Yusufun bir anda aklına o köy gelir yansıması ruyasına girdiği zamanı hatırlar ve hemen araştırmaya başlar o köyü bulmak için elinden geleni yapar ve sonunda bulur köy kara denizde etrafı dağlarla çevrili bir köydür adıda Bayburtur yusufun bir anda aklına arkadaşı furkan gelir çünkü furkan bayburtludur furkanda ona 15 tatil için yusufu oraya çağırmış yusufun zaten kardeşi gibi gördüğü çocuktur furkan annesi gile gidip hemen yalvarmaya başlamış yusufun anneside furkanın annesini tanıyornuş ve bi annesine de sormak lazım dedi yusuf hemen tamam dedi.
Aradan 2 gün geçti ve yusufla furkan hazırdı anneleride izin vemişti furkanla yusufu furkanın dayısı götürücekmiş yusufla furkan sırt çantalarını almışlar ve kaykaylarını yusufla furkan kaykaya binmeyi çok severlermiş ve kaykayları uzun mesafeler içinde iyimiş yola çıkmışlar yol tam 24 saatmiş yusuf yolun yarısını yansımasını neden göremediğini düşünmüş geri kalanındada o geceki kızı içinde şu sorular geçiyomuş
—o kız kimdi?
—nerede oturuyo?
—ismi ne?
Yusufun düşünürken bir anda furkanın dayısı 1saat sonra orda oluruz dedi furkan arkada uyuyordu dayısını sesiyle uyandı bir anda araba durdu oysaki çok az kalmıştı ve yusuf bekleyemezdi artık o köyde ne olduğunu bulmak istiyordu çantasını ve kaykayını aladı fukana yolu bilip bilmediğini sordu furka biliyorum dedi yusuf bir maceraya başlıyoruz dedi furkanın dayısına biraz yalvardılar zaten az yol kaldığında dayısı izin verdi ve yusufgil yola çıktı furkan haylağa uyku sersemidi yokuş aşağı gidiyorlardı sonra kaykaya binip devam etiler çok az bir zaman kalmıştı bir anda furkan daldı ilerden bir kamyon geliyordu yusuf bunu fark edince hemen furkana seslendi furkan kendine gelmişti ama kamyon çok yakınadaydı korkark sağ sol yapmaya başladı ve kaykayın dengesini kaybeti ve yusufa çarparak ormanın içine yuvarlandılar yusuf kafasını bir ağıca çarptı ve bayıldı.
Yusuf gözlerini açtığında furkan ortalıkta yoktu hava kararmak üzeriydi yusuf ya bir araç durdurup köye gidicekti yada furkanı bulcaktı bir anda yine o ses geldi yusuf sese doğru giti ve bir göl buldu yansıması sakın arkadaşını armaya gitmededi ama yusuf bunu yapamazdı çünkü furkan artık onun arkadaşı değil kardeşiydi yansımasına baktı ve şöyle dedi yüksek bir sesle "sen ben ola bilirsin ama aslağa benim duygularımı bilemesin" dedi yansıması bir anda yok oldu ve yusuf furkanı aramaya gider etrafta furkan diye bağırı ormanda ilerlerken bir mağra bulur ve içine bi göz ucuyla bakar yerde furkanı görür ve hemen mağraya girer furkan haraket etmediğini fark eder hemen yüzünü çerir ve nabzına bakar furkan yarşıyordur furkanı uyandırmaya çalışır furkan kendine geldiğinde bir sarsıntıyla mağranın önü kapanır ve furkanla yusuf çıkamaz etraf çok karanlıktır ve hiç bişey göremez ama furkanın yanında el fener vardı çünkü köyün bağzı yerleri karanlık oluyormuş yusuf hemen feneri yakar ve etrafa bakar duvarda bazı semboleri görür ve merak edip bakar bir anda fısıltıyla kendinin sesini duyar eyer benim dediklerimi furkanla beraber dersen furkanda beni görecek der ama yusuf ilk önce furkana sorar furkan yusufan furkan(+)yusuf(-) (+)yusuf sen benim kardeşimsin ne olursa olsun senin yanındayım bana her şey hakında güvene bilirsin yusuf
(-)biliyorum kardeşim
Der ve yansımaya hadi başlayalım der yusuf
Yansıma yusufun kulağına bir şeyler söyler yusufta furkana bir anda furkan korkarak geri geri gider ve bağırır
(-)furkan sakin ol sana her şeyi anlatıcam.
(+)yusuf ben başamı bir yere vurdum galiba çünkü seni iki tane görüyorum.
(-)furkan beni iki tane görmenin sebebi bu değil der ve bütü olayı anlatır furkan paranormal şeylere inandığı için buna pek şaşırmaz ama mağrada masur kalışlardır ama bir anda yansıma yolu kapatan taşlara ser bir yumruk atar ve taşlar etrafa dağılı ve furkanla yusuf ana yola çılarlar ve köye giderler
