25.Bölüm

83 3 0
                                    

Siyah beyaza aşık olursa griye dönüşür müydü? Yoksa biri ağır mı basardı? Siyah ağır basar da beyazını da siyaha çevirebilir miydi veya beyaz siyahını beyaza çevirir miydi? Siyahın baskınlığına ve kirliliğine karşı şansı var mıydı ki beyazın? Temiz olan saf olan beyazlığını siyaha bulaştırabilir miydi?

Ya ikisi de siyah olacaktı ya da gri başka şansları yoktu...en azından benim paletim de yoktu. Bedenime sarılmış derin uykuya dalmış olan adama baktım. Bu kadar yakınımda ama bir o kadar da uzağımdaydı. Neden?

Bu sadece benim için mi böyleydi oda benim gibi hissediyor muydu? Hiç öyle gözükmüyordu. Sanırım bu benim lanetimdi...zaten kendine bile uzak olan bir insan diğer insanlara nasıl yakın olabilirdi ki? Ahh sorular sorular ve daha fazla sorular peki ya cevaplar..neden cevaplar cevaplar olmuyordu da sorular sorular oluyordu? Ahh cevapları ararken bile soru sorandan ne beklersin ki..lanet bir hiç...

Hoş geldiniz bendeyiz; sonsuz hiçlikte...

Alın ne ihtiyacınız varsa burada bol bol yok. Kurak, havasız, nemsiz, karanlık, sonsuzluk... Bu adamı bu sonsuz hiçliğe alamazdım o...o zaten yeterince dolmuştu onun da cevaplara ihtiyacı vardı burada bende ki sorular onun için fazlalıktı. Ama o bunu asla anlamayacaktı...saçlarını okşadım usulca uyanmasın diye. Aklıma izmarit geldi gülümsedim izmaritin gibi yumuşacıktı.

Sarı saçları dağınık yüzünde kocaman bir masumluk vardı. Parmaklarımı yüzünde gezdirdim beni anlayan bu adamın aklında neler vardı. Bana kızıyor umursamayınca deliyor ama yine de bana sarılıp uyuyordu. Benden hiç vazgeçmemeni dilerim...

Sanki iç sesimi duymuş gibi daha sıkı sarılıp kıpırdanmıştı. Kafasını karnımdan kaldırıp omzuma koydu yüzünü yüzüme yaklaştırmış gözleri kapalıydı. Gülümsedim bu haline uyurken bile gidecekmişim gibi sarılıyordu sonra rüyasını hatırladım 'belki de tekrar kaybetmekten korkuyorum' demişti.

Tekrar kaybetmek neyi? O beni anlarken ben neden yapamıyordum? Bu korktuğu şey neydi ben miydim annesi gibi beni de mi kaybetmek istemiyordu. Yoksa başka bir şey mi vardı elimi yanağına koydum yüzünün her çizgisini ezberlediğim bu adamın  kafasından neler dönüyordu? Yine aynı his bir nefes yakınımda ki bu adam bana ışık yılı kadar uzaktı.

Aramızda ki mesafelerin de amına koyayım... Kanıma işlemiş fakat kendi antikorları olan adam bana karşı bağışıklığı sıfır olan adam bana uymuyordu. Kafam karışık ruhum ondan daha karışık şekilde gözlerimi tavana dikiyorum. Kaç saat uyumuştum iki veya üç peki uykum var mıydı hayır. Evde olsam çizim yapardım ya da sunumu ezberlerdim geceler benim her şeyi yapabilirim.  

Ahh sunum Aras sevimsizi hepsi bir beynimi ele geçiriyor. Neden endişeleniyorum ki ben kimlere tahammül etmedim o sevimsize mi edemeyeceğim oda kimmiş? Yürü be iç ses sunumu ezberle projeyi bitir sen Gece Güngörsün yaparsın. Nelerin üstesinden gelmedin siktiri boktan Aras sevimsizini yersin sen. Tabii ki parçalarım onu leş şey.

