Önce ki bölümden hatırlatma, Rose kendi yaptığı reçel zazu yu göstermişti.
Diğerleri "zazu muun?" Dediler. Rose "lütfen tadına bakın. Tadına bakmayanı evden dışarı salmam" dedi şakasına, hepsi gülerek ekmek sepetinden birer dilim daha ekmek aldılar; ellerine bıçağı alıp sırayla zazuya batırıp alıp ekmeklerine sürdüler. Hepsi biraz merakla , biraz korkuyla ekmeklerini ağızlarına götürüp ısırdılar.
Hepsinin gözünden yaş akmaya başladı, Rose "çok mu kötü olmuş yoksaa.." dedi . Hepsi bir ağızdan "ımmmm , çok şahane olmuş " dediler, Taiki "ben hayatım da bu kadar güzel birşey yemedim " Seiya "şahane şahane " Yaten " çok güzel bayıldım " Makoto'da "tek kelimeyle süper olmuş. Bunun tarifini kafandan mı yaptın?" Dediler,Rose de gülümseyerek "afiyet olsun " dedi ve Makoto'nun sorusuna " evet " diyerek cevap verdi.
Herkes güzelce yedi içti Makoto yerinden kalkarak "hadi okula gidelim artık geç kalmadan " der ve diğerleri de "evet " diyerek yerlerinden kalkarlar. Rose de içinden 'buraları da gelince toplarım ' diye geçirdi. Dışarı çıktıklarında ilginç bir durumla karşılaştılar.
Sabah kalktıklarında hava çok güzel , açık ve güneşliydi . Şimdi ise gökyüzünü kara bulutlar kaplamıştı.
Herkes bunun iyi birşey olmadığını düşünürken en arkada olan Roseye bir sancı girdi , kötü birşeylerdi; sancıdan, ağrıdan kıvranmaya başladı iki büklüm oldu.
Hemen diğerleri yanına yaklaştılar "Rose ne oluyor" diyerek yardım etmeye çalıştılar ne kadar ne olduğunu anlayamasalarda .
Rose bayılarak yere yığıldı. İlk başta ne yapacaklarını şaşırdılar sonra Seiya akıl edip Roseyi yerden kucaklayıp "hastaneye ,hastaneye götürelim " dedi ve bir taksiye binip hastaneye götürdü, doktorlar Roseyi alıp acile soktular. Arkadaşları kapı önünde beklemeye başladılar. Doktor dışarı çıkınca diğerleri hemen doktorun yanına varıp Rosenin halini sorarlar hep bir ağızdan, doktor "ne olduğunu çözemedik bizde,serum taktık ayılmasını bekleyeceğiz " dedi . Roseyi acilden odaya aldılar, arkadaşları bu sefer de odasının önünde beklemeye başladılar.
Bir ara dışarı bakan Ami gökyüzünün hâlâ kapkara bulutlarla kaplı olduğunu gördü ve diğerlerine dönüp "sanırım Rosenin bu hali gökyüzünün bu kötü halinden kaynaklanıyor olsa gerek" dedi ve hepsi cam önüne üşüştü, gökyüzüne bakıp içlerinden Makoto "hiç iyi şeylerin olduğu söylenemez " Minako "gökyüzünün bu hali beni korkutuyor" dediler ve Seiya "biz gidip etrafı kolaçan edelim, ne olduğunu anlamaya çalışalım... Rose uyanırsa hemen haber verin telefonum yanımda olacak" dedi ve Taiki ve Yatene işaret vererek hastaneden çıktılar. Dışarı çıktıktan sonra Taikiye sağı Yatene solu göstererek yürü işareti verdi kafasıyla ve kendisi de ileriye doğru yönelerek yürüdü gitti.
Çok geç oldu üzgünüm umarım okumaya devam edersiniz. :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gül Savaşçısı
FantasiAy savaşçısının devam hikayesidir , ay savaşçısı fanlarını beklerim (;