çaresiz

137 14 0
                                    

Frankie kurtulmuştu, buna seviniyor muydum, sevinemiyor muydum, bilemiyordum. Merhametli tarafım bir yandan iyi ki kurtulmuş diyordu. Diğer yanım ise böylesine kaba, şiddet bağımlısı birinin cezayı hak ettiğini söylüyordu.

-

Gelen araba sesiyle irkildim, saat gece 12 olmuştu. Frankie ve Ellie arabadan iniyorlardı, Ellie Frankie'yi olduğu yerde durdurup,

"Eğer sen kurtulamasaydın ben yaşayamazdım," diyerek Frankie'ye sarıldı. Yine aynı acı, iliklerime kadar hissettiğim derin bir acı beni olduğum yerde sarstı. İlk defa böyle bir acı vardı kalbimde, peki neden?

Çaresiz degildim ama çaresiz hissediyordum. O acı tekrar Ellie'nin Frankie'yi dudaklarından öpmesiyle geri geldi. Hışımla perdeyi kapatıp yatağıma yattım.

Sesler yine - bu sefer gürültülü bir şekilde - kulağıma geldi.

"O çocuktan hesap soracağım."

Ellie,

"Yapma Frankie! Olanları sana anlattım. Onun bir suçu yok," dedi.

"O yetimi bana savunup durma! Şu daire..."

O kapıyı çalmadan ben sinirle çevirdim tokmağı.

"Ellie'den uzak dur!"

"Ben hiçbir şey yapmadım," derken elimi yumruk yapıp havaya kaldırdım.

Frankie sırıtıp,
"Ne yapacaksın? Bana yumruk mu atacaksın," diye sordu.

Sakin ol Shawn. Ellie için yapmamalısın. Şuan olmaz.

"Seninle uğraşmayacağım," dedikten sonra kapıyı yüzüne kapattım.

Artık bir yere kadar sabrım vardı. O da dolmak üzereydi. Bir şey yapmadığım halde beni suçlayamazdı. Şerifin dedikleri aklıma geldi. Tekrar uyumaya çalıştım.

--

Yavaş yavaş gözlerimi açtım. Güneş ışıkları çıplak gövdeme yansıyordu. Yatağımdan doğrulup yüzümü ovaladım. Hava yağmurluydu, kendimi garip şekilde huzurlu hissediyordum.

Pencereden dışarı uzun bir süre baktım, sonra uzaktan kırmızı ve sarı, iki arabanın buraya geldiğini gördüm.

Araçlar motelin önünde durdu, tahmin ettigim insanlar ve arkadaşları arabadan indi.

Sarı, kıvırcık uzun saçlı bir kız,

"Ellie uyan," diye bağırıyordu.

"2. kutlamaya var mısınız? Frankie kurtulduuuuuu. Yaşaşıııın,"diye bağırmaya devam etti.

Frankie gülerken,
"Aptal," dedi.

Kız,

"Uyanın millet! Frankie'miz geri döndü," dedi bağırarak.

"Tamam Greace."

Buraya doğru gelirken perdeyi çektim. Yan dairenin kapısı açıldı, sonra geri kapandı.

Perdeyi tekrar açtığımda otoparka ilerlediklerini gördüm.
Onları izleyecektim, kendimi durduramıyordum.

Siyah kapşonumu başına geçirdikten sonra arka kapıdan çıkıp moteli dolandim

Çalılıkların arasına gizlenip onları izlemeye başladım. Arabalardan gelen çılgın müzik sesleri caddeyi inletiyordu.
Ellie sarı kürkünün içinde çok güzel duruyordu.

Frankie arabasının üzerine çıkıp,

"Tekrar buradayım! Benim için hayat o lanet dava bittiği için yeniden başlayacak,"diye bağırdı.

Matt,

"Evet dostum,"dedi ona bakarken.

Frankie arabasından çıkardığı içkiyi yudumlarken Greace,

"Woaaaah Frank," diye onu gaza getiriyordu.

Serseri pislik, elindeki şişeyi Ellie'ye götürdü.

"Hadi bebeğim benim için iç."

"Alkol kullanmıyorum, biliyorsun"

Masum bakmaya çalışan Frank,

"Benim için, Frank için. Hadi bebeğim," dedi.

Ellie içkiyi içmeye başlayınca onun sevgilisine olan bağlılığını gördüm.

Bu canımı fazlasıyla yaktı.

Treat You The Best - Shawn MendesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin