Güneş ışınlarının gözüme işkence etmesiyle uyandım. Saate baktığımda saat daha sabahın altısıydı. Bu günü uyuyarak geçirmeyi planladığımı bilen cadı sırf bana işkence etmekten zevk aldığı için büyük ihtimal perdelerimi açmış olmalıydı. Ne şans ama (!) Dünyada milyonlarca ve hatta milyarlarca insan varken neden ben diye düşündüm yine ve yine.
Neden ben binlerce insan varken sohipayla arkadaş olmayı seçtim neden!
Düşüncelerimi bölen kapımı çalma gibi bir nezakette bulunmayıp odama dalan sophia oldu.
Tam ağzını açmış yine makinalı tüfek gibi konuşmaya başlayacakken onu elimle durdurdum.
"Sakın yine bana Günaydın tarzı saçma sapan cümleler kurma! Çünkü daha uyanmadım ve tekrar yatıcam. iste böyle. "diyerek yatağıma geri dönüp yorganı kafama kadar çektim.
"Alison kalk o yataktan hemde hemen ! bu günü uyuyarak geçirmeyeceksin zaten akşamları yüzünü bile göremiyorum sabahlarıda uyuyorsun! Lanet olsun Alison colins
söylediklerimi dikkate al ve o koca kıçını kaldır."
Homurdanarak yataktan kalkarken ayağımın takılmasıyla yere kapaklandım. Sevgili arkadaşım sophia ise beni kaldırmak yerine benimle dalga geçmeyi seçmişti.
"Hadi alison yer ile ilgili fantezilerine son verde kahvaltı yapalım"
Yerden kalkıp onu umursamadan lavobaya girdim. İhtiyaçlarımı karşılayıp lavobodan çıktığımda hızlıca dolabımdan günlük basit bir pantolon tişört alıp üstüme geçirdim
ve aşağıya indim.
Shopia her zamanki gibi gazetesinin basin kurulmus 3. sayfa haberlerini okuyordu.
" Alison beni dinle gazetede bir adama cok tehlikeli bir virus geldigi ve hizla dagildigi yaziyor. Tehlikedeyiz Amsterdam tehlikede!"
" Shopia kafana takma bunlari domuz gribi gibi biseydir anliyacagin yalan haberdir."
" Shopia ben gidiyorum saat 6 oldu Shopia dinliyormusun beini sen ? "
" Tamam canim hadi dikkatli ol. " dedikten sonra ise gittim yine acayip acayip insanlara icki dagittiktan sonra yola ciktim gece 4 te yola koyuldum tabi o saate ne otobus hicbirsey yok yolda lambalar vardi gittikce azalmaya baslamisti ve eve yaklasmama cok az kaldiginda bir ses duydum ve yururken durakladim otostop cekiyordum ama gecen araba sayisi 2 veya 3tu birden yere dustum ve bacagim kaniyordu ve canim cok yaniyordu. Hastaneye gitmeye karar verdim ordan bir araba geciyordu elimi kaldirmamla bir araba durdu sofor kadindi hemen beni hastaneye goturmesini istedim kadin hic cevap vermeden beni 7 dk'de beni hastaneye ulastirdi hic cevap vermeden indim bir sedye isterken yere cullandim ve ordaki insanla beni kaldirip sedyeye koydular. Gozlerimi actigimda ayaga kalkmak isterken sag bacagimin olmadigini gordum ve icimde cok kotu bir his oldu ben aglamam bunu benden beklemeyin. Doktor kosa kosa yanima geldi ve yatmami istedi. Doktora bir yumruk atip kolumdaki serumun ignesini cikarip tek ayagimin ustunde ziplamaya calistim ama olmadi yanda birtan kolluk vardi onla zar zor yurumeye calisdim. Beni getiren kadin assgida bekliyordu eve gidersem Shopia basimin etini yiyeecekti o yuzden bugun babamin yanina gitemeye karar verdm .Beni hastaneye goturen kadin yeniden hic konusmadan beni babamin evine goturdu iyi kadinmis ama tuhaf hic konusmuyordu. Kadin beni indirdi bastonumu aldim ve babamin kapisina yoneldim ziline bastim biraz bekledikten sonra tekrar babam birden kapiyi acti ve elinde tufek vardi.
" Hey heyy baba sakin ol benim alison. "
" Heyyy alison hosgeldin. Bacagina noldu? "
" Baba sakin ol uzun hikaye sonra anlatirim buralarda degisik degisik seyler oluyo dikattli olmaliyiz. "
" Alison dikkatli kelimesini senin kullanman Dunyanin sonunun geldigine isaret biliyorsun.degil.mi?"
ilk bölüm umarım beğenirsiniz.
Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın...
