuğum an.
'' Dokunma bana, alkollüsün bırak gideceğim. ''
Önce hepsi güldü sonra bana pis pis baktılar. Mike;
''Dur daha yeni başlıyor. ''
Evet Jade duydun zilin sesini ( KAÇ ! )
Olabildiğimce hızla ormana daldım. Arkamdan küfrederek benim peşimden koşuyorlardı. Daha kötüsü olamaz diye düşünürken bir köke takılıp tepe taklak yuvarlandım. En son dev bir kayaya çarptım. Artık sesleri gelmiyordu. Sadece hırıltılar duyuyordum. Daha dikkatli bakınca üç tane ayı... Hayır hayır dur, bunlar kurt ! Üç tane ayı büyüklüğünde kurt beni yiyecekmiş gibi bakıyordu. Hayır ne yapacağım derken tuhaf hissetmeye başladım. Başımdan aşağı kaynar sular inmiş gibi hissediyordum. Nefes almam zorlaşmıştı. Daha sonra gök gürültüsü ve bas gitar karışımı kükreme kurtları iki pati geri çekti. Ve havadan o indi. Kuyruklu devasa bir yarasa toprakta çatlamalar yapacak bir şekilde sertçe yere indi ve tekrar kükredi. Daha fazla dayanamadım ve bir çığlık atarak bayıldım. Sonra...
--- İlk bölüm olduğu için biraz sıkıcı olabilir. Ama ilerleyen bölümlerde heyecan artacak. Umarım beğenmişsinizdir, yorum yapıp, oylarsanız çok sevinirim. ---