Bu çocuğa neden bu kadar kin duyuyorum bilmiyorum. Aslında kinde de değil ne bileyim enerjimiz hiç tutmuyor onunla oysa bir şey yapmadı bana ama olmayınca olmuyor iç ses. Hem onun da bana bayıldığını söyleyemezsin gerçi ben ona sevimsiz davranıyorum diye de olabilir...amaan neyse sonuçta sevmiyoruz birbirimizi. Demir'in uyuduğunu unutup omuz silkmiştim. Ahh uyandırdın çocuğu Gece...bakayım yok be uyuyor. Belki içten içe uyanmasını istiyordum ama uyumasını da istiyordum.

Elime baktım sargının altında ki yaradan daha derindi ruhumda ki yaralar bunun hiç önemi yoktu ruhum ne yara bandı ne sargı tutuyordu. Yanımda ki adamdan başka ruhuma yara bandım yoktu. Bana her dokunduğunda ruhumda ki bir boşluk kapanıyordu sanki sonra bırakıyordu eskiye dönüyordu. Küçük bir öpücük bırakıyordu ruhumda büyük yer kaplayan saniyelik de olsa kapanıyordu ruhumda ki yara...

Düşünüyorum uzun vadede tamamen iyileştirebilir miydi ruhumu? Belki de bundan korkuyordum ruhuma dokunmasından...Eski Gece olsa o ruhuna dokunan parmakları kırardı oysa şimdi ki kız değişmişti. Ruhuna dokunan adamı kalbinden öpüyordu. Hangi ara kendimi bu adama tamamen bırakmıştım. Kalbim hangi ara onun için çarpar olmuştu..kendime çokça sorduğum bu sorunun bugünde cevabını veremiyor ve yine hayat diyip kaktırıyorum. 

Gözlerimi bir müddet kapatıp kaktırdıklarımı sindirmeye çalışıyorum. Yanımda bir kıpırtı var sanırım Demir uyanıyordu. Usulca anlımdan öpüyor tatlı öpüşüne sırıtmamak için tutuyorum kendimi uyuduğumu sanıyor. Oysa saatlerdir uyanığım onu uyurken seyrediyorum ama daha fazla dayanamayacağım.

''Uyumadığını biliyorum...'' dedi sessizce.

Gülümsedim gözlerimi açarken ''nasıl da anladın''

''Hiç uyumadın değil mi?'' kafamı hayır anlamında sallıyorum ''suyunun içine uyku ilacı katacağım''

''Hayır zombi gibi oluyorum o şeyleri içince''

''Beynin dinlenir en azından bir gün duman çıkacak diye korkuyorum''

''Beynim şuan gayet iyi'' dedim kafamı omzuna gömerken.

''Umarım öyledir'' parmaklarını yüzümde gezdirdi dudağıma küçük bir öpücük bırakıp çekildi. ''Hadi gel bir şeyler yiyelim karnım acıktı'' dedi yavaşça kalkarken.

Çıplak göğsünde ki küçük kaplumbağa dövmesine baktım bu daha önce var mıydı? Hayır yoktu gülümsedim köprücük kemiğinin hemen  altındaydı. Oda gülümsedi ''ikimize ait bir şey olsun istedim'' 

''Çok güzel olmuş''  dedim ''ama bende istiyorum''

Güldü ''olur bana uyar hatta ben yaparım'' göğsümün altında ki sinek kuşuna itap ederek. ''Hala bana kimin yaptığını söylemedin''

''Ne fark eder ki tanımam etmem iki üç defa gittim''

''Yah adamın senin her tarafını görmesinden başka bir şey fark etmiyor''

''O açıdan düşünürsek deniz kenarında milyonlarca tanımadığım insan da gördü'' dedim kalkarken.

''Hiçbir açıdan düşünmeyelim bu konuyu, daha da delirmek istemiyorum''

Omuz silktim geçmiş konuları konuşmayı sevmiyordum ve karnım da açtı şimdilik ertelenebilir hatta bence sonsuza kadar ertelenmeli. Kahvaltılık bir şeyler hazırlamaya koyulduk ne kadar sessiz bir sabah elimde ki bandaja bakmazsak huzurlu bile sayılırdı. Bu şekilde düşünmek istemiyorum ama bitecek gibiydi fırtına öncesi sessizlikti benim için. Kötüyü düşünelim ki iyi bir şey olursa seviniriz iç ses..





Mai ve SiyahHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin