BEN BİR VAMPİRİM ONBİR
Artık ne demiyordum.Çünkü alışmıştım.Ama garip geliyordu hayatımdaki herkez insan yani insandı. Ama şimdi herkez başka bi karaktere bürünmüşdü
-Büyükanne peki bunlar ne demek oluyor?Yani doğrusu dünyada böyle şeyler olmaz. Naıl olabiliyor?
-Tatlım çünkü bu kaderde yazılı birşey aileniz ve sende onlardan biri olucaksın.
-Ne! Biraz daha saçmalık duyarsam ilk önce ağlayacağım daha sonra ise bayılacağım.
-Ben ne olcağım büyükanne? Yani bu saçmalık, böyle bişey olamaz.Ama ne olucağım?
-Bir vampir
-Ne! Ben vampir olamam büyükanne.Hayır! Hayır! Olamam büyükanne bunun bir çözümü vardır. Bunu ağlayarak söylüyordum,ellerim titriyor,başım fena halde ağrıyor,zaten sonrasını hatırlamıyorum uyandığımda hastanedeydim.Anlışılan şu ki bayılmışım ama ben demiştim ağlayıp bayılıcam diye.Kendimde bir güç hissediyordum.Ama başım çok ağrıyordu.
-Ohhhh benim küçük prensesim, iyi misin?
-İyiyim annecim.
-Biz babanla doktorun yanına gidicez burda kalın biz hemen geliyoruz.
Zavallı annem üzüntüden ne diyeceğini şaşırmış nereye gidebilirdik ki.Kısık sesle;
-Büyükanne başım çok ağrıyor ayrıca kendimde bir güç hissediyorum bu ne demek oluyor?
-Bu demek oluyor ki vampire dönüşüyorsun!
-Büyükanne nolur yardım et bu olaydan vazgeçebilir miyim?
-Çok üzgünüm tatlım ama bundan kurtulmanın hiç bir yolu yok o yüzden vampirliğe alışsan geleceğin için daha iyi bir yol.
Kendimi çok kötü hissediyordum, ben vampir olmak istemiyordum.Ben normal insan olup normal okuluna giden kızlardan olmak istiyordum.Çantam titriyordu.Büyükannem çantamdan bana telefonumu verdi.Arayan stefan' dı;
-Alo Alex iyi misin?
-İyiyim neden?
-Beni aramadında başına bişey mi geldi diye endişelendim
-Ben iyiyim teşekkürler
-Nerdesin tatlım
-Hastanade
-Ne Alex noldu hangi hastane?
-Stefan Stefan endişelenmene gerek yok ben iyiyim sadace küçük bir baygınlık geçirdim Stefan ben seni sonra arasam olur mu? Şuan pek müsait değilimde.
-Tabi sonra görüşürüz.
-Görüşürüz. Telefonu kapattım.
-İyimisin tatlım.
-Stefan'dan ayrılmak zorundayım:(
-Hayır değilsin tatlım kendini kontrol etmeyi öğrenirsen ayrılmak zorunda değilsin.
-Zorundayım büyükanne,Stefan'ı riske alamam.Ben bir vampirim yani olucam,kan gördüğümde kendimi kaybedicem Stefan'ı riske alamam.
-Benim bildiğim Alex hemen vazgeçmezdi.Sanırım değişmissin.Sana durulacağını öğretebilirim Alex,kan gördüğünde kendinle savaş tamam mı?Yarın çalışmaya başlarız.
-Tamam büyükanne:) Kapıdan annem ve babam girdi ellerinde pasta vardı.
-Tatlım başından o kadar olay geçti,ve sen her olayda güçlü kaldın.Bu yüzden bu pasta bir tebrik gibi birşey yani yenilebilen bir pasta.
Hafifçe gülümsedim.Pastadan bir dilim yedim.Pastanın kalanını hastaneye dağıttık.Doktor beni taburca etti.Daha sonra dışarı çıktık.Dışarda ateş gibi güneş vardı.Cidimi yakmıyordu ama güneş sanki gözlerimi yakıyordu.Annemin çantasından güneş gözlüğümü aldım.Koşarak arabanın yanına gittim.Eve geldiğimizde koşarak odama çıktım.odamdaki telefonu alıp Ross'un numarısını çevirdim.
-Selem alex naber?
-Ross senin bir vampir olduğunu biliyorum ve bende vampir olacağım.
-Ne? Ne diyosun sen Alex.
-Vampirlerin iyi duyduğunu sanardım.
-Oh! Anlaşılan senin hücrelerin karışmış.
-Gevezeliğin sırası değil hanfendi bu gün saat 7'de bizde ol. Diyip telefonu kapattım.Saat 7 de Ross gelmişti.
-Hey! Bugün okulda bir parti var gitsek ya, hem kafan dağılmış olur.
-Şey aslında haklısın. Çünkü bi saniye bile kanı unatamıyorum.
-Tamam o zaman hadi hazırlan.
8 de hazırdım üzerimde, mavi straplez bir tişört,altımdada beyaz bi şort etek vardı.Saçımı açık bıraktım.Aynanın karşısına geçtim baya iyi görünüyordum. Aşağı indim sanırım Ross annem ve babama gideceğimizi söylüyor olmalıydı.Çünkü annemlerle konuşuyordu;
-Hadi gidelim Alex, partiye geç kalacağız.
-Tamam geliyorum Ross. Merdivenlerden inerken kendimi prenses gibi hissediyordum.Harika bir histi.
-İyi eğlenceler tatlım. Dedi büyükannem gülümseyerek.Ross kapıyı açtı.Giderken büyükanneme bakıp,gülümsedim ve;
-Eğlenecim diyerek arabaya bindik.
Parti harika gözüküyordu.İçeri girdiğimde sağda Stefan ve arkadaşları vardı. Onun yanına gidip ne diyecektim'' hey stefan ben vampirim ve senden ayrılmam gerek görüşürüz mü?'' diyecektim.Bunları düşünürken bile gözüm doluyordu.Koşarak terasa gittim.Harika bir koku alıyordum yavaşça yana döndüm. AMAN TANRIMM BİR ÇOCUK YERDE ÖLÜ YATIYORDU.Gözlerime birşey olmuştu.Yavaşça çocuğun yanına doğru gittim.Her yeri kanla kaplıydı.Yanına geldiğimde aşağı eğildim. Kan birikintisine bakıp parmağımı batırdım, ve çocuğun boynunu ısırdım...
GEÇEN BÖLÜM ÇOK KISA OLDUĞU İÇİN HEMEN YAYINLAMAYA ÇALIŞTIM.LÜTFEN OKUYUNCA VOTELEYELİM:).
ŞİMDİ OKUDUĞUN
çığlığın sesi
WampiryBOWN ailesi normal bir aile olduklarını sanarlar.Ama onları daha gizemli şeyler beklememtedir.Yakın arkadaşının birisi cadı birisi vampir.Bide size aşık olduğunu söylemiş miydim?