Erkek Lisesi

11. Bölüm

~Suzy~

Beni öptü beni öptü. Öptü beni. Ayağa kalktığımda o da ayağa kalktı. Başımı önüme eğip zorlukla sordum.

"Beni neden öptün?"

"İçimden geldi!"

"Beni kullanamazsın!"

"Kullanmadım zaten beni sana çeken bir şey var... Sen kaçırılınca hiç uyumadım haberin var mı?  Seni bulmak istedim ama arkadaşların bizi istemedi" şaşıp kalmıştım doğrusu. Okulun ilk gününden beri yapmadıkları eziyet kalmamıştı şimdi ise beni sana çeken bir şey var diyor. Peki bu ne demek sana aşık oldum falan mı diyor. Hiç bir şey söylemeden yürümeye başladım arkamdan kendisine küfür ediyordu.

~Krystal~
Suzy ve Chanyeol gittiğinden beri merakla onları bekliyordum eee hani 10 dk'dı 15 dakika oldu yahu. Suzy gelince ona baktım iyi gözüküyordu.

Son ders beden. O yüzden spor salonuna indik erkekler basketbol oynarken bizde voleybol oynuyorduk ben ve jiyeon bir takım suzy ve minah'da bir takım.  Herkes çok güzel oynuyorduk Minah topu yanlışlıkla Kris'in kafasına atana kadar. Kris ateş saçan gözleriyle bize baktı sonrada bu tarafa doğru yürüdü arkasından'da diğerleri geldi.

"Kim attı lan topu?" Hepimize tek tek bakıyordu.

"Yanlışlıkla oldu Yifan uzatma" diyip Minah'ı korudum. Şu ana kadar çok fazla atıştık ama hiç birbirimize bağırmadık. Şimdi ise Kris resmen kükrüyordü. Minah ona bağrılmasını hiç sevmez çünkü anında ağlamaya başlar. Herkesin zayıf bir noktası vardır sonuçta.

"Kim attı?" Minah'a hafifçe bakınca gözlerinin dolduğunu gördüm.

"Ben attım" diye çıkıştı Jiyeon

"Niye attın lan mal. Kafamı yardın!"

"Kaya gibi kafan var oğlum bir şey olmaz" Tam kavga başlıyacakken araya girdim.

"Lütfen kavga etmeyin. Sadece bugünlük lütfen" Kris başını tamam anlamında sallayıp gitti. O sırada çıkış zili çalmıştı. Hemen soyunma odasına girdik. Duşa girmeden önce.

"Benden önce çıkarsınız eve gidin" dedim onlarda kabul etti. Ne yani suyu seviyorum ve zaman nasıl geçiyor anlamıyorum.

Duş almam bitince üzerimi giyinmeye başladım. Ama sütyenim nerede? Kapıyı açıp dışarıya bakındım. Kızlar yoktu. Dışarıya çıkınca bir gülme sesi geldi. Noluya lan hayalet falan mı var. Etrafıma bakınca Kai malını gördüm.

"NE İŞİN VAR LAN SENIN BURADA" Kai pis pis sırıtıyordu. Üzerime baktım hırkama sıkıca sarıldım

"Bakmasana yaa"

"Acaba bu kimin?" Oha elinde benim iç çamaşırım vardı.

"Ver lan şunu!"

"O kadar kolay değil güzellik. Veririm ama bir bedeli olmalı"

"Ne istiyorsun"

"Beni öp"

"Yuh!"

"Noldu beğenmedin mi?"

"Beğenmedim"

"Iyi. O zaman benimle yemek ye!"

"Iyi tamam ver." Elindeki şeyi verince hemen duşların olduğu yere geri döndüm. Üzerini tamamen  giyinip dışarı çıktım kai hâlâ burdaydı.

"Hadi yemeğe! "

"Salak mısın? "

"Ne?"

"Sadece onu almak için kabul ettim. Yani yalan söyledim" diyip dışarıya çıktım. Arkamdan koşarak gelip beni tuttu.

"Krystal lütfen lütfen yemeğe gidelim. Benden valla benden tüm masraflar. " aslında karnımda acıktı haa.

"Iyi tamam. Ama sadece karnım acıktı diye geliyorum. "

"Tamam" kolunu omzuma atınca ses etmedim.

"Ne yiyecegiz?"

"Tabiki TAVUK!"