Merhaba ismim Melinda kısaca bana Mel derler. Hayatım küçük bir banliyö kasabasında ufak bir çevrede geçiyordu. İki kardeştik annem beni doğururken vefat etmiş benden 7 yaş büyük abim ve babamla baş başa kalmıştım. Beni çok kıskanırlardı hele ki abim inanın gözümü bile açtırmazdı okula kendi götürür -ki lisede olmama rağmen-sevgilim olmasına izin vermez, teklif eden olursa bir kabadayı gibi çocuğu korkuturdu. Ama yine de onu çok seviyordum hayatımın en değerli 1. Erkeği babam 2.erkeği abimdi ikisi birden 3. Değerlimi bulmama engel oluyorlardı. Yanıma o sırada çocukluğumdan beri tanıştığım Kate geldi. Beraber abimi ikna edebilirsek plaja gidecektik. Los Angeles'da yaşıyor olmamıza rağmen denize nadir gidiyordum. Bu sefer abimsiz bir plaj keyfi sürmek istiyorduk. Kate benden daha konuşkandı ve abimi bu arada ismi Chase ikna edebilirdi.
K-lütfen denize gitmek istiyoruz.
C-Tamam benim 1 saatlik işim var bekleyin gidelim.
M-Abi biz yalnız gitmek istiyoruz.
C-Sen aynada kendine bakmıyorsun sanırım küçük hanım güzel bir genç kız oldun etrafına bir sürü erkeğin doluşmasına izin veremem.
Oflayarak masum kedi bakışları atıyordum Kate de arkadan lütfen lütfen diyordu.
C-peki peki 1 saat Anna ile buluşucam sonra bende gelicem plaja. 1 saat yalnızsınız. Anlaştık mı?
M-Canımsın anlaştık.
Abim kız arkadaşının yanına gidecekti bu da bize kız kıza vakit demekti. Altı siyah üstü mor bikinimi giydim Kate ile sörf yapacaktık sörf tahtamı da aldım ve yola koyulduk. Hava aşırı sıcaktı ve deniz mükemmeldi. Bu 1 saat boyunca olay çıkmaması için içimden dualar ediyordum abim gelip görürse fena olabilirdi çünkü. Kate ise tüm samimiyetiyle gülümseyip denizde benimle bir an evvel sörf yapmak istiyordu. Sörf yarışını ben kazanmış karşılığında da Kate'den bana içecek ısmarlamasını istemiştim alkolsüz meyve kokteyllerimizin hazırlanmasını beklerken iki tane sarkıntı tip yanımıza yaklaştı.
-Selam güzellik. Tek misin?
Cevap vermemiştim. Elini yanağıma ve saçlarıma dokundurarak
-konuşmayacak mısın tatlım. Belki beraber takılabilirdik.
-Git başımdan. Rahat bırak beni diyebilmiştim. Tepkime sadece pis pis sırıtarak
-senin gibi bir güzeli burada nasıl tek bırakayım. Ham yaparlar sonra diyerek bu sefer yüzünü saçlarımda gezdirdi. Gerçekten rahatsız olmuştum. Arkamı dönüp gitmeye karar verdim. Bir el kolumu tutup engel oluyordu.
-Nereye tatlım.eğlence daha yeni başlıyor.
-Sana kolumu bırak dedim.
O ise sadece gülüyordu. Bazen abimsiz dışarı çıktığıma lanet ediyordum ve şu an o andaydım. O sırada mükemmel ama tamamen kızgın bir ses duydum.
-Kız sana bırakmanı söyledi!
-Sende kimsin be. Karışma hatun benim. İlk ben gördüm.
-Dııtt! Yanlış cevap. Hemen uza yoksa fena olur.
-yok ya naparsın.
Demesine kalmadan sağlam bir yumruk geçirdi bu çocuk zibidinin çenesine. Dudağı kanıyordu. Sinirle kolumu bırakıp yanımdan uzaklaştı.
M-Şey ben teşekkür ederim.
-Önemli değil. Olur böyle arıza tipler. Dikkatli ol.
-Tekrar teşekkürler.
Gülümseyerek yanımdan uzaklaşmıştı. Gülünce gamzeleri ortaya çıkmış kalbim o an ağzımda atmaya başlamıştı. Kate de bende çocuğa hayranlıkla bakıyorduk. Kimdi bu yakışıklı acaba?
YOU ARE READING
BÜYÜK AŞKIM
General FictionOkuduktan sonra yaşlarınıza engel olamayacaksınız... "Seni seviyorum küçüğüm"