#1

82 12 2
                                    

Yine ve yine bekliyorum. Niye bu kadar yavaş hazırlanıyorlar ki. Hayır yani bir yere giderken bir iki saat önceden hazırlanmayıp son dakikalara bırakmak da ayrı bir vurdum duymazlık. Elimde valizim kapıda yaklaşık yarım saattir bekliyorum.
" Hadi ama ablaaa"
"Tamam Gece patlama geldim işte"
Bu arada kendimi tanıtayım. Gece Alkan 19 yaşındayım. Üniversiteye hazırlanıyorum. Evet gecen yıl bazı sebepler yüzünden kazanamadım. Ama sıkıntı değil. Eskiden neşeli biriydim ve çevremde çok insan olmasını severdim. Lise de dostum dedigim insanların sırtımdan vurmasından sonra kendi kendime yetebilmeyi, herşeyi tek başıma yapabilmeyi öğrendim. Artık daha güçlü biriyim. Annem ve babam ayrıldılar. Zor olmuyor mu derseniz asla değil. Çünkü evliyken daha zordu herşey. Annem ve babam ayrı olmalarına rağmen hala yalnızlar. Ben babamla kalıyorum. Böylesi daha güzel. Babam hiçbir zaman annem gibi bana sınırlar koymadı bana güvendiği için. Annem daha çok hayatımdaki herşeyi bilmek isteyen taraf. O yüzden annemle kalma gibi bir düşüncem olmadı. He tabi bu 4 yıl zorunlu olarak kaldığımı değiştirmiyor. Bu sırada ablam da aşağı inmiş ve valiziyle yanımdan geçerken
"Hadi Gecee uçağı kaçırmak istemiyorum." Dedi. Valizimi ablamın arkadasından sürüklerken
"Bunu bana söylemek yerine erken hazırlansaydın hiç böyle telaş yapmayacaktık." Dedim. O önden arabaya valizi yerleştirirken bana baktı ve garip, saçma bir hareket yaptı. Hadi ama sen ablasın benden daha olgun olman gerekiyor. Hakkını yemeyeyim bazen gerçekten çok ciddi oluyor. Neyse. Valizimi koyduktan sonra ablamın hala yerleştirememesinden faydalanıp sürücü koltuğuna kuruldum. Ancak beş dakika sonra cam tık tıklanmaya başladı. Zaten hiçbir zaman bu konuda anlaşamadık. Ben hızlı ve dikkatli sürerken ablamın kaplumbağa hızında sürmesi hiç adil değil. Zaten italya da trafik olmuyor ki ya da Türkiye'deki gibi bilinçsiz sürücü yok. İstediğin gibi sürebilirsin. Tabi bunu ablam bir türlü anlamıyor. Neymiş kural heryerde kuralmış. Her zaman uymam gerekiyormuş. Vesaire vesaire.. Bende saati gösterip geç kalıyoruz manasına bazı hareketler yapınca ablam da mecbur pes etti. Otuz dakikalık yolu on beş dakika da gittiğimiz için beş dakika kala işlemleri bitirip, uçağa yerleşmiştik. Cam kenarında oturmak için tartışmamıza gerek kalmadı. Çünkü canım ablam yüksekten korkuyor. Yerime oturup kulaklığımı taktım ve bilgisayardaki işlerimi tamamlamaya başlayınca ablam ne yaptığıma baktı. Arada babama yardım ettiğim için şirket işleriyle ilgili belgeler olduğunu görünce ablam bilgisayardan gözlerini çekip bana baktı ve göz devirip gözlerini kapattı. Bende onun bu haline gülümseyip işime döndüm.
...

İki buçuk saatlik uçuşun ardından uçaktan indiğimde yürümekte zorlandım. İki buçuk saat kısa bir süre diyebilirsiniz ancak ben yerimde duramayan, sürekli ordan oraya koşan biri olduğumdan benim için zor birşey. Uçaktan inince beni karşılayan arabama (araba demek haksızlık olur) tabiri caizse atladım.
Hemen eve gidip uyumak istiyorum. İki buçuk saat boyunca bilgisayarda işlerle uğraşmaktıktan sonra gözlerim isyan etmeye başladı. Ayrıca akşam bara gidip işleri kontrol etmem gerekiyor. Malum iki ay ortalarda yoktum. Saat daha yedi olduğu için iki saat uyuyabilirim. Nihayet ablam geldiğinde yola çıkabildik.
"O konuştuğun kimdi?"
"Liseden bana takıntılı bir arkadaşımın kardeşi. Kaç yıl sonra nerden tanıdıysa geldi yanıma. Hayır yani abisine de hiç yüz vermediğim halde defalarca benimle flörtleşmeye çalıştı. Tabi her seferinde de abin onu zevkle dövdü. En sonunda vazgeçti ve biriyle evlenmiş."
" Abim zaten dövmeye çok meraklı birisi bunu ikimizde biliyoruz. Seninkilerden ve kendi kardeşininkilerden sonra benimkilere de el attığını bilmeyen yok. 4 yıl önce sevdiğim çocuğun da beni sevdiğini öğrendiğim de ve çocuğun sonunda bana açılmaya karar verdiği gün onu dövmüştü. Ve daha biz 15 yaşındaydık ! "
Dedim sonunda eve geldiğimizde . Ben arabamı park ettikten sonra yardımcılar da valizleri alıyorlardı.
"Nişanlıma laf yok ne var yani bizi kıskanıp korumak istiyorsa"
"Hadi ama ablaa. Her zaman yanımda değilsiniz farkındaysan. Kendi başımın çaresine bakabilirim."
"Evet ama biliyorsun sonuçta abin bizi korumak için yapıyor. Ayrıca kendisi de kavga etmeye bayıldığından zevkle ilgileniyor."
Biz hala eve girmeden dışarıda bu tartışmayı yaparken artık isyan eden göz kapaklarım yüzünden ablama cevap verme gereksinimi duymadan hızlıca odama yöneldim. İçeri girdiğimde duyduğum lavanta kokusuyla yüzümde istemeden bir gülümseme oluştu. Bu kokuyu seviyorum. Bana huzur veriyor. Lavanta kokusunu duyunca daha da çok uykum geldi. Üzerimdekileri çıkarıp direk yattım. Siyah yatağımın soğukluğu tenimi ürpertirken alarmımı kurup direk uyudum.
...

Bara gittiğimde rastgele bir yere park edip anahtarları korumalardan birine verdim. Nasıl park edersem edeyim zaten onlar barın otoparkına çektiği için hiç gerek yok uğraşmaya. Diğerine baktığımda ceketinin düğmesini ilikleyip bana selam verdi. Bende selam verip içeri girdiğimde barımı özlediğimi farkettim.

Barın siyah duvarlarıyla ve koyu gri koltuklarına baktığımda doğru bir seçim yaptığımı anladım. Ne kadar kasvetli bir hava versede gerçekten hoş duruyor. Fakat bu düşüncelerim duyduğum ter, alkol ve sigara kokusu yüzünden kısa sürdü çünkü yüzümü buruşturmak zorunda kaldım. Bu saatte herkes sarhoş olmaya başlamış bile ve deli gibi dans ediyorlar. Üzerime giydiğim siyah kaşe mont ve içindeki koyu mor, boynundan askılı sırtı açık elbisem ve siyah bilekten bağlı ince topuklu ayakkabılarımla rahat hissediyorum ama sanki montu artık çıkarmam gerekiyor. İçerisi montla kalamayacak kadar sıcak. Odama doğru yöneldiğim sırada üzerinde bir çift göz hissettim ancak umursamadım. Zaten bu yaşta bar sahibi olduğumdan ve gayet iyi idare ettiğimden gözler üstümde. Bu bar için babamdan izin almanın ne kadar zor olduğunu düşünemezsiniz. Babam tatil yaparken ben aylarca şirketi idare etmek zorunda kaldım. Babam da tatil yapamadığım için inanılmaz bir sabır gösterdiğime inandığı için izin vermişti. Ama şimdi iyi ki de burayı açmışım diyorum. Üzerimdeki gözleri umursamadan gri duvarlı uzun koridorumda ilerlerken aralardaki odalardan gelen inleme seslerini umursamadan odama girdim. Sonuçta o odalar istek üzerine yapılmıştı. En azından artık koridorda birbirini yiyen çiftler görmüyordum. Ben odaya girdikten iki saniye sonra kapım açıldı ve ben daha arkama dönüp kim olduğuna bakamadan kendimi bir çift kehribar rengi gözle duvar arasında buldum.


#####

Merhabaaa ben Gözde. İlk kitabım olduğu için hatalarım olabilir. Bunun için şimdiden Üzgünüm. Yeni bölümde görüşmek üzere :))

Gece'nin SonsuzluğuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin