32

1.9K 167 6
                                    

"Tanrım Jongin ne işin var senin burada ya offff."

Kyungsoo karşısında ona bakan çocuğa telaşla söylendi. Kapıyı yavaşça kapattı ve Jongin'in yanına doğru ilerledi. Luhan'ın onları duymaması ve görmemesi gerekiyordu.

"Sana misafirin nasıl olduğunu göstereceğim demiştim."

"Yah saf mısın? Luhan yukarıda ve ona tuvalete gidiyorum yalanını uydurup kapıyı açtım sana. Fark etmeden gitmem lazım. "

"Hiçbir yere gidemezsin Kyungie~ seni o kız kılıklı Lulunla baş başa bırakmam. "

"Jongin ne diyorsun tanrı aşkına. Korkuyorum git hadi şimdi odamın camından bakarsa bizi görür."

Kyungsoo odasının olduğu tarafa bakıp sürekli kontrol ediyordu. Birden kolundan tutulup sürüklenmeye başladı. Jongin onu evin arka bahçesine götürüyordu. Geldiklerinde Jongin kolunu bıraktı ve ona doğru yaklaştı.

"Bak şimdi seni göremez. " yaramaz bir gülüşle söyledi.

"Mutfağa gelirse görebilir ama. "

"Mutfağa falan gelmez Kyungie~ biraz sakin olur musun? O kadar yol geldim senin için." Jongin ona biraz daha yaklaşırken baştan çıkarıcı bir ses tonu ile konuşuyordu.

"Yani neden geldin ki şimdi. Senin Baekkinin yanında olman gerekmez miydi."

Kyungsoo minik adımlarla ona yaklaşan çocuktan yavaşça arkaya doğru giderek kaçıyordu. Ancak sırtı evin duvarına çarptığında durabildi. Jongin ise hala çarpık bir gülüşle ona doğru yaklaşıyordu. En sonunda durduğunda ayakkabısının ucu Kyungsoo'nun ayakkabısına değiyordu.Kyungsoo dibine kadar giren çocukla yutkundu.

"Senin bir misafiri nasıl karşıladığını merak ettim. Ayrıca hayır Baekkimin yanında olmam gerekmezdi."

Kyungsoo Jonginden tekrar Baekkim lafını duyunca sinirlendi.

"Öyleyse merakını giderdiysem gidebilirsin." Jongin'e bağırarak söylendi.

"Hey hey hey sessiz ol Kyungsoo. Ne de olsa senin Lulunun sesimizi duymasını istemezsin."

"Önce sen söylemiştin."

"Neyi ben söylemiştim."

"Benim Baekim dedin. Bu yüzden Lulu için bana trip atamazsın. Ayrıca trip atıp beni kıskanman için bir sebep de yok."

"Ne demek sebep yok,ne demek ?"

"Öyle ama Jonginnie. Sonuçta sen benim nesin ki."

"Sevgilimsin sen benim. "Jongin hafif bir gülümsemeyle söyledi.

"Hıh? Sevgilin miyim. Bunu keşke bana da sorsaydın Jonginnie~"

"Sorsaydım olumsuz mu cevap verecektin ki Kyungie~"

"Bilmem bunu sormadan bilemeyiz değil mi."

Jongin karşısında gülmemek için dudağını dişleyen çocuğa baktı. Ondan bir teklif beklediği açıktı. Eh Jongin de ona istediğini vermeyi düşündü. Öksürerek boğazını yalandan temizledi. Bu hareketiyle Kyungsoo artık dudağını dişlemeyi bırakmış gülümsemeye başlamıştı.

"O halde benim sevgilim olmaya ne dersin Kyungie~ "

"Bilemedim. Sanırım biraz düşünmem lazım."

"Yah ne demek düşünmem lazım. Bak söz sana çok romantik olacağım. "
Ikisi de artık kendini tutamayıp gülmeye başladılar. Jongin yavaş hareketlerle Kyungsoo'ya daha fazla yaklaştı. Artık nefesleri birbirine karışıyordu. Kyungsoo'da gülmeyi bırakıp Jongin'e bakmaya başladı.Öpmesi için Jongin'den bir adım bekliyordu. Ama Jongin hala Kyungsoo'ya gözlerini kırpmadan bakıyordu. Kyungsoo artık dayanamayıp kendi uzandı karşısındaki çocuğun dudaklarına. Dudakları birbirine değdiğinde ikisi de durakladı bir süre. Daha sonra ikisi de birbirlerine karşılık vermeye başladı. Öpüşleri Jongin'in dilinin Kyungsoo'nun ağzına girmesiyle ateşli bir hal almaya başladı. Kyungsoo Jongin'in ensesine koyduğu elleriyle saçlarına asıldı. Nefes nefese geri çekildiklerinde ikisi de gülümsüyordu.

"Eh sanırım cevabımı aldım." Diyerek tekrar öpmek için Kyungsoo'ya yaklaştı Jongin.

"Kyungsooooooooo. " tam öpeceği sırada Luhan'ın bağırışıyla olduğu yerde kaldı. Şimdi ikisi de korkuyla birbirine bakıyordu.

"Tanrım Kyungsoo neredesin?"

Ses evin ön kısmından geliyordu.Kyungsoo kendine geldiği an hızla Jongin'i itekledi ve koşar adımlarla ön tarafa ilerledi.

"Ah geldim." Luhan'ı evin kapısının önünde görünce söyledi.

"Nereye kayboldun Tanrı aşkına. Evde o kadar seslendim cevap vermedin merak ettim."

"I-ımm şey evin arka bahçesinde bir kedi vardı da. Ona yemek vermeye çıktım."

"Ah öyle mi. Yedi mi?"

"Ah yok hayır. Gelmemiş bugün. Neyse hadi biz yukarı çıkalım. Hem konuşacak şeylerimiz var."

Kyungsoo Luhan'ın omzuna elini atarak onu eve soktu. Şimdi şu Sehun meselesini öğrenme vaktiydi.





Düşman Hattı (Kaisoo texting) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin