Yanlış okumadınız, evet 'm':D
***********
(Yorumlamayı unutmayın, yoğun bir sınav dönemindeyim:) )
Hamile adam mutfağa yürüdüğünde onu görebildiği için mutlu hissetti kendini. Tüm gün sevdiği kişinin özlemiyle yanıp tutuşmuştu ve şimdi o bütün güzelliğiyle bir kaç metre ötesindeydi.Mutfak kapısından içeri girdi. Beyaz gömleği ve siyah pantolonuyla oldukça can alıcı görünüyordu.
"Luhan"
Genç adam seslendi eşine ama Luhan dönmemişti. Yüzüne bile bakmadan mırıldandı.Önündeki tahta tezgahta minik soğanları doğramaya çalışıyordu. Sehun etrafa göz gezdirdiğinde ocakta içi su dolu bir tencere olduğunu fark etti.
"Hoşgeldin." Ağlamaklı bir sesle mırıldanmıştı. Soğanlar muhtemelen gözünü yaşartmış olmalıydı.
"Ne yapıyorsun?" Sehun kısa olana biraz daha yaklaştı. Yaklaştıkça onun güzel yüzünü daha net görebiliyordu. Yine de bu aralarında rüzgarlar estiği gerçeğini değiştirmezdi.
Hamile adam kocasının cevapsız kalmasıyla tebessüm etti.
Beni sevmesen de umurumda değil Luhan, ben seni seviyorum.Ve içindeki cesur duygularla adımlamaya başladı. Tezgahta iki paket erişte,susam yağı ve elma sirkesi gibi malzemeler vardı.
Soğanın göz yakıcı etkisi onu da etkilemeye başlasa da devam edip eşinin arkasında durdu. Kollarını kaldırıp öne uzattığında kendini cesur hissediyordu. Kemikli ellerini onun karnına koydu.
Ince beyaz gömleğin altından karın kasları hissediliyordu ama onun aksine Sehun her geçen gün kendi karnının daha da büyüdüğünün farkındaydı.
Ona sıkıca sarıldı, erkeksi parfüm kokusunu içine çekti ve aşağısında kalan omuza eğilip başını koydu. Luhan izin verdiği için minettardı.
"Senin favorin." Biraz daha düzelmişti sesi, çok ağlamaklı çıkmıyordu.
"Efendim?" Sehun, başını ona döndürdü. Çok yakınında olsa da ona bakabiliyordu.
"Bibimguksu."
Sehun bu yemeğe bayılırdı ama sorun şu ki Luhan yemek yapamazdı. Neden şimdi bir şeyler deniyordu ki?
" Benim için mi yapıyorsun?" Gülümseyerek sordu, amacı soğukluğu uzaklaştırmaktı. Luhan'ın da kıkırdadığını duyunca rahatlamıştı. Kısa olan başını arkaya attı, Sehun'un sağ köprücük kemiğine denk gelmişti başının arkası.
"Tabiki de hayır şapşal, oğlumuz için yapıyorum."
Gülümsemesi her zaman ki gibi Sehun'un içini okşamıştı. Sehun, onun saçlarına yaklaştırdı dudaklarını.Şampuanın vanilyalı kokusu ona çok yakışıyordu. Zarifçe öptü ipeksi saçları.
"Bana da bir şey yap. Çin yemeği istiyorum."
Luhan yalnızca güldü. Başı orada Sehun'un omzundayken gözlerini huzurla kapamıştı. Sehun, orada kollarında sevdiği adam varken o bir kaç dakikanın huzurunu çıkardı.Biraz sonra Luhan konuşmuştu tıpkı sessiz bir çocuk gibi mırıldanarak.
"Kalbin... Çok hızlı atıyor."
Gülümsedi, karnındaki bebeği ve kollarının arasındaki adam ile çok heyecanlıydı.
Aynı tonda cevapladı.
"Senin için atıyor."Luhan iç geçirdi. Huzurla söylediğinde Sehun ona daha da sıkı sarılmak istiyordu.
"Bu sesi ölene dek dinleyebilirim."O an yalnızca Luhan ve Sehun vardı. Ne yer, ne de ocakta kaynayan su vardı akıllarında. İkisi de birbirlerine karşı besledikleri güzel hisleri düşlüyor, birbirlerinin kollarında huzur buluyordu. İkisi de bu aşk için çok mücadele vermişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Say You Need Me II Hanhun
Fanfiction"Sadece bir kez bana ihtiyacın olduğunu söyle..." Evli bir çift... Aşık Luhan, aldatan Sehun... Bir bebek her şeyi çözer miydi? 'Say You Love Me'nin devamıdır.'