Bölüm 13

219 22 1
                                    

Alex müjdeli haberle döndü. Oğuz ve Hare saklandıkları yerde bulunmuşlar eve getiriliyorlardı.
Güzellikle olmayınca zorla da olsa eve geldiler. İki geç çaresizlikle kesilecek cezayı bekliyordu.

  Alex Oğuz u görünce sinirine hakim olamayıp bir yumrukla onu yere devirmişti. Stella engellemese daha da ileri gidecekti. Hare nin araya girip yapmaması için yalvararak ağlaması onu kendine getirdi.

Alex in bu hareketi Hare nin kinlenmesine ve Oğuz un onun gözünde daha çok madur görünmesine sebep olmuştu.

Alex le karşılaşana  kadar Oğuz , canından hiç endişelenmemişti. Zorlanacağını tahmin ediyordu. Ailesinin Hare yi gümüş tepsi ile ona sunmayacaklarının farkındaydı. Ama bu kadarını beklemiyordu.
O an vaz geçebileceğini hissetti. Hiç birşey kendi canından daha kıymetli değildi.

Aşağıda olanlardan habersiz Deniz odasında endişe ile bekliyordu. Bir  ses işitti. Dikkatle dinleyince sanki birileri bağırıyordu. Hemen toparlanıp aşağı indi.
Salon kapısına gelince kanepede ağlayan Hare yi farketti. Şükürler olsun ki iyi görünüyordu. Hemen yanına gidip ona sarılmak istedi. Ancak kapıyı biraz daha aralayınca yanında oturan yabancıyı farketti. Bu o olmalı diye düşündü.
O an o serseriyi öldürmek istedi. Yumruklarını sıkıp hızla odaya girdi. Onun canına okuyacaktı, ama yanına yaklaşınca farketti. Babası çocuğu zaten fena benzetmişti. Ürkek  gözlerle O da Deniz e bakıyordu. O kadar zavallı görünüyordu ki. Deniz "değmez "diye düşündü. Hare de Deniz in geri adım attığını görünce rahat bir nefes aldı.

Salonda çıt çıkmıyordu. 
O sırada Oğuz acısını ve korkusunu unutmuş, çaktırmadan evin içini inceliyordu. "Bunlar buz dağının görünen yüzü" diye düşündü. Kim bilir daha neleri vardı. Hare eğer anlattığının yarısı kadar bile zenginse, yedi sülalesine yeterdi bu servet.

Hare ise Oğuz un düşüncelerinden habersiz, kesilecek cezayı bekliyor ve affedilmek için dua ediyordu.
Alex sessizliği bozdu.
"Hare hemen odana git ve hazırlan! İngiltere ye Defne nin yanına gidiyorsun!"

Hare karşı çıktı.

"Bunu yapmayacağım. Hiç bir yere gitmiyorum!"

"Eğer ona bir zarar vermemi istemiyorsan yapacaksın!"

"Bunu yapamazsın Oğuz u seviyorum!"

Stella Alex i güçlükle durduruyordu. Alex Oğuz a küçümseyerek baktı.

"Ne sevgisinden bahsediyorsun. Bu çocuk daha geçen ay seni bırakması karşılığında verdiğim paranın hepsini kabul etti!"

"İnanmam!"

Oğuz  teslim olmuş, elleri havada "masumum" der gibi bekliyordu.

Alex üzerinde Oğuz un adı ve imzası olan kesilmiş banka makbuzlarını masaya fırlattı.
Parayı çekerken bankada attığı imza herşeyi ispatlıyordu. Oğuz artık inkâr edemeyeceğinin farkındaydı. Yeni bir planla söze girdi.
"Açıklayabilirim. Seni götürebilmek için nakite ihtiyacım vardı. Benim param saklanmamıza yetmezdi."

Deniz konuşmaya girdi.

"Görünen o ki babamın parası da yetmemiş! "

Hare gördüğünü anlamaya çalışıyordu.
Oğuz un ona bakarak konuştu.

"Hepsi senin içindi. Seni rahat ettirmek için. Bu yaşadığın hayatı sana sunmam mümkün değil! Sadece biraz olsun rahat etmeni istedim."
Hare o an onu affetmişti bile. Oğuz un elini tutarak konuştu.

"Bizi ayıramazsınız. Ben artık ona aitim!"

Deniz göğsünü tutuyordu. Hare  kalbine bir hançer saplasa bu kadar canını yakamazdı.  Son kalan umut kırıntılar da artık yok olmuştu.
Stella da Alex i tutmaktan vaz geçip, duyduklarını hazmetmeye çalıştı.





CAMDAKİ iZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin