Güzel Çocuk ve Aciz Olmayanın Hikayesi

484 42 111
                                    

*

Kafanın sağ tarafına düşüşüyle yumruklarımı biraz daha sıkarken yapabileceğim bir şeylerin olmayışına bir kez daha lanet ettim. Gözlerimi sıkıca yumarak arkamı döndüğümde attığın acı çığlıklar kulaklarıma dolmuştu.

"Sen gülmeyi bile hak etmiyorsun! "

Tekrar bir yumruk sesi duydum.

"Gördün mü tam olarak hak ettiğin yerdesin. Ayaklarımın dibinde. "

Sinirlerime ve acıma rağmen arkama bakmadan yürüdüm. Seni koruyamadım. Bunun için affet beni.

*

Beklediğin sırada seni ittirerek önüne geçen ve benim artık kaçıncı olduğunu saymadığım çocuğa da sadece ufak bir bakış attın. Konuşmuyor, kendini korumuyordun. Ben de bir şey yapamıyordum. Acizliğimi iliklerime kadar hissediyordum. Gözünün altındaki elmacık kemiklerindeki morluk ve dudağının kenarındaki yara, içimdeki pişmanlık ve acıyı bir kez daha hissetmeme sebep olurken sen umursamıyordun. Omzuna sertçe çarpıp seni duvara iteleyen başka bir beden daha önüne geçerken, duvardan uzaklaşıp omuzlarını dikleştirmeni sağlayamadım. Bunun için beni affet.

*

Sıranın üstündeki yazıları gördüğümde o sırayı param parça etmek istemiştim. Sadece üzerine dokunabildim.

"Çirkinsin."

"Neden hala nefes alıyorsun? "

"Gülümseme cesaretini nasıl bulabilirsin? "

"Aptal bir yaratığa benziyorsun. "

"Gülümsediğinde yüzünü görmek daha büyük bir işkence. "

Ben senin gülümsemen için elimden gelen her şeyi yapabilecekken, yapamadığım her saniye için kahrolurken insanların böyle olmasına bir kez daha lanet ettim. Sınıfa girdiğinde sıraya oturup ağlayarak bütün yazılanları okurken yanına gelip gözyaşlarını silemedim. Bunun için beni affet.

*

Hocanın zoruyla katılmak zorunda kaldığın basket takımında üzerine atılan toplardan kaçmaya çalışışını izledim çaresizce. Herkes birlik olmuş gibi maçı bırakmış üzerine geliyordu. Sinirlerime hakim olmaya çalışıyordum oraya fırlamamak için. Fırlayamazdım çünkü. Tam yüzüne çarpan topla hızla yere düştün. Yine kalkıp umursamazca bakmanı bekledim veya en azından ağlamanı. Kalkmadın. Başta gülen herkes bir süre sonra korkuyla kaçışmaya başladı. Oturduğum yerden hızlıca yanına geldim. Etrafta kimsenin olmamasını fırsat bilerek dokundum sana. Omuzlarından tutup sarstım hafifçe. Bayılmıştın. Daha büyük bir şeyler olması ihtimaliyle aklımı yitirecek gibi oldum. Ellerim titreyerek uzandım saçlarına hafifçe okşarken bir yandan da yüzüne dokunuyordum. Uyanman için aklıma gelen her şeyi yapıyordum. O sırada bir kız çığlığı duydum.

"Yardım edin! Sanırım ona bir şeyler yaptı. Hocam! "

Ellerimi üstünden hızlıca çekerken gözümden düşen yaşa engel olamadım. Sinirle sildim o yaşı. Avazım çıktığı kadar bağırıp yardım çağıramadım. Bunun için beni affet.

*

Elime aldığım diğer bir kitaba baktım. Kendimi kitaplarda kaybetmeyi severdim. Zaten başka arkadaşım yoktu. Canımı yakan bu değildi, ben yaptım sanıyorlardı. Benim saçına dokunan elim hala karıncalanırken sana bunu yapanın ben olduğumu düşünebilmişlerdi. Kütüphaneyi temizlememi istediklerinde kendimi savunamamıştım bile. Ben daha kendimi savunamayan bir acizden fazlası değildim.

ACİZ (Yoonseok One Shot)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